Irak'ta değilsek kamyoncuları kim öldürür Başbakanım?

Ağustos ayının 8. günü çıkan SABAH'a bir göz atalım mı? Bakın bakalım o yazıma kulak verilseydi, Sakarya'da Tekel kamyonu soyulup, şoförleri diri diri yakılır mıydı? Okuyun ve sonra lütfen hepiniz ama hepiniz elinizi vicdanınıza koyun. İşte yazı şu; "Başbakanımız Irak'ta katledilen, kaçırılan kamyon şoförlerimizin acı akıbetlerine neden olan olumsuz koşulları dile getirip; 'Savaş hali var. Otorite boşluğu var. Denetim yok, güvenlik, danışıp konuşacak doğru dürüst bir merci yok!' diyor. Sadece başbakan değil, dışişleri bakanı dahil olmak üzere pek çok bakan ve üst düzey yetkili benzer şeyler söylüyorlar.

Yaşlar da yanar
El hak doğru söylüyorlar. Kan revan içinde bir ülke, kimin nerede ne yapıp ettiği, kiminle nasıl çarpıştığı belli değil ve kavgada yumruk sayılmaz hesabı orada (arada) kurunun yanında yanıp gidiyor bizim masum direksiyon emekçileri.

Bir dinleyin
Ancaaak... Ancak burası Irak değil ki sayın başbakanım. Burası tıkır tıkır işleyen, mal can güvenliği sağlama alınmış bir memleket şükür ki. Öyleyse nasıl oluyor da Irak'ta olanlara ikiz kardeş kadar benzeyen bir acı olay hem de uluorta bir yerde, Samsun Vezirköprü'de olup bitiyor? Belki bilginiz olamamıştır diye düşünüp, önce olayı anlatayım, sonra sormuş olayım yukarıdaki sorumu.
Yanıma yanaştı ve...

Giresun'da Piraziz Festivali'nin açılışını izliyorum önceki gün. Genç bir adam yaklaşıyor yanıma. MEYBEK adlı uluslararası nakliye firmasının yöneticisi Mümtaz Bekçi'ymiş adı.
Yakılmış halde
Diyor ki; 'Araçlarımız genellikle Gürcistan, İran, Azerbeycan tarafına çalışıyor. Yurtdışından dönen araçlarımız İstanbul'a boş gitmesin, bari yakıt parasını çıkarsınlar diye, AKYÜZ firması adına Tekel'in Samsun ve Tokat sigara fabrikalarından yaklaşık 2 yıldır sigara taşıyorlar.

21 Temmuz günü Tekel Samsun Ballıca sigara fabrikasından sigara yükleyen aracımız gündüz saat 13:00 civarında Bolu'ya gitmek üzere yola çıkıyor ve ertesi gün saat 12:00'de Samsun Vezirköprü Durağan Mezra Jandarma Komutanlığı Baraj Gölü yakınında 28 ND 635 plakalı Iveco marka aracımız çekicisi yanmış halde bulunuyor. Şoför ve dorseden ise (TIR kasası) haber yok. Şoför 68 yaşında Orhan Okay. Giresun Bulancaklı. O gün bu gündür polis ve jandarma tarafından aranıyor. Ancak ne çare ki ölüsü ya da dirisi bulunamıyor. Sigaranın maddi değeri 1 trilyon 183 milyar TL....'

Aileyle görüştüm
Bu haberi alır almaz hemen ailesini aradım o zavallı şoför amcanın. 55 yıldır aynı yastığa baş koyduğu eşiyle, çocuklarıyla konuştum. Ağlamaktan, çaresizlikten, seslerini hiçbir yere duyuramamaktan perişan haldeler. Ne ölüsüne ne dirisine ilişkin tek bir haber alamamaktan mahvolmuş

Bu işin izindeyim
Kendi payıma bu işin peşini asla kat'a bırakmam. Mesela hemen şimdi bile sorarım yetkili herkese;
Eyy sayın yetkililer. Daha önce olan benzer olayların, yolu kesilip, taşıdığı mal kaçırılan şoför sayısı kaçtır? Hangileri öldürülmüş, hangileri ortaya çıkmış, kaçının olayları düzenleyen organize suç örgütüyle ortak çalıştığı saptanmıştır? Bu memleketin helal süt emmiş savcısı, polisi, jandarması araştırmalar sonucu kirli ilişkileri ortaya çıkarılan kaç güvenlik görevlisini derdest edip, mahkemeye oradan da hapse yollamıştır?

Hangi siyasiler?..
Örneğin; 6 Temmuz'da, Elazığ Kovancılar'da 1 trilyon, Amasya'da 1 Nisan ve 14 Haziran'daki iki ayrı olayda 500 milyar, 1.5 trilyon lira değerindeki sigara kamyonlarını gasp eden organize çetenin kaç elemanı polis çıkmıştır? Üniformaları, resmi tabancaları, kelepçelerini kullanarak bu aşağılık soygunları yapan polislerden(!) başka daha kaç emniyet görevlisi aranmakta ve bulunamamaktadır? Binlerce paket sigarayı yarı fiyatına bu gasp çetesinden alan işbirlikçi Tekel baş bayileri ve bayileri hangileridir? Mesela Tekirdağ'da bu işe bulaştığı saptanan Tekel baş bayileri yargılanıp hüküm giyerken, bunların ruhsatları iptal edilirken, pompalı tüfeklerle, beylik tabancalarla öldürülen şoförlerin kanı yerde dururken, hangi siyasiler, hatırlı kişiler devreye girmiş işi ört bas etmek istemişlerdir?

Bu şoför bulunmalı
Evet sayın başbakanım, sayın dışişleri, içişleri bakanım ve tüüm yetkililer... Evet, burası Irak değil. Burası Türkiye. Hukuk, adalet, otorite şükür ki her yerde. Ama söyler misiniz; koskoca TIR kasaları, on binlerce koli sigara, içki çeşitli tarihlerde nasıl gasp edilip, kalk gidelim oluyor? Bunca cinayete, gaspa, görevi suça kullanmaya karşın nasıl oluyor da ortalık ayağa kalkmıyor? Ve şimdi hepsinden de önemli olarak 67 yaşındaki emektar TIR şoförü Orhan amca nerededir, nicedir ölüsü, dirisi, neden, nasıl bulunamıyor?.."

Hâlâ haber yok
Neredeyse yıl dönecek, 2005 gelecek. Peki ne gelişme var bu olayda? Hiç... Kocaman bir hiç...
Ve şimdi de iki Tekel çalışanını diri diri yakanlar aranıyor(!). Bir başka katliama kadar bir çalışma bir gelişme olmayacak mı? Türkiye'nin otoyollarında vurulan, dövülen, kaçırılan, yakılan, öldürülen şoförlerin bile hesabı sorulamıyorsa Irak'a nasıl laf dinletilecek, orada güvenlik nasıl sağlanacak?..