Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, Turkcell'in ortaklarından Teliasonera ile Aralık ayında görüşeceklerini bildirdi. Ertürk, Finans Kulüp tarafından düzenlenen ''Türkiye'de Mevduat Güvencesinde Yeni Yaklaşımlar'' konulu panelin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Ertürk, Teliasonera'nın Çukurova hisselerine talip olduğunun anımsatılması üzerine, bu grupla daha önce muhtelif defalar konuştuklarını ama başkan düzeyinde ilk defa biraraya geleceklerini belirterek, ''Aralık ayının 1'i yada 2'sinde bir randevumuz var. Şu anda ne konuşacağımızı bilmiyorum o yüzden yorum yapamam, bir dinleyelim'' dedi.
TMSF ve Çukurova Grubu arasında bir protokol olduğunu ve bütün işlem ve müzakerelerin bu protokol hükümleri çerçevesinde gerçekleştiğini kaydeden Ertürk, şunları kaydetti: ''Ama bu protokolü değiştirecek şartlar ortaya çıkar mı onu bilemiyorum. Şartlar oluşursa elbette bu protokolün hükümleri de değişir. O zaman elimiz serbest olur ve protokol dışındaki her türlü alternatifi de değerlendiririz. Protokol tarafların rızası, karşılıklı anlaşması ile her zaman değiştirilebilir.''
TELSİM'İN SATIŞ SÜRECİ
Ertürk, Telsim'in satış sürecinin Türk Telekom'un özelleştirilmesini etkileyip etkilemeyeceğine ilişkin bir soru üzerine, yaptıkları görüşmeler ve piyasa sinyallerinin Telsim'in müşteri portföyü ile Türk Telekom'un müşteri portföyünün farklı olduğunu gösterdiğini, dolayısıyla olumsuz bir etkilenme olmayacağı kanaatine sahip olduklarını söyledi.
Ertürk, ''Telsim'i alacak olan müşterilerin Türk Telekom'la çok fazla ilgilenmediğini biliyoruz. Çünkü farklı sektörler. Telsim bir alacak tasfiyesi dolayısıyla satılacaktır. Alacak tasfiye süresini durdurmak, geciktirmek bizim elimizde olan bir şey değil. Özelleştirme İdaresi ya da Hükümet Telekom özelleştirme takvimiyle her zaman oynayabilir'' diye konuştu.
Telsim talipleriyle ilgili şu anda sayı vermenin mümkün olmadığını, çünkü alıcılardan teklif alma aşamasına gelinmediğini söyleyen Ertürk, şöyle konuştu: ''8 aylık süreçte muhtelif alıcı adaylarıyla görüşmeler yaptık. Dünyanın ya da Avrupa'nın önemli GSM operatörleri. Bunlar Türkiye pazarına hem Türkiye'nin AB'ye giriş sürecinin olumlu seyretmesi dolayısıyla, hem de Türkiye iç pazarının taşıdığı potansiyel dolayısıyla her zaman böyle bir GSM operatörünü satın alma imkanının mümkün olmaması nedeniyle, yabancılar çok büyük ilgi gösteriyorlar.'' ''SON 8 AYDA 520 MİLYON DOLAR TAHSİLAT YAPTIK''
Ahmet Ertürk, kamuoyunda sadece bir borçlu üzerine yoğunlaştıkları şeklinde kanaat oluştuğunun anımsatılması üzerine, kendilerinin bundan rahatsız olduklarını kaydetti. Ertürk, ''TMSF'nin alacak portföyü içinde en büyük yeri işgal eden bir borçlu söz konusu. Bizim o borçluya yönelik çalışmalarımızın diğerlerinden çok daha fazla yer işgal etmesi doğal. Ama burada TMSF başka borçlularla ilgili çalışma yapmıyor, sadece bu borçlu ile ilgili çalışıyormuş gibi bir izlenime yol açtığı için rahatsızız'' dedi.
TMSF'nin şu an 22 bankanın problemiyle uğraştığına işaret eden Ertürk, son 8 ayda 520 milyon dolar tahsilat yaptıklarını bildirdi.Ertürk ''İştirak, gayrimenkul satışı ve alacak tahsilatının toplamı 520 milyon dolar. Bu son 2.5 senede yapılan tahsilatın yüzde 85'ine yakın tahsilat rakamına işaret etmektedir. Bu TMSF ve Türkiye Hazinesi açısından çok olumlu bir gösterge. Bu temponun daha da hızlanacağını söyleyebilirim'' diye konuştu.
POLİSİYE OLAYLAR
Ahmet Ertürk, bir başka soru üzerine, ''Bizim hiç işimiz olmayan polisiye olayların içinde kendimizi bulmamız ya da oraya itilmiş olmamız, bütün mesaimizi alacak tahsiline vermemizin önünde bir engel oluşturuyor'' dedi.
Türkiye'de bu işler için devletin güvenlik ve hukuk gibi çeşitli mekanizmaları olduğunu belirten Ertürk, şöyle konuştu: ''Bütün bunların sorumluluğunun tek başına TMSF'ye yüklenmiş olması gibi kendimizi adeta bir yalnızlık içinde hissediyoruz. Oysa alacak tahsil süreci bir bütündür, zaman zaman bu sürece devletin diğer mekanizmalarından destek gelmiş olması gerekir ve TMSF bu beklenti içindedir.
TMSF bu süreçte, kamu alacağını tahsil sürecinde yalnız bırakılmamalıdır. Devlet mekanizmaları tarafından, kamuoyu tarafından yalnız bırakılmamalıdır. Bu yalnızlık durumu sadece TMSF'nin kurumsal performansını değil, aynı zamanda kamu alacağının tahsil sürecini de olumsuz etkileyecektir. Herkesin bu duyarlılık içinde olmasını temenni ediyorum.''
RTÜK BAŞKANI İLE GÖRÜŞME
Ertürk, Star Medya Grubu'nun satışına ilişkin olarak da RTÜK'ün 2 hafta önce yaptığı açıklamada, medya varlıklarının satışında TMSF'nin önünü açtığı şeklinde bir açıklaması olduğunu anımsatarak, ''Ama daha sonra TMSF'ye yazılan resmi yazıda aynı açıklığı göremedik. Şu anda TMSF olarak biz hala bu varlıkları sattığımızda RTÜK'ün nasıl davranacağı konusunda güven verici bir bilgiye sahip değiliz'' dedi. Ertürk, yarın RTÜK Başkanı ile bir görüşme yapacaklarını ifade ederek, orada koşulların masaya yatırılacağını söyledi. Bu varlık satışında, yerli ve yabancı alıcıların hiç bir belirsizliğe, hiç bir tereddüde yer bırakmayacak şekilde sürecin kesinleştirilmesini istediklerini belirten Ertürk, şöyle konuştu:
''Burada biz RTÜK'den daha kesin daha net bir cevap bekliyoruz. Bu varlıklara müşteri olacak alıcılar (Biz bunları aldıktan sonra RTÜK bize lisans devredecek mi etmeyecek mi?) sorusuna net bir cevap istiyorlar. (Bakarız hele bir alın) şeklindeki tavır, alıcıları tatmin etmekten uzak bir tavır ve bu varlıkların değerinin düşürülmesine neden olan bir tavırdır.''
Ertürk, Telsim için de Telekomünikasyon Kurulu ve Rekabet Kurulu ile görüşmelerinin devam ettiğini, önümüzdeki hafta Telekomünikasyon Kurulu ile görüşme yapacaklarını bildirdi. Ertürk, ''O görüşmelerden de olumlu sonuçlar alacak gibiyiz. Burada Rekabet Kurulu'nun son yaptığı açıklamalar bizde biraz tereddüt uyandırdı. Özellikle mevcut GSM operatörlerinin ihaleye girebilmeleri yönündeki Rekabet Kurulu görüşünün açıklanmaya muhtaç bir görüş olduğu, hatta düzeltilmeye muhtaç bir görüş olduğu kanaatindeyiz.''