Çin istilasına karşı iç piyasanın korunması için yapılan çalışmaları yetersiz bulan TOBB hazırladığı bir raporda, Türkiye'nin ihracat pazarını kaptırdığı ve Çin'e karşı bu yönde önlem alması gerektiğini bildirdi.
Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olan Çin, bütün dünya ülkelerinin korkulu rüyası oldu. 2005'te gümrüklerin sıfırlanmasıyla dünyayı istila edeceği öngörülen Çin mallarına karşı iç piyasanın korunması için de çeşitli çalışmalar yapılıyor. Ancak, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) hazırladığı Çin raporu, asıl tedbirin ihracat pazarlarına yönelik alınması gerektiğini ortaya koydu. Prof. Üstün Güven'e hazırlatılan raporda, Türkiye'nin ihracata dayalı bir büyüme modeli benimsediği hatırlatılarak, "ihracatta yaşanacak bir daralmanın Türk ekonomisine çok büyük zararlar verebileceği" hatırlatıldı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcılkıoğlu, hükümeti sert bir dille eleştirerek, "Bu hükümetin artık mazeret uyduracak durumu da kalmadı. 1.5 yıldır tek parti iktidarı var. Ama koalisyon hükümeti gibi davranıyorlar. Gidip birine derdimizi anlatıyoruz. Sorumlusu bizden daha çok şikayet ediyor. Yetki sende, Bakanlar Kurulu etrafında oturan da sensin, benden çok ağlıyorsun. Böyle devam ederse borç almaya, borç aldıkça da emir almaya devam edeceğiz" dedi. İşte Çin raporundan çarpıcı başlıklar:
* 2002'de ABD bornoz pazarındaki payımız yüzde 33 idi. Şimdi yüzde 18'e indi. Buna karşılık daha önce yüzde 3.5 olan Çin'in payı 25'e çıktı. Çin ayrıca 2002'de kotaları kalkan tekstil esaslı bavulda yüzde 14 olan payını yüzde 80'e, eldivende yüzde 10.5'ten yüzde 46'ya, sabahlıkta yüzde 5'ten yüzde 40'a, örme kumaşta ise binde 3'ten yüzde 6.5'e yükseltti. Özellikle havlu, bornoz, sabahlık ve örme kumaşta Çin en büyük rakibimiz oldu.
* Üstelik Çin ABD'ye ihracatla da yetinmiyor. Pazarın tamamını kapsayacak özel ve kalıcı dağıtım şebekesi oluşturmaya başladı. Yani Çin sadece kendi iç pazarımıza yönelik bir tehdit gibi algılanmamalı. Büyük olasılıkla asıl darbeyi ihracat pazarlarımızda alacağız.