kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
  » Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
AB'ye 'İslamcı değilim' dedim
'Kader çizgimi belirleyemem'

"Bir dahaki sefer Paris'e Cumhurbaşkanı olarak mı geleceksiniz" sorusuna Başbakan'ın yanıtı bu oldu

Başbakan Erdoğan cevabı uzun süredir merak edilen bir soruyla ilgili olarak ilk kez görüş beyan etti. Erdoğan Paris muhabirimiz Belkıs Kılıçkaya'nın "gelecekte Cumhurbaşkanı olma ihtimali"yle ilgili sorusunu "Kaderimi kendim belirleyemem" deyip ucu açık biçimde yanıtladı.

Belediye, Parti Başkanı, Başbakan, sonra...
Erdoğan bu yanıtı Kılıçkaya'nın "Paris'e ilk gelişinizde belediye başkanıydınız, ikincide parti başkanı, üçüncüsünde ise başbakan; bir dahaki gelişte sizi Cumhurbaşkanı olarak mı göreceğiz" sorusuna verdi.

'İslamcı lider' imajı nasıl değişti
Başbakan önceki gezide "İslamcı lider" olan imajının "Avrupa'yı isteyen lider"e dönüşmesinde Paris'teki temasları sırasındaki kendini anlatma çabalarının katkısı olduğunu söyledi.


***

AB'ye 'İslamcı değilim' dedim

Fransız medyasındaki 'İslamcı lider' sıfatını değiştiren Başbakan Erdoğan, üç gün boyunca kamuoyunu Türkiye'nin AB üyeliği için iknaya çalıştı.

Başbakan Tayyip Erdoğan, Paris'te üç gün boyunca Türkiye'nin AB üyeliği için Fransız kamuoyunu ikna etme çalıştı. Çok sayıda görüşme yaptı. Neredeyse 5 dakika bile "es" vermeyen Erdoğan, bu ikna ziyaretinin sonuçları içinse iyimser. Kasım 2002'deki ziyaretinde "İslamcılar'ın başı", "Müslüman lider" sıfatlarıyla anılan Erdoğan, bu kez Başbakan olarak geldiği Fransa'da "Türkiye'nin üyeliği için bastıran siyasetçi" olarak anıldı. Erdoğan son gün Paris'te kaldığı Lafayette Oteli'nde Sabah Gazetesi'nin sorularını yanıtladı. Sigaradan nefret eden ve yanında kimsenin en yakın kurmaylarının dahi sigara içmesine müsade etmeyen Erdoğan, bu röportajı Belkıs Kılıçkaya'ya sigarayı bırakışının yıldönümü hediyesi olarak verdi.

* Siz Paris'e ilk geldiğiniz zaman belediye başkanıydınız (Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac da o zaman Paris Belediye Başkanı'ydı). İkinci geldiğinizde bir partinin genel başkanıydınız. Bu defa üçüncü gelişiniz ve artık başbakansınız. Acaba bir dahaki geldiğinizde de Cumhurbaşkanı mı olacaksınız?
Özelikle de kader çizgisi içindeki yol haritasını bizim belirleme yetkimiz yok. Şu anda bulunduğumuz görevde başarılı olmaya çalışıyoruz. Biz kadro hareketiyiz. Hükümetteki ve parlamentodaki arkadaşlarım, ülkemiz için en iyi neticeleri alma gayreti içinde.

* Siz belediye başkanı olarak ilk gelişinizde bir soru üzerine "bu bir bayrak yarışıdır. Elbette bu partinin lideri bu bayrağı taşıyamazsa elinden alırız" demiştiniz. Üstelik de partiniz çok otoriter anlayışla yönetilen bir partiydi. Bütün bunları öngörmüş müydünüz?
Bu cevabın önünde arkasında neler vardı hatırlamıyorum. O zaman zaten siyasetten yasaklı konumdaydım. Partimiz hakkında dava vardı. Benim belediye başkanlığım düşmüştü ama partimle gönül birlikteliğim devam ediyordu. Bugün beraber olduğum arkadaşlarım o zaman oradaydılar ve o parti kapandı. Bu işin bu partiyle yürüyemeyeceği kanaatine vardıktan sonra da malum partimizi kurduk. Üç yaşına yaklaşan partimiz, ilk seçimde Türkiye'nin bir numaralı partisine döndü.

