Basketbolda Türkiye evsahibi
Uluslararası Basketbol Federasyonları Birliği (FIBA), 2010 yılında yapılacak 16. Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası organizasyonunu düzenleme hakkını Türkiye'ye verdi..
FIBA Yönetim Kurulu, Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da 2 gündür devam eden toplantının ardından, Sunway Lagoon Resort Otel'de finalist ülkeler Türkiye, Fransa ve Sırbistan-Karadağ hakkında kararını açıkladı. Buna göre, oylama sistemi gereği ilk turda 4 oy alan Sırbistan-Karadağ elenirken, 8 oy alan Fransa ile 7 oy alan Türkiye ikinci tura kaldı. İkinci turda 10 oy alan Türkiye, 9 oyda kalan Fransa'yı kıl payı geçerek organizasyonu düzenleme hakkını elde etti. Karar, Türk delegasyonunda büyük sevinç yarattı. Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay ile Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel ve diğer yetkililer, kararın açıklanması sonrası birbirlerine sarılarak sevinç gösterilerinde bulundular.
'DÜNYA NASIL ORGANİZASYON YAPILIR GÖRECEK'
Uluslararası Basketbol Federasyonları Birliği (FIBA) Yönetim Kurulu'nun 2010 yılında yapılacak 16. Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası'nı düzenleme hakkını Türkiye'ye vermesinin yankıları sürüyor.
Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay ile Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, kararın açıklamasının ardından toplantının yapıldığı otelde basın toplantısı düzenledi. Türk sporu için tarihi bir gün yaşandığını anlatan Mehmet Atalay, ''Dünya nasıl bir organizasyon yaptığımızı görecek'' dedi ve şöyle devam etti:
''Bugün gerçekten tarihi bir gün yaşıyoruz. Doğrusunu söylemek gerekiyorsa, hep günün böyle ilk saatlerinde müjdeli haberleri Uzakdoğu'dan veriyorduk. Güney Kore ve Japonya'daki futbol müsabakalarından sonra, Türk spor tarihinin en büyük organizasyonlarından birisini günün erken saatlerinde Türkiye'ye bildirecek olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Türkiye'de herkes bir şeylere emek veriyor. Ama bu ülkenin spor ülkesi, organizasyon ülkesi olabilmesi için olabilecek en büyük organizasyonu Türkiye almış oldu. Olimpiyatları da bir gün mutlaka alacağız. Ama sanıyorum 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası en büyük referans olacak. Dünya nasıl bir organizasyon yaptığımızı görecek. Kimsenin endişesi olmasın. Biz bu 10 yılda çok iyi hazırlanacağız. Devleti, milleti, iktidarı, muhalefetiyle, siyasetiyle, bürokrasisiyle Türkiye el ele verecek, bu organizasyonu gerçekleştirecek. Ama 2010'a kadar bu organizasyon sayesinde ülkemiz de uluslararası spor kriterlerini en iyi şekilde zorlayan ve gerçekleştiren bir Türkiye olacaktır diye üşünüyorum. Sadece İstanbul'u Ankara'sıyla değil, Erzurum'u Hakkari'siyle Türkiye bir basketbol, spor ülkesi olacak.''
Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel ise ''Bize destek veren herkese teşekkür ediyorum'' diye sözlerine başladı ve şunları kaydetti: ''Gerçekten de bugün yüzlerce, binlerce küçük küçük olayların üst üste gelmesiyle burada bir başarı yakalandı. 10 yıldır Türkiye'deki basketbol camiası ve devletin olağanüstü desteği sayesinde bu netice elde edildi. Gerçekten de oylamanın ne kadar zorlu geçtiğini sizlerle beraber ben de öğrendim. Önceki tahminlerimiz daha farklıydı. İlk turda Sırbistan-Karadağ'ın elenmesi, ikinci turda 10'a 9 kazanmamız ne kadar güçlü bir rakiple mücadele ettiğimizi gösteriyor. İyi ilişkilerimizin yanı sıra hükümet garanti olmasa bunların hiçbirini sağlayamazdık. Bütün bunlara rağmen bir oy için bile gece yarılarına kadar çalışıldı, çaba gösterildi. Hakikaten bugün burada çok mutluysak, bu son anda sağlanan olağanüstü ve tam zamanında gelen destek sayesinde oldu. Buna da inanıyorum.''
Bugünden sonra Türkiye'de hem basketbol, hem de Türk sporu için yeni bir süreç başlayacağını vurgulayan Turgay Demirel, şöyle devam etti: ''Basketbolda başlayan bu süreç diğer dallarda da devam edecek. Yapılan tesisler bütün spor dalları için kullanılabilir olacak. Başarımızla gurur duyuyorum. Çok önemli bir sorumluluk alıyoruz. Burada gerek bizler, gerek devletimiz, en üstünden en altındaki insanına kadar taahhütler verdi. Bunu yerine getireceğiz. Destek olmasıydı, kazanmamızın ne kadar imkansız olduğunu bir kez daha gördük.''
|