kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Çocukları onu işçi sanıyor!
Kilimle doğan imparatorluk

Üniversitede okurken sırtında taşıdığı kilimleri satarak yola çıkıp dünyanın üçüncü büyük halı üreticisi oldu.

İbrahim Erdemoğlu 13 yılda küçük tezgâhlardan halı imparatorluğuna uzandı. 42 yaşındaki işadamının, 2 bin işçinin çalıştığı Merinos Halıları fabrikası 113 trilyonluk ciroyla 500 büyük firma arasında yer alıyor.

Çocuklarım Özel Otomobille Gezemez
Erdemoğlu kendini patrondan çok bir emekçi gibi görüyor: "İşçilerle aynı yemeği yerim. Çocuklarım okula özel otoyla değil otobüsle gider. Çalışanlarımla aynı hastanede tedavi olurum."

İşçilerine Ev Yapıyor
Lüks Apartmanlar
İbrahim Erdemoğlu, 100 metrekarelik evinden daha büyük eve taşınmaya karar verince işçilerini de unutmamış: "Onlar kirada otururken taşınamazdım. Kooperatif kurduk. Yarısını işçiler kira öder gibi, yarısını da şirket ödüyor. Otoparklı, spor salonlu apartmanlar yapıyoruz."


***

Çocukları onu işçi sanıyor!

Çalışanlarına ev yapıyor, hangi hastaneye giderse, nerede yemek yerse işçileri de aynı yerlere gidebiliyor. Patron olduğunu söylemiyor.

Halı sektöründe dünyada üçüncülüğü elinde bulunduran İbrahim Erdemoğlu, "Çocuklarıma Merinos'un sahibi olduğumu söylemeyin onlar benim fabrikada çalıştığımı zannediyor" diyor. Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşu içinde yer almasının ardından 100 metrekarelik evinden ailece alacakları bir eve taşınmaya karar verince vicdan azabı çektiğini anlatan Erdemoğlu, "Çalışanlarım kirada otururken ben bu kocaman evde nasıl yaşarım diye düşündüm. Hemen bir kooperatif fikri geliştirdik. Benim oturduğum yerdeki gibi spor kompleksi, otoparkı olan bir site kurmaya başladık. Yarısını şirket ödüyor, diğer yarısını maaşlarının dörtte biri kadar ayırarak kira öder gibi ödeyerek ev sahip olacaklar" diyor.

BASINDA GÖZÜKMEDİ
42 yaşındaki bu genç işadamı basından uzak durmasını, "İş hayatında başarı elde ettikten sonra basında röportajları çıkan arkadaşlara baktım. İster istemez hayatları değişti, ben de değişirim diye korktum" sözleriyle açıklıyor. Kendisini hiçbir zaman fabrikatör olarak görmediğini, anlatan Erdemoğlu, "Bizim fabrikada sınıf yoktur" diye konuşuyor. Fabrikada kurulduğu ilk günden beri herkesin aynı yemeği yediğini anlatan Erdemoğlu, "Bu bizim fabrikanın bereketidir. Sağlık sorunları olduğunda da biz ailece Gaziantep'te Amerikan Hastanesi'ne gideriz. Ben ve ailem hangi hastaneye gidiyorsak diğer çalışanlar da o hastaneye giderler" diyor. Üç çocuk babası İbrahim Erdemoğlu'nun kızları Merinos'un sahibi olduklarını okulda hocalarından öğrenmiş. "Benim kızlarım okula özel şoförle gidemezler. Servisi kaçırırlarsa otobüse binerler" diyor.

SIRTIMDA KİLİM SATTIM
Erdemoğlu, "Bugünlere gelirken yokluğu da çok iyi bildiğini ve unutamayacağını" söylüyor. Sekiz yaşında babasına ait kilim tezgâhlarında çalışmaya başlayarak iş hayatına atıldığını anlatan Erdemoğlu, 14 yaşında harçlığını kilim dokuyarak kazanmaya başladığını anlatıyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi Fizik Mühendisliği'ne ailenin tek üniversitelisi olarak gireceği gün babasının cebine koyduğu harçlıktan son derece utandığını söylerken bugün 9 kilometreyi bulan halı fabrikasının ilk kuruluş günlerini şöyle anlatıyor: "Kazanmadan para verdikleri için kahroldum. Bir daha para istememek için üniversitede okurken çalışmaya karar verdim ama iş bulamadım. Babamdan iki kilim istedim, sırtıma vurduğum bu kilimleri esnafa pazarladım. Pek çok esnafla anlaştım dokunan kilimleri balya balya satmaya başladım. Trabzon'un ardından Rize derken Karadeniz'i dolaştım. Üniversite dördüncü sınıfta kilim üretimimizin dörtte üçünü Karadeniz'de satmaya başladık." Anadolu'yu dolaşarak kilimleri pazarlamayı sürdürdüğünü anlatan Erdemoğlu, "Bu sırada halı tezgâhı aldık. Kardeşlerim babam durmadan çalışıyorlardı ben de pazarlıyordum. Anadolu'yu gezerken üç yıl yatak yüzü görmedim. Geceleri yolculuk yaparken ancak otobüste uyurdum" diye anlatıyor birkaç yıl öncesini. Artık Türkiye'de hemen hemen her evde Merinos bulunduğunu anlatan İbrahim Erdemoğlu satıyorduk ama adımız bilinmiyordu. "Türk halkına Merinos markasını İbrahim Tatlıses duyurdu. Reklamlarımıza çıkan Tatlıses'in emeği bol oldu" diyor.

ESRA TÜZÜN

DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 'Kazadan bana kalan sadece gözlerim'
 TSK'da komuta kademesi yenileniyor
 Başkentte korkutan yangın
 Fırtınalı havada kıyasıya final
 Paşa referanslı usulsüzlük savunması
 Irak'ta iki Türk kamyon şoförü kaçırıldı
SAVAŞ AY
Bir kazanın anatomisi
Tercan yakınında meydana gelip 26...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Sıcak haftanın içinden!
Hafta boyunca gözüme takılan,...
REFİK DURBAŞ
Şiir, baş belası mıdır?
Şiir ilk göz ağrısı, bu yüzden...
UMUR TALU
Okumadan, yazmadan yüzde 90 okur-yazar!
Yetersiz,...
ÖMER ÇELİK
Bir stratejik değer olarak okur yazarlık
Bir toplumun...
Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı var
Dünyanın "Amerikalı Evliya Çelebi" olarak tanıdığı profesör John...
Kerry konuştu, Bush uyudu
Başkan Bush, rakibi John Kerry'nin izlenme rekoru kıran konuşmasını...
Hangisi gerçek?
Hangisi gerçek?
GSGM Genel Müdürü Atalay: "G.Saray bu statta maç yaparsa, sorumluluk...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.