18 Aralık 2004

Türkiye 17 Aralık tarihine kilitlendi. 11 gün daha, bu kilidin altındayız.
Gündemimiz hep Avrupa Birliği olarak kalacak.
18 Aralık'tan itibaren yeni bir gündem söz konusu.
Bu yeni gündem acaba hangi konu olacak.
Şimdiden söyleyelim: Nurtopu gibi doğacak yeni gündemimizin adı "Başkanlık Sistemi."

SEÇİM KALEMİ
Adalet Bakanı ve hükümet sözcüsü Cemil Çiçek, hükümetin
Özgül ağırlığı yüksek isimlerinden.
"Kabine içi kabine"den.
Başbakan'ın yakın çevresinden.
Cemil beyle "sistem" konuşuyorduk.
Biz "seçim sistemi" deyince...
Cemil bey şunları söyledi:
- Seçim sistemi, kalem gibidir... Bu kalemle makale de yazılabilir, şiir de, roman da.

ESKİ SENARYO
Cemil Çiçek:
- 1980 öncesi koalisyon yönetimleri oldu... Çeşitli sebeplerle huzursuzluk ortamı doğdu... Yönetime el koyan askeri irade iki partili sistemle istikrarın yakalanacağını düşündü... O dönemde senaryo şuydu. Milliyetçi Demokrasi Partisi iktidar olsun... Halkçı Parti muhalefet... ANAP da stepne olarak bulunsun... Amaç seçim sistemi ile parçalı siyaseti önlemekti... Ama olmadı:

İSTİKRAR İÇİN
Cemil Çiçek bir "ilke" ortaya koydu:
- Yönetimde istikrar, temsilde adalet.
Ve devam etti:
- İstikrar iki şekilde sağlanır... Ya seçim konumuyla ya da başkanlık sistemiyle... Başkanlık sistemi varsa, seçim sistemi ne olursa olsun, istikrar olur.

KABİNE
Adalet Bakanı:
- Başkanı halk seçer... Kabine, Meclis dışından atanacak isimlerden meydana gelir... Eğer Meclis içinden Bakan yapılan olursa, onun milletvekilliği biter.

FORMÜL
Eğer Başkanlık sistemine geçilmezse sürerse...
"Baraj meselesi" ne olacak? Cemil Çiçek'in yanıtı:
- Parlamenter sistem sürecek ise, istikrarın sağlanması için yüzde on barajı kalmalı.
- Ama pek çok parti meclis dışında.
- Onun da formülü var.
- Nedir?
- Çare, Türkiye Milletvekilliği... 550 milletvekilinin 475'i şimdiki sistemle seçilir... 75 milletvekili de, partilerin aldıkları oy oranlarına göre parlamentoya girer.

SENATO
Cemil Çiçek'e göre "Türkiye Milletvekili" statüsü ile parlamentoya girecek olanlar "yeni bir meclis" oluşturabilir.
Yani: Yüzde on barajıyla gelen meclis ve onun yanında "yetkisi daha az" bir senato.

BAŞKANLIK
Cemil Çiçek:
- Ben başkanlık sisteminden yanayım... Devlet hayatında önemli sürelerde görev yapmış olan Turgut Özal ve Süleyman Demirel de bu görüşte... Demirel, İsmet İnönü'den sonra en uzun süre Başbakanlık yapmış olan tecrübeli bir isim... Tek başına da iktidar oldu, koalisyon hükümetleri de kurdu... İstikrarı ve istikrarsızlığı gördü... Sözlerini çok önemsiyorum... Türkiye için en doğrusu bu.

ADAY KİM
- Sayın Çiçek, Başkan adayınız Recep Tayyip Erdoğan mı?
- Ben bu konuyu bu aşamada şahıslar bağlamında söylemiyorum... Başkanlık sistemi olursa, yönetimin bir mazereti de kalmaz... Türkiye AB'ye girecekse istikrarlı hükümetlere ihtiyaç var... Zira bu uzun bir süreç... Ve istikrar gerekli... Onun için başkanlık sistemine önem veriyorum.
- Tayyip beyle bu konuyu konuştunuz mu?
- 17 Aralık'tan sonra konuşacağım.

YENİ GÜNDEM
İşte 18 Aralık tarihinden itibaren konuşulacak konu bu.
Ankara'da sadece Cemil Çiçek'in değil "daha pek çok çevrenin" bu konuda "fikri hazırlık" ya da "yazılı hazırlık"
yaptığını söylemeliyiz.