* Geçen defa Fransız medyasında size ve partinize çok kuşkulu yaklaşılıyordu. Başlıklarda İslamcı lider, İslamcılar'ın şefi ifadeleri kullanılıyordu. Bu defa medya sizden daha fazla Avrupa'yı isteyen bir lider olarak söz etti. Bu değişim burada görüştüğünüz Fransız siyasetçiler için de geçerli mi? Size en çok neler sordular?
Hala öyle görmek isteyenler yok değil. Biz de kendimizi anlatmak göreviyle yükümlüyüz. Partimize İslamcı parti diye yaklaşanlar var. Ben de onlara bu partinin din eksenli olmadığını açıkça ifade ettim. Din üzerinden siyaset yapılmasını kabul etmediğimizi, dinin bir rant aracı olacak kadar ucuz olmadığını söyledim. Bizim partimizin çatısı altında dindar insanlar da vardır, dini hayatına çok az katmış insanlar da, hiç katmamış olanlar da vardır. Bunları tespit etmek yahut ayıklamak gibi bir görevim olamaz. Biz ilkelerimizi açıkladık prensiplerimizi belirledik. Bu ilkeler doğrultusunda bu ülkemize hizmet etmeye çalışıyoruz. Yabancılara da bunları anlattık.

* Yani olumlu değişimler gözlediniz.
İşte basında yansımalarını görüyorsunuz. Geçmişle mukayesesini yaptığımız zaman elbette ciddi anlamda bir olumlu değişim gözleniyor.

* Chirac sizden Türkiye'nin Fransız kamuoyunda biraz daha iyi tanıtılması için uğraşmanızı istemişti. Bu amaçla buraya geldiniz. Fransa kamuoyunu ikna edebildiğinizi düşünüyor musunuz?
Zaten siyasi partilerin hemen hepsiyle görüşmeye çalıştım. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanı, Başbakan, senato, meclis, neredeyse etkili herkesle görüştük.

* Kendinizi en çok kimlerle konuşurken rahat ve iyi hissettiniz?
Hepsinin yanında rahat ve iyi hissettim.

* Peki Chirac'la?
Tabii ki. Zaten epeydir O'nunla varolan bir dostluğumuz var.

* Şu andaki hükümetin Sanayi Bakanı Patrik Deveciyan ayaküstü bir sohbetimizde "Avrupa komiserlerine, Türkiye, Ermenistan sınırını kapalı tutuyor, açmalı dedim." diye propaganda yaptığını aktardı. Fransızlar'dan size bu yönde bir telkin geldi mi?
Hayır bu konuda hiç geçmedi. Ancak biliyorsunuz Ermeni soykırımı konusundaki düşünceler iletildi. Biz de Türkiye'nin böyle bir sorunu yoktur dedik. Türkiye'ye karşı böyle olumsuz tavır alanlara biz de tavrımızla olumsuz tavır takınanlara karşı biz de olumsuz tavır alırız. Ama biz diyoruz ki bu işi tarihçilere bırakalım. Biz siyasetçiler yeni bir dünyanın kurulması gayretinde olalım. Şu anda Ermenistan'a yönelik olarak çok ciddi bir olumsuz tavrımız da yok. Hava sahası Ermenistan'a karşı açık. Kapılarımızı da açabiliriz ama Ermenistan'dan da beklentimiz var. Türkiye'nin sınırları üzerinde hala tasarrufta bulunma düşüncesi var. Hala Ermeni soykırımı kampanyası yapıyor. Bunun azmi ve gayreti içinde biz de tabii olumlu yaklaşamayız.

* Fransa ile Türkiye nükleer enerji konusunda görüşme halinde dediniz. Nükleer enerji Türkiye'ye ne getirecek, niçin geliyor?
Dünyada bugüne kadar nükleer enerjiyi kullananlara ne getirdiyse, bize de onları getirecek.

BELKIS KILIÇKAYA / PARİS

DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Van gerginliği
 Arınç yeniden adaylığa niyetli
 'Gardları düştü, AB ile finali oynuyoruz'
 Vali Tan: Baykal'dan açıklama bekliyorum
 Ağar: Milli ekonomi çökme noktasında
 Çakıcı dosyası gönderildi
 Schröder'den AB için tam destek
 İşadamlarıyla kahvaltıda buluştu
 Erdoğan, Fransız televizyonunda
 Financial Times: Erteleme istenecek
 Gazeteci Esin Öztürk kaza kurbanı
 Belediyede "sözleşme" gerginliği
 Fransız muhalif: Üyeliğiniz tamam
 Dolunay Yılmaz'a veda
 Kırıkkale 4.4'lük sallandı
ÖMER LÜTFİ METE
Fransa'dan notlar
Şartlı müzakerenin cevabı ne...
YAVUZ DONAT
Adalet'in yüz akı: Kütahya Adliyesi
Adalet Bakanı...
Zeliha neden öldü?
'Görevi ihmal' suçlamasıyla yargılanacak olan Cerrahi Bölümü'nden Can...
Son Osmanlı 92'sinde Türkiye'de 'star' oldu
92 yaşında Türk pasaportu alan Ertuğrul, Osman, Türkiye'de star...
Kızlar daha başarılı
Kızlar daha başarılı
ÖSS'de 1 milyon 362 bin 208 kişi barajı geçmeyi başardı. 977 bin 382...
36 Airbus için imzalar atıldı
36 Airbus için imzalar atıldı
THY'nın Fransa'dan alacağı 36 Airbus ile ilgili ön anlaşma Paris'te...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.