Ulla'yı "nota" da çıkaramaz...

İspanya'dan ayrılıp, önce Cezayir'e doğru dümen tuttu. Kara sularına sokulmayınca, rotasını Türkiye'ye çevirdi.
İçinde tehlikeli atık bulunduğu tespitine ve tüm kurumların uyarmasına karşn, 20 Mart 2000 tarihinde İskenderun Körfezi'ne girip limana demirledi.
İlgili tam 17 kamu kurumu, geminin zehirli atığı ile birlikte Türk karasularını terk etmesi gerektiği yönünde dört yıl boyunca görüş bildirdi. Hepsi kağıt üzerinde kaldı, M/V Ulla Gemisi'nin ırgatının motorunu demir alıp, çapasını yukarı çekmesine yetmedi.
6 Eylül 2004'te İskenderun Limanı'nda içindeki 2 bin 200 ton atık ile sulara gömüldü. Bölge halkı, balıkçılar, çevrecilerin isyanı sonucu kamu kurumları sorumluluklarını hatırladı.
İş dönüp dolaşp, baştan beri geminin biran önce limandan çıkarılması gerektiğini söyleyen, ancak elinde yetki bulunmayan Çevre ve Orman Bakanlığı'nın üzerinde kaldı.
İspanya atığı almakta direnirken, Bakanlık çare aramaya başladı. Sonunda, geçen ay İsviçre'de yapılan "Uluslararası Basel Anlaşması Yedinci Taraflar Toplantısı"nda atıktan kurtulmanın yolu bulundu.
İspanya, Cenevre'deki bu toplantıda atığı geri almayı kabul ederken, malı getiren Lafarge firması da batık geminin çıkarılması dahil, bütün masrafları üstlenmeyi kabul etti. İspanya Dışişleri Bakanlığı da Türkiye'nin Madrid Büyükelçisi Volkan Vural'a benzer taahhüdü iletti.
Çevre ve Orman Bakanlığı, 19 Ekim 2004 tarihinde kararı kamuoyuna müjdeledi: "10 gün içinde İspanya'dan gelecek heyetin incelemesi sonucu atık gidecek, batık çıkacak..."

Zamana karş oyun
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ile sohbetimizde üzerinden bir ay geçmesine karşn, atığın gitmesi için herhangi bir çabanın olmadığını anımsattık.
Pepe, "İspanya zamana oynuyor" tespitinde bulunup ekledi: "Heyet gelecek dediler, bayram öncesi İspanya'nın Ankara Büyükelçisi ziyaretime geldi. Kendisine heyeti beklediğimizi söyledik, gitti. İki gün sonra yaptığımız görüşmenin tutanağını istedi. Onu da gönderdik. Yine gelen yok..."
Bu durumda ne yapacakları sorumuza Bakan Pepe'nin başka bir olayı anlatarak verdiği yanıt, çaresizliğin ilanıydı:
"Sinop ve Samsun'a vuran zehirli variller için 17-18 yıldır uğraşyoruz. İtalyan Çevre Bakanı Alteo Matteoli özel uçağına atlayıp Ankara'ya geldi, varilleri hemen alacaklarını söyledi. Beş kez kendisiyle konuştum, hala almadılar. Uluslararası anlaşmalara göre yapacak bir şeyimiz de yok. Ama bizim de bir sabır sınırımız var..."
Pepe, Dışişleri Bakanlığı'nı konu hakkında bilgilendirdiklerini, "anlaşma şartlarına uymadığını" için İspanya'ya nota verileceğini açıkladı. Peki ya sonra?
Sonrası için bir yaptırım yok... Zaten olsa, 17 yıldır zehirli varilleri Türkiye'de bekleyen İtalya için olurdu...