kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Sen kaldın yasta Kerkük

PKK'ya karşı yandaşımız (?!) olan çok sevgili iki kardeşimiz Barzani ve Talabani'nin çeteleri, pek sadık ve pek kıymetli müttefikimiz ABD'nin hava kalkanı altında Türkmen katliamı yürütürken dövletimiz kükremiş:
- Ayıp oluyor Sam efendi, katliam yap ama bizim hatırımız için Türkmenleri birazcık olsun kayır!
Sayın Powell da bu buna dikkat edeceklerine dair teminat vermiş..
Artık sivil erke itaat hususunda kusur etmeyen askerimiz de ellerinden daha fazlası gelmediği için haklı olarak 'endişe ile izlemekte' imiş.
Diyeceksiniz ki, bu köylü Mehmet efendinin yaptığından fazla bir şey değil; o da çakal tavukları götürdükten sonra ağzına geleni söylemiş..
Görünürde aynı hal ama gerçekte öyle mi? Dövletimiz köylü Mehmet efendinin yaptığını bile yapabilmiş mi?.
Türkmen katliamını Saddam'ın bıraktığı yerden alarak Musul'da, Kerkük'te, Erbil'de, Süleymaniye'de sürdüren çetelerin başı Barzani ve Talabani'yi dövletimiz hala PKK'ya karşı müttefik saymakta ve sözde tanınmamış devletlerinin başları olarak Ankara'da ağırlayabilmektedir.. Köylü Mehmet efendi ise hiç değilse kendi rızası ile tilkiyi ve çakalı evine misafir etmez, onları koşturan yaban domuzunu da müttefik saymaz..
Usanmadan vurgulanmalı ki; Atatürk'ten sonra, başka pek çok hadisede olduğu gibi Türkmen kıyımlarına karşı da aşiret reisi kadar dahi etkin tepki verebilen bir tek hakiki memleket evladı iş başına gelmemiştir.
Hakiki memleket evladı ırk künyesi ile dolaşan adam değil; yaşadığı kültür çevresinin öz değerlerine yabancılaşmayan kişidir. Bu değerlerin özü de dildir. Irak'ın en uygar toplumunu oluşturan Türkmenler ise Türkçe'nin sayısız mucizevi söyleyişlerini üretmişlerdir. Bu muhteşem türkü ikliminden habersiz yetişmiş siyasetçi, hariciyeci ve komutanların Kerkük, Musul, Erbil, Süleymaniye hakkında sahici devlet adamlarına has kuşatıcı milli bilinç sahibi olmaları mümkün müdür?
Süleymani dağıyım
Türkistan toprağıyım
Sinende bir deste gül
Ben onun ak bağıyım
Onlarca yıl öncesinin Türkmen manisi Süleymaniye'nin uygarlık tapusunda da kimlik damgasını korurken 'Kerkük'ün Kürtlüğü için gerekirse savaşırız' diye meydan okuyan Barzani'nin yaverini Ankara'da devlet adamı gibi karşılıyoruz.. Üstelik onlardan Irak'a yeni bir kapı açmak için 'muhalefet etmemeleri' ricasında bulunuyoruz..
Devlet yönetmek bu mu?
Elbette mevcut devletsizliğin faturası şimdikilere çıkarılmaz! Zavallılığımızın vebalinden bugünün siyaset, hariciye ve güvenlik kadrolarına yüzde bir bile düşmez.. Bunlara ancak Türkiye'yi çaresiz saydıkları için isyan edilir! Çünkü onlara göre açıktan ABD'nin, el altından da İsrail'in desteklediği katliamcı Kuzey Irak Kürtçülüğü karşısında yapacak hiçbir şeyimiz yok..
Gerçekten öyle mi?
Kerkük'ün altı harman
Katlime çıktı ferman
Yar ki (iki) gömlek giymiştir
Biri dert, biri derman
Türkiye'nin Atatürk sonrası giydiği müstemleke gömleği Türkmenler için dert..
Derman olacak gömlek Türkçe'dir. Bu ülkeyi yönetenler Türkçe ile anlayıp, Türkçe ile hissettikleri zaman bölgedeki her toplum tekrar huzur ve barışla tanışacak.
Anlaşılacağı üzere bu iddianın özü, tarihte adaletsizliğe en uzak milletin Türkler olduğudur. Tabii ki Türkler melekler ordusu değiller. Ama en iyi bilinen son iki büyük imparatorlukları Selçuklular ve Osmanlılar ile sabittir ki, Türklerin yönetimi 'sınıflara ve farklı kökenden topluluklara sistemli adaletsizlik' açısından bilinen en temiz siyaset tarzıdır. (Doğrudan 'adaletlidir' demiyorum; çünkü vasfı bir tek Hazret-i Ömer'in düzeninin hak ettiğini düşünüyorum.) Tarih boyunca hemen hemen hiçbir etnik unsuru toptan asimilasyona tabi tutmayan, sınırlı sayıda devşirme tedarikine karşılık başka kavim ve kültürlerce asimile edilmiş kitleler kaybeden Türklerin 'nizam-ı alem' ülküsü ABD'nin 'Yeni Dünya Düzeni' yanında cennetlik bir yaklaşımdır.
Kerkük'üm hasta
Kerkük Şerbeti tasta
Kerkük Alem toyda düğünde
Sen kaldın yasta Kerkük
Anadolu yeniden birincil etken olana kadar bölgemiz huzuru ve barışı çok arayacak.. Bugün Rus, Acem, Arap, Kürt ve diğerleri işlerin iyi gittiğini sanmaya devam etsinler; Türk karşıtlığı yarınlarda da -üzüntüyle söylüyorum- herkese ilahi bedeller ödetebilir..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Terör ve karşı terör stratejileri   / 10-09-2004
 Direnişin muhasebesine dair   / 09-09-2004
 AB ile ABD arası döner   / 07-09-2004
 Zeyd AB ile nikâhlıysa zina caizdür   / 06-09-2004
 Çeçen karmaşası   / 03-09-2004
 Putin ile rutin mi, çetin mi?   / 02-09-2004
 Aydın ile Zann Baba Hazretleri   / 31-08-2004
 Çanakkale ve profesyonel öcüler   / 30-08-2004
 Ümitsiz vakalar   / 27-08-2004
 Sarıgül'ün eniştesi   / 26-08-2004
ÖMER LÜTFİ METE
Sen kaldın yasta Kerkük
PKK'ya karşı yandaşımız (?!)...
UMUR TALU
Yanılıyor muyum acaba?
Bu dünyada "para konuşur"...
ERGUN BABAHAN
Yine Ceza Yasası
İslami kökenli siyasetçilere 2000'ler...
Hep oğula mı kalacak!
Kazak lider Nazarbayev'in kızı Dariga başkanlığa yürüyor. İlk...
Powell: Neoconlar lanet olası deliler
İngiliz BBC kanalı yayıncılarından James Naughtie'nin bu hafta...
Sami Yen canavarı: 3-1
Sami Yen canavarı: 3-1
Kirita'nın füzesiyle sarsılan Cimbom, ikinci yarı Necati'nin iki...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.