Emre... Emre...
Kontrataklar için en önemli noktayı topsuz bölgelerde oyuna iyi konsantre olmak şeklinde vurgulamıştınız. Bunu yapabildik mi? Hele ilk yarı hiç yapamadık. Erken yenen gol, bu oyunlarda ya telaşı ya da korkuyu getirir. Bize telaşı getirdi. Voronin ve Shevchenko'nun olduğu bölgelerde bire bir kalmak, Ukrayna defansından çıkan bilinçli veya bilinçsiz toplarda bizi zora soktu. Stada girdiğimizde, atmosferde bir şeyin eksikliğini hisseder gibiydik. Herkeste vardı bu his.. Milli maçlarda bu çok önemli. Hissedilen, ama görünmeyen, adı konamayan bir eksiklikti.
Başka neleri yapamadık? İlk yarıda skor daha da farklı olabilirdi. Milli Takım'ı başta uluslararası mücadeleyi yaşayabilecek ve taşıyabilecek futbolcular Milli Takım yapar. İyi futbolcu olmak, formda olmak farklı bir şey, Milli Takım'da başarılı olmak çok farklı bir şey. Onun için Milli Takım'dır bu zaten. Bu handikapın görülüp mutlaka düzeltilmesi lazım. O zaman iş oyuncu seçimine geliyor? Oyuncu seçimi, takım tertibi ve o takım içerisindeki tercihlerde eksiğimiz var. İlk iki golde inanılmaz bireysel hatalar yapıldı. Örneğin Servet Şampiyonlar Ligi maçlarında bu hataların sinyallerini vermemiş miydi? Şampiyonlar Ligi'ndeki performansı değil, kart ve faul konusundaki davranışları.. Zaten bunlar da bireysel hataların başlangıcı oluyor. Birebir kaldığında müdahale çok önemli. Direkt kırmızıya gidebilir. Futbolcu birebirde hep tedirgindir. Ukrayna gibi kontratak takımına tandem oynarken seçimleri çok dikkatli yapmak lazım.
Yıldıray ilk 11'de olmalı mıydı? Tercih meselesi. Biraz önce söylediğim konu. Uluslararası alanda, Leverkusen ile Şampiyonlar Ligi'nde çok başarılı olmuş, dünya üçüncülüğünde büyük pay sahibi Yıldıray, oynayabilecek durumda bir Yıldıray her zaman oynar. Bu tip rakiplere teknik kapasitemizle üstünlük sağlayabiliriz.
Bu özelliğimizi niye kullanamadık? İkinci yarıda hücum gücümüzdeki tüm oyuncular sahadaydı. Bunların çabukluğundan, defansın arkasına atılacak toplardan yararlanmalıydık. Çok hücumcu ile oynayınca bölgemizi iyi tayin edemedik. Bu kadar hücumcunun özelliklerini kullanabilmek için kaleden uzak olmalıydık. Ceza alanının önüne, içine yığıldık. Ukrayna'yı kalesinden uzaklaştıracak anlayışı sergilemeliydik.
Öne geçen Ukrayna çıkmayabilirdi. Top caziptir, topun olduğu bölgeye mutlaka çıkar futbolcu. Çıkmazsa boş alanda topla rahat hareket edersin. Yüzün kaleye dönük olur. Çıkarsa da orta sahadan oynanacak toplarla pozisyonlar yakalama şansın var. Sonuç olarak birkaç Emre daha olsaydı, skor çok farklı olurdu. Ama oyunu, takımı eleştirmek çok farklı. Teknik adamlar da hata yapacak, futbolcu da. Öfkeyle kalkıp zararla oturmak kabilinden hatalar yapmamak lazım. Ersun, göreve güvenle geldi. O güven sürüyor. Sürmeli de.. Futbolda bunlar her zaman yaşanabilir hadiselerdir. "Bu maç tek neticelidir" demiştim. Bunu bazı çevreler iyi kavrayamamış. Zaten zihinleri kavrayacak düzeyde değil. Onların sayesinde futbolun üç neticeli oyun olduğunu öğrenmiş oldum! Bu ifadedeki kasıt kazanmamız gerektiği şeklindeydi.
Bundan sonra ne olur? Seni yukarıya götürecek puan sayısı 23- 24'tür. Artık en fazla bir beraberlik şansın var. Onu da senin rakiplerinden alamazsın. Beraberliği Kazakistan'a, Gürcistan'a, Arnavutluk'a yap. Diğerlerini mutlak yenmelisin.
|