Kredi kartı çılgınlığı devam ediyor İstanbul Üniversitesi'nde seçim heyecanı

Kredi kartı çılgınlığı devam ediyor

Çağdaş bir ödeme aracı olan kredi kartları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygınlaşıyor. Ancak diğer ülkelerden farklı, yanlış kullanma alışkanlığımız sayesinde dozunu kaçırıyoruz. Harcamalarımız gelirimizle aynı orantıda değil. Yani kazancımızdan çok harcıyor ve sonra devlet baba bizi kurtar diye veryansın ediyoruz. Bu alışkanlık doğru değildir.
Bankaların kullandırdığı tüketici kredileri ile bireysel (kredi kartları) kredilerin toplamı Merkez Bankası verilerine göre, 24.12.2004 tarihi itibarı ile 25 milyon 794 bin YTL'dir. Bu rakam oldukça yüksek bir rakamdır. Ancak Bankalar Birliği'nin açıklayacağı verilerde yabancı banka kaynaklı kredilerin de yansıtılacağı için, Merkez Bankası verilerinden daha yüksek olacaktır.
Açıklanan bu tutarın 13 milyon 074 bin YTL'si kredi kartları, geri kalan 12 milyon 722 bin YTL'si tüketici kredileridir. Toplam kredilerin üçte biri de taksitli kredileri yansıtmaktadır.
Bankaların kart vermesi kadar doğal bir şey olamaz. Ancak, bankalardan da mevzuata uygun olmayan usullerle kredi kartı dağıtanlar olduğunu hepimiz biliyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde cami avlusunda, pazarda ve sokakta stand kurup kart dağıtan bankaların olduğu başka bir ülke yoktur. Bankalar Birliği'nin belirlediği Etik İlkeler tebliğinin 2 ve 10. maddeleri bankalar tarafından dikkate alınırsa bu sorunlar yaşanmaz.
Peki kart alanların hiç mi suçu yoktur? Elbette vardır ve asıl suçlu onlardır. Kredi kartı kullanmak marifet ister. Eğer gelirinizle orantılı harcama yapmazsanız, 1994 yılında yaşanan dövizzede, 2001 yılında yaşanan kredi kart mağdurları olayının bir başka benzeri sizi bekleyecektir. Kendi özgür iradenizle aldığınız kredi kartını kullanırken daha titiz olmak zorundasınız. Kredi kartını bilinçsizce kullanıp, sonra devletten medet umanların hiçbir haklı gerekçeleri yoktur.