kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Can sıkıcı durum..

AB zirvesine 10 gün kala dün Ankara'da ortaya çıkan hava şöyle özetlenebilir.
"Can sıkıcı ve açıcı değil..."
Nitekim, dün CHP lideri Deniz Baykal'ı ziyaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de gelinen noktanın çok daha büyük bir mücadeleye sahne olacağını kabul etmiş durumda.
Görüşmeye katılanların aktardığına göre de Gül'ün, şu sözleri durumu özetlemeye yeter:
"AB dönem Başkanı Hollanda'nın Avrupa İşleri Bakanı Atzo Nicolai daha önceki metinden farklı bir metinle geldi. Can sıkıcı bir durum..."
Erdoğan ve Gül, CHP'lilerin ısrarına rağmen metnin içinde ne olduğu konusunda fazla detay vermemeye özen gösteriyorlar.
Ancak, aktarıldığına göre Gül'ün şu sözleri içerik hakkında fikir sahibi olunmasına da yetiyor:
"AB ülkelerinin bir kısmının Türkiye'nin tam üyeliğe dönük yaklaşımlarını alt alta yazıp metnin bir parçası haline getirmişler. Kabul edilemezdi, hepsini reddettik..."
Baykal'ın bu aşamada önerisi Meclis ve Cumhurbaşkanı'ndan başlamak üzere devletin etkin isimlerinin kırmızı çizgileri net bir şekilde çizmesi.
Öneriye AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, "Bu 17 Aralık'taki müzakere sırasında elastikiyetimizi azaltır" diye karşı çıkıyor.
Baykal'ın, şu sözü Erdoğan'ı ikna ediyor: "Kırmızı çizgileri çekmezsek, 17 Aralık'a kadar bu can sıkıcı dediğiniz istekler karşınıza çıkmaya devam eder... Başlama tarihi değil, neyi müzakere edeceğiniz önemli..."

Özel oturum cumaya
Meclis'te bir genel görüşmeyle Türkiye'nin AB konusundaki kırmızı çizgilerini belirlemesinin tarihi de görüşmede hemen hemen netleşiyor.
AB Dışişleri Bakanlar Konseyi'nin 1314 Aralık'ta yapacağı toplantıdan önce genel görüşmenin gerçekleşmesi gerektiği vurgulanıyor.
Sonuçta cuma günü Meclis'in olağanüstü toplanarak genel görüşme yapması konusunda görüş ortaya çıkıyor.
Başbakan Erdoğan'ın dün Baykal'la görüşmesi sonrası açıkladığı CHP'nin de "hemfikir" olduğunu belirttiği kırmızı çizgiler de zaten dün ortaya çıkıyor.
Çankaya Köşkü'nde yapılan zirve ile de bu pekiştiriliyor.
Sonuç olarak AnkaraAB ilişkilerinde, Lüksemburg zirvesi dönemine benzer bir tablo ortaya çıkıyor.
O dönemde olduğu gibi, "ölümü gösterip sıtmaya razı etme" politikası AB'nin bazı ülkelerince bir kez daha sahneye konuluyor.

Derviş
ve Koç'un görüşü
Uzun süredir Türkiye'nin AB'den tam üyelikle sonuçlanacak müzakere tarihi alması için uğraş veren CHP milletvekili Kemal Derviş de dün benzer bir yaklaşım sergiliyor: "Son ana kadar tartışma sürecek gibi görünüyor. Türkiye'den kuvvetli mesaj verilmesi taraftarıyım. Tam üyelik kesin olmalı. Yoksa tam üyeliği etkileyecek kısıtlamalar kalıcı hale getirilirse bunu kabul etmememiz lazım. Sinirlenmeden gitmemiz gerekiyor."
Derviş'e göre, tam üyelik sürecini etkileyecek kısıtlamalar olmadığı sürece, geri kalanları Türkiye kendi ekonomik gücüyle aşabilecek durumda.
Benzer görüşü Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç da taşıyor.
Rusya Devlet Başkanı Putin'in ziyareti dolayısıyla önceki gün TOBB'daki Türk-Rus işadamları toplantısına katılan Mustafa Koç sohbetimizde şu yaklaşımı gösteriyor:
"Öyle görülüyor ki; 17 Aralık'ta bir müzakere tarihi verilecek. Muhtemelen müzakereler de Ekim 2005'te başlayacak. Geri kalanları Türkiye halleder. Mesela ucu açık müzakere süreci deniliyor. 2007-2008'de müzakereleri tamamlarsak, 'bitirdiniz ama bekleyin' mi diyecekler? Korkmadan gitmek lazım. Önemli olan sürecin başlamasıdır."
Bir yanda AB'nin Helsinki'de Türkiye'ye tanınan hakları geri götürme çabası, diğer yanda buna direnç gösteren Ankara'nın peşrevinin 10 gün daha sürmesi kaçınılmaz görünüyor.
Bu peşrevde Ankara'nın en büyük eksiği ise arkasında sağlam duracak, İngiltere, Almanya, İspanya, İtalya gibi bir sponsorunun olmaması..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Putin de bürokrasiden yakınınca...   / 07-12-2004
 Mavi Akım'ın açtığı yol...   / 05-12-2004
 Kentler kararırken...   / 03-12-2004
 Sivilleşemeyen siviller...   / 01-12-2004
 Teşvik değil, hormon...   / 30-11-2004
 Demirel: Bütünleşmeyi seçim yapar...   / 28-11-2004
 Unakıtan: ÖTV mi, kriz mi?   / 26-11-2004
 Meclis'teki 'şiddet' paradoksu   / 24-11-2004
 Şoförler için 5 milyon dolarlık fon   / 23-11-2004
 Ulla'yı "nota" da çıkaramaz...   / 21-11-2004
MUHARREM SARIKAYA
Can sıkıcı durum..
AB zirvesine 10 gün kala dün...
YAVUZ DONAT
Derse nasıl çalışılır?
Geldi, mesajını verdi ve gitti..
Eren 'ikinci perde'yi açtı
Tiyatrocu Eren Uluergüven’in organları Çapa Tıp Fakültesi...
Kalecilikten torbacılığa
Kaldığı evde 7 kilo esrar yakalanan Galatasaray'ın eski...
Aileler kapkaçı bilir ama susar
Aileler kapkaçı bilir ama susar
Göçle nüfusu patlayan Diyarbakır kapkaç merkezi oldu. İşsiz güçsüz...
Erdoğan ve Baykal, AB'ye koşulsuz üyelik mesajı verdi
Erdoğan ve Baykal, AB'ye koşulsuz üyelik mesajı verdi
Başbakan Erdoğan ve CHP lideri Baykal birlikte düzenledikleri basın...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu