kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Atina 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Kadın köşe yazarları erkekleri ürküttü mü?
Şaka
Gelmiş kadar olmadı mı?

Kadın köşe yazarları erkekleri ürküttü mü?

Türk basınındaki kadın yazarlar, öfkeleri ve tüm açık sözlülükleri ile erkekleri ürkütmeye başladı.
Bu benim hoşuma gidiyor. Televizyon tartışmalarında ve İkinci Bahar benzeri programlarda, "Kadın" yerine "Bayan" denildiği hep dikkatimi çekmiştir. Kadınlar da kendilerinden söz ederken, çoğunlukla "Bayan" olmayı tercih etmezler mi?
Basındaki bayan yazarlar ise, her yazılarında "Kadın" olduklarını vurgulamaktadırlar. Olaylara yaklaşımları da, ele aldıkları konular da, kendilerini anlatma biçimleri de kadıncadır.
Ama başta da söylediğim gibi, bu durumdan erkek yazarlar ürkmeye başladı.
Bir örneği, Milliyet'in "Serin Duruş" yazarları Alper Mestçi ve Hüseyin Özcan'ın yazılarından verebilirim.
Mestçi ve Özcan'a göre kadın köşe yazarı olmanın avantajları şunlar:
1) Erkek bir yazarın yazsa "madara" olabileceği (taşınma, arkadaşla yenen yemek, yağmur damlasının düşündürdükleri, ilk karın düşmesi, kedi-köpeğinin doğurmasının insanı hayata daha bir bağlaması, vs...) gibi konuları son derece ciddi yazabilirler, sonra da bu yazılardan kitap yapabilirler...
2) Sevgilileriyle olan ilişkilerini, basın ahlak ilkelerinin izin verdiği sınıra dayayarak ve her yazının bir yerinde değinerek anlatabilirler. Sevgilisini anlatan bir erkek yazara rastlamadık henüz...
3) Erkekler hakkında her şeyi yazabilir, en sert eleştiriyi yapabilir, hatta fütursuzca aşağılayabilirler... Bir erkeğin, kadınlar hakkında aynı dozda (overdose) yazı yazma hakkı yoktur...
4) Erkek okurlarıyla istedikleri kadar kavga etme hakkına sahiptirler...
5) Büyük bir müjde olarak haber verdikleri hamileliklerinin her aşamasını ve sonra da anneliklerini, ilk defa kendileri hamile kalıyormuş gibi, aylarca, yıllarca anlatabilir, bu şekilde prim yapabilirler. Her yıl binlerce kadın hamile kalırken, neden onlarınki "beklenen" ve "farklı" olur, anlamak mümkün değildir. Allah hepsine sağlıklı doğumlar nasip etsin, Amin de, hamile kalamamak bizim suçumuz mu?
"Serin Duruş"çuların saptadığı bu beş maddeye katılmamak mümkün değil.
Ancak çözüm üretmek yerine yakınmak da, benim benimsediğim bir yaşam tarzı olamaz.
Yani kadın yazarlarla yarışmak için, onların girebildikleri alanlara, biz erkekler de girebilmek cesaretini göstermeliyiz.
Üstelik bunu yapabilen erkekler de var.
Örneğin kadınlar hamileliklerini nasıl anlatıyorlarsa, erkekler de hamileliğin meydana gelmesi sırasındaki katkılarını, pornografiden erotizme uzanan yelpazede milyonlarca kez yazmamışlar mıdır?
Kadın yazarlar evlerini taşımalarını biraz fazlaca anlatıyor olabilirler. Ama erkeklerin her çeşit "Göç" konulu yazıları daha fazladır.
Bir de hiç unutmayalım. Basında da, edebiyat dünyasında da, "Kadın ve aşk uzmanı" erkeklerin sayısı, bu konuda kendini uzman sayan kadınlardan çok değil midir?
Özetle, kadın yazarlar biz erkek yazarları korkutmasın.
Ancak onlarla evli olan erkeklerin durumu başka.
Çünkü bazılarına göre "Evlilik, bekâr kaldığınız takdirde karşınıza hiç çıkmayacak problemlerde, bir kadının size destek olmasıdır" da.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bazıları susunca daha yararlı olurlar   / 02-09-2004
 Ankaralılar gerçeği görmeye mi başladılar?   / 01-09-2004
 Osmanlı İmparatorluğu Atina'da kaç madalya alırdı?   / 31-08-2004
 Fotoğraflar insana roman bile yazdırabilir   / 30-08-2004
 "Bizi yıpratmayın. Biz kendimizi yıpratabiliriz..."   / 29-08-2004
 Zanaatkârlıktan sanatkârlığa geçmenin zamanı geldi   / 28-08-2004
 "Fair Play" sade spor sahalarında kalamaz ki!   / 27-08-2004
 Yere siyaseten koy ki kırılmasın!   / 26-08-2004
 Özkaya, "Cumhuriyet muhafızı" olmaya özenmemeli!   / 25-08-2004
 Mazrufa takılıp, sakın zarfı unutmayın!   / 24-08-2004
MEHMET BARLAS
Kadın köşe yazarları erkekleri ürküttü mü?
Türk...
REFİK DURBAŞ
Hastanede kedi düşmanı...
Balat Or-Ahayim Hastanesi'nde...
SAVAŞ AY
Vatandaş "Havza'daki Amerikan bayrağını" soruyor
Bugün...
HINCAL ULUÇ
AK Denizler'de kulaçlar..
Deniz Baykal nasıl AK Parti...
EMRE AKÖZ
'Bir İçim Su'
Yüz Temel Eser listesine dahil edilen...
'Dört nala' formülü
'Dört nala' formülü
Teknik direktör Yanal, ileride Hakan Şükür'ün arkasında Fatih...
Avrupa golcüsü
Avrupa golcüsü
F.Bahçe'yi Şampiyonlar Ligi'nde 4-5-1 sistemiyle oynatmayı planlayan...
ABD beni ikna etmiyor
Erdoğan, ABD'nin Irak'taki PKK varlığıyla mücadele etmemesine ateş...
Büyükelçilerde sürpriz yok
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, üç aydır üzerinde çalışılan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.