kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hincal Uluc @ SABAH
Tel:
0212 3544813
Fax:
0212 3544891
 

Yazık oldu

Kazanabileceğimiz bir maçtan beraberlikle ayrıldık. Takımı nasıl buldunuz?
Öncelikle İbrahim'i oynatmadığı için eleştirdiğim Ersun Yanal'a bir özür borçluyum. Bu kadar aleni, bu kadar aptalca ve bu kadar gereksiz penaltı yapabilecek birini oynatmamakta meğerse haklıymış. İki, dün fevkalade bir maç yönetti. Eğer 80.dakikada oyundan aldığı Gökdeniz'in yerine Hasan Şaş'ı da sokmaya cesaret etseydi alnından öperdim.
Gürcistan ve Yunanistan'dan sonra 2 puan da Danimarka'ya hediye ettik. 60 dakika 10 kişi ve bu kadar kötü oynayan Danimarka'yı bir daha bulmamız zor. Ne var ki bu defa kaybedilen 2 puanda Ersun Yanal'ın rolü yok. O yapılabilecek en iyi şeyleri yaptı. Sahaya çıkardığı takım iyiydi. Ben sadece Okan'a itiraz edebilirdim. Ama orta sahada yıllarca beraber oynamış Emre- Okan'a güvenmesine de bir ölçüde saygı duymak gerek.
Sahaya çıkardığı takım tamamen kazanmaya yönelik bir 11'di. Oynadığı futbol da sahaya çıkan takımın ruhunu yansıtıyordu. Maçı arka arkaya pozisyona girerek ve Danimarka'ya nefes aldırmayarak oynarken ilgisiz bir Danimarka hücumunda İbrahim Üzülmez kendi kalemize golü attı. Ben buna böyle diyorum. Buna rağmen baskılı ve etkili futbolumuz devam etti.
Bu arada Danimarka'yı 10 kişi bırakan pozisyon geldi. Burada bana sorarsanız Okan, hakemi ve rakibini tuzağa düşürdü. Önce dirseği attı. Rakibi mukabele eder etmez de kendini yere bıraktı. Böyle davranışlar benim midemi bulandırıyor. Okan'ın dirseğini kaçıran hakem, Gronkjaer'inkini yakalar yakalamaz kartını çıkardı.
Şimdi Danimarka'yı böyle bulamayız derken bu noktada böyle bir hakemi de bir daha bulamayız diye eklememiz gerekir. Gronkjaer'ın yaptığının hatta daha sertini hakemin önünde Emre yaptı, görmezden geldi. Başkasının rahatlıkla es geçebileceği lehimize penaltıyı anında verdi. Daha ne yapsın?
Değişiklikler yerinde miydi?
İkinci yarıda Ersun Hoca, hücum gücünü rakibin de 10 kişi kalmasını dikkate alarak arttırdıkça arttırdı. Önce kendi kalesine golü atan İbrahim'in yerine ikinci yarıya Tuncay'la başladı. Harikaydı. Ardından Servet'i çıkarıp Necati'yi alışı muhteşem. Burada Hüseyin'in ya da Tolga'nın dışarı alınmasını düşünenler olabilir. Doğru karar sarı kartı olanın tercih edilmesiydi. Ersun Hoca doğruyu yaptı.
Durmadan pozisyonlara giriyorduk. Bu kaleci eğer Danimarka'nın ikinci kalecisiyse birincisini merak ediyorum. Adam neler kurtardı? Şansı da vardı. Bana kalırsa Gökdeniz'in topunu kurtarmadı. Top, direğe çarpar gibi onun bacağına çarptı. Sıradan bir kaleciyle fark atabilirdik.
Bu maçta da penaltı kaçırdık.
Nihat'ın penaltıyı kaçırması, "Bu Milli Takım'ın penaltıcısı yok. Kazakistan maçında kaçarsa mesele de yok. Danimarka maçında kaçarsa ne olur" eleştirimi acı acı hatırlamama yol açtı. Nihat, kaleye bomba gibi vursa kaleciyi de içeri sokar. Plase yapmak için kenara atmaya niyetlendi ve tıpkı Fatih Tekke gibi o da olmayacak bir şey yaptı. Bu Milli Takım'ın attığını gol yapacak bir penaltıcıya ihtiyacı var. Ersun Hoca, bunu mutlaka belirlemeli. Atsa da kaçırsa da bunu değiştirmemeli.
1-1'den sonra önce beraberliği sonra galibiyeti düşündüğü için Ersun Hoca'yı ben eleştirebilirim. Ama haklı bulanlar çıkacak. Hani o meşhur yenemiyorsan yenilmeciler varsa işte onlar. Ben dünkü maçı o ana kadar fevkalade başarıyla yöneten Ersun Hoca'nın takımın en etkisiz iki oyuncusundan biri, bana kalırsa biri Fatih, Gökdeniz'in yerine hatta daha önce Hasan Şaş'ı alarak bütün kozlarını oynamasını beklerdim. O zaman alnından öperdim.
Hocaya son bir soru. Bana cevap vermesi için değil. Aynaya bakıp cevap vermesi için. Dünkü maçta Fatih'in yerine Hakan olsaydı?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bülent Arınç'a açık mektup!..   / 13-10-2004
 Mafyayı aklama operasyonları..   / 12-10-2004
 Hakan'ı çok arar   / 12-10-2004
 Her ülkede sorun.. Siz mi sen mi?   / 10-10-2004
 Komiksin Ersun Yanal   / 10-10-2004
 Art Academy.. Bir dergi.. Bir dünya..   / 09-10-2004
 İstanbul'da bir cuma turu..   / 08-10-2004
 Gazeteci olmanın dayanılmaz zorlukları..   / 07-10-2004
 Yaya geçidi, durmak içindir mahluk!..   / 06-10-2004
 Anayasa'yı delen Anayasa kurumu!..   / 05-10-2004
MUSTAFA DENİZLİ
Sevinelim mi?
Türk Milli Takımı, 1 puan aldığı maçta...
KAZIM KANAT
Hücum futbolu!
Bizi şaşırtan şuydu. Hücum futbolunu...
ÖMER ÜRÜNDÜL
Önemli puan
Gruptaki kritik maç yüksek tempolu, sert,...
HINCAL ULUÇ
Yazık oldu
Kazanabileceğimiz bir maçtan beraberlikle...
AHMET ÇAKAR
Danimarka böyle rezil olmadı
Son yılların en büyük...
HASAN SAYDAM
Ramazan Geldi, Hoşgeldi...
Dikkat ediyor musunuz günler...
Zana, Avrupa'da Türkiye'yi savundu
Zana, Avrupa'da Türkiye'yi savundu
AP Dışilişkiler Komisyonu'nda konuşan Zana, Türkiye'de sistematik...
'Yunanistan veto etmez'
'Yunanistan veto etmez'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "17 Aralık tarihine kadar İlerleme...
Paris'te Türk rüzgârı
Paris'te Türk rüzgârı
Modacı Ayşe ve Ece Ege kardeşlerin oluşturduğu "Dice Kayek''...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.