|
 |
 |
 |
Olimpiyat modasına Tanrıların eli değdi
Sophia Kokosalaki, Atina Olimpiyatları'nda yeteneğini bir kez daha gösterdi. Ünlü modacı Yunan mitolojisinden esinlenerek pek çok kıyafet hazırladı. Olimpiyat görevlilerinin giydiği köstümlerden, açılış ve kapanış seremonilerine kadar her detayda onun imzası var.
Merhaba! Haftaya, Atina 2004 Olimpiyatları'nda bayrağımızı dalgalandıran gençlere teşekkür ederek başlıyorum: Özellikle Nurcan, 'ilk Türk kadın olimpiyat şampiyonu' olarak beni çok etkiledi. Dünya platformlarında Türk kadınını görmek, başarılarını alkışlamak, duygulandırıyor, gururlandırıyor beni. Olimpiyatlardaki yarışmaları her gün takip edemiyorum. Ama hemen herkes gibi açılış törenini izledim. İnanılmaz güzel ve görkemli bir açılışla başladı 2004 Atina Olimpiyat Oyunları. Olimpiyatlara katılmak çok önemli, ev sahipliği yapmak ise büyük bir sorumluluk ve her şeyin kusursuz olması gerekir. Tören yaklaşık üç buçuk saat sürdü. Bütün o koreografileri, aksiyonları ve görüntüleri seyrederken, müzikleri dinlerken, elbette mesleki bir refleksle kostümleri de inceledim. Kim, nasıl yapmış diye düşünmeden edemedim... Ve bu sorular bu  haftaki yazının konusunu ortaya çıkardı. Bu hafta gelecek sezonun çizgilerine ara verip genç bir tasarımcı ve onun son koleksiyonundan bahsedeceğim: Sophia Kokosalaki!
AÇILIŞ, KAPANIŞ ÇOK ÖZEL
Bu genç tasarımcı hazırlamış Olimpiyatlar boyunca gördüğümüz resmi görevlilerin, açılış ve kapanış töreninde yer alacak her dansçının ve görevlinin kostümlerini... İlk aklımdan geçen, böyle büyük bir organizasyonda yer almanın ne kadar büyük cesaret olduğu. Sophia Kokosalaki'nin de bu projede yer alması teklif edildiğinde ilk hissettiği korku olmuş. Ama 'insana hayatta böyle bir şey bir kere teklif edilir' diye düşünmüş ve kabul etmiş. 2002 Kasım ayında açılış ve kapanış seremoni yönetmeniyle yaptığı ilk görüşmede, genel konsept üzerine bilgileri almış. Matematiğe,  antropolojiye, felsefeye, tarihe, mitolojiye bağlı bu konsept onu daha da heyecanlandırmış. Açılış töreni için 'apollonik' bir atmosferden, kapanış töreni içinse 'baküs' (eski Yunan şarap tanrıçası) kutlamalarından yola çıkılıyor. Bu ilk görüşmeden sonra filmlerin, kitapların, web sitelerinin içinde kaybolduğu bir araştırma dönemi başlamış. Yaratıcı ekiple yapılan yüzlerce toplantı, Atina Londra arası yapılan onlarca yolculuk... Daha fazla bilgi edinmek için New York'da Dia Art Foundation müzesini de ziyaret etmiş; iki bavul dolusu dokümanla dönmüş ülkesine. 2003 ortalarında nihayet yapılan ilk çalışmalar Yunanistan Başbakanı'na sunulmuş. Daha anlaşılır, net bir koleksiyon isteği ile çıkılmış bu görüşmeden. Sophia Kokosalaki tekrar çalışmalara başlayıp, tasarımları yeniden ele almış. Düşünülmesi gereken birçok  şey var, teknik sorunlar, ayrıntılar ki bunlar tasarımı temelden etkileyen detaylar. Kostümlerin rahatlığı, hareket edilebilirlik, yeterince görkemli mi? Bütçe ve seremoninin diğer detaylarla bütünlüğü... Gerçekten böyle bir şey yaptığınızda, 4 milyar insanın canlı izleyeceği, tüm dünyanın, tarihin hep hatırlayacağı bir organizasyonun parçasıysanız stresi yorgunluğundan daha fazladır. Bu çalışmalar sırasında ekip içinde Kokosalaki'ye yardımcı olan ressamlar, heykeltıraşlar, şairler, stilist ve teknik eksperler var. Kendisiyle yapılan bir röportajda bu çalışmadan sonra artık kendi sezonluk koleksiyonlarını yapmanın parkta keyifli bir yürüyüş gibi olacağını, İngiliz bir tasarımcı olarak tanındığını ama Yunan bir kadın olduğunu ve yapılan işle gurur duyduğunu belirtmiş.
TASARIMLARINDA DENGE VAR
Sophia Kokosalaki, 1972 Atina doğumlu. Yunan  edebiyatı okuduktan sonra moda tasarım eğitimi almak için Londra'da Saint Martin's'e gidiyor. Tasarımları ışığı ve karanlık duyguları barındırıyor. En büyük isteğinin yaşam ve işi arasındaki bağları ve dengeyi kurabilmek olduğunu söylüyor. Vücudu saran drapeler, akan kumaşlar, uçuşan şifonlar tasarımlarının en önde özelliklerinden. 2004-2005 sonbahar-kış koleksiyonu için kahve ve tonları, bordo, siyah, morlacivert gibi ağırlıklı koyu renkler tercih etmiş. Çok sade bir kadınsılık var koleksiyonlarında. Kumaşları kendine göre, belirgin kullanışları, imzası gibi yerleşen detayları var Kokosalaki'nin... Çok kısa sürede moda dünyasında kendi alanını yarattı ve sanırım zamanla daha da tanınır bir isim olacaktır. Ve Umarım Olimpiyatlar bitene kadar daha birçok Türk gencini alkışlarız. Hepinize iyi haftalar...
DİLEK HANİF
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
