Baskı altında

Futbolu bir hayat felsefesi olarak görenler, futbolun içerisinde kendi felsefesinden uzak şeyler gördüklerinde değişik tepkiler gösterirler. Mesela sahadaki yargıç hakem iken, Beşiktaşlı Tümer'in koluna "Only God can judge me" (Beni sadece Tanrı yargılayabilir) dövmesi yaptırması, ne kadar ironiktir. Aslında stadyumlar modern birer arenadır. Seyirciler, yöneticiler, medya, sponsorlar, kısacası futbola ucundan azıcık bulaşmış herkes, sahadaki futbolcuları ve teknik heyeti yargılayamaya hazırdır.
Endüstrinin gelişimiyle birlikte yükselen değer olan futbolda kazanılan rakamların da yükselmesi, futbolcu ile futbol izleyicisi arasında yeni bir bağlantı oluşturdu. Futbolcu artık bir gladyatördür. Futbol izleyicisi ise sahadaki bu dövüşü seyreden, seyrederken ekonomi gereği verdiği paranın karşılığını almak isteyen "arena" seyircisidir.
Tümer'in "hayat felsefem" diyerek koluna yaptırdığı bu dövme, her ne kadar "mesaj vermiyorum, hoşuma gitti yaptırdım" dese de bugün futbolda geldiğimiz noktayı özetliyor. Bazen futbolcuların da birer insan olduğunu unutuveriyoruz. Seyirci, sadece takımına değil, güzel futbola da para vermek istiyor. Arz talebi karşılamazsa, o zaman eski Roma'da arenalardaki aslanlar misali "eleştiriler" ortaya çıkıyor.
Olayı en güzel özetleyen sözü, istatistik haberlerimizi en güzel şekilde süsleyen grafik ekibimiz Behzat&Hakan ikilisinden Hakan söyledi: "Tümer'in koluna yaptırdığı dövme, her futbolcunun üzerinde hissettiği baskıya yönelik isyanın kristalize olmuş halidir."

Hagi de dövme yaptırır mı?
Tümer'in seçimini kendine bırakalım, ama aslanların önüne atılan Hagi'ye ve onun G.Saray'ına gelelim. Sezon öncesi "şu hafta gider" spekülasyonları yapılan,
2. haftada G.Antep yenilgisi sonrası "Teknik direktör filan değil" eleştirilerine maruz kalan Hagi'yi, ligin 9. haftasına geldiğimizde iyice olgunlaşmış olarak gördük. Ligde Trabzonspor ve Denizlispor ile birlikte en oturmuş takım olma özelliğindeki G.Saray'da artık her futbolcunun performansı yükselmeye başladı. Geçtiğimiz sezon "bitti" gözüyle baktığımız Hakan Ünsal bile son 2 sezonun en iyi performansına ulaştı.
Sezon başından beri sürekli yargılanan Gheorghe Hagi, 100. yılda bu takımı şampiyonluğa ulaştırırsa, acaba çıkıp koluna "Only God can judge me" diye bir dövme yaptırır mı?
Yargıç dedik de, G.Birliği-Ç.Rize maçında Beşir'in Youla'ya tekmesi sonrası Youla'nın gösterdiği tepkiye gösterilen kırmızı kartta adalet terazisinin dengesi biraz bozuldu. Yani hem Beşir, hem de Youla atılmalıydı. Ama Tanrı, galiba adaleti kendi sağlamak istedi, Oğuz Çetin, takımı 83 dakika 10 kişi oynamasına ve bir de penaltı kaçırmasına rağmen ilk sınavında galip gelmeyi başardı.