Bir konser, iki kıta, dört DVD

Şiddet ve acı karşısında duyarsızlaşmamıştık daha. Veya en azından idare edebiliyorduk. Bir amaç etrafında birleşip elden geldiğince yardıma koşmaya hazırdık. Ve bu yirmi yıl öncesiydi.
Bugün cesetlerin olduğu bir kumsalın üç beş metre ötesinde korunma faktörü makul güneş yağları sürünmüş insan görüntülerine rastlıyoruz.
İnsanlık büyük şehirler kurdu, dünyanın en büyük binalarını yaptı, uzaya gitti, hastalıklara çare buldu, resim yaptı, roman yazdı, genetik kodları çözdü velhasıl, düşündüğünüzde inanılmaz işler başardı.
Ve bunlardan biri de tam yirmi yıl önce Afrika'da açlığa mahkum olmuş milyonlara yardım amacıyla tertiplenen Live Aid konserleriydi. Hatırlarsanız biri Philadelphia JFK Stadı'nda diğeri de Londra Wembley'de yüz binler toplandı. Ekranları başındaki milyonlarmilyarlar klişesi de tabii ki unutulmamalı.
13 Temmuz 1985'de bütün zamanların en büyük müzik eylemi gerçekleşti. Projenin mimarı da bildiğiniz üzere Bob Geldof..
O sıcak yaz günü televizyonun başına çöküp izlemeye çalışmıştık TRT'nin bölük pörçük verdiği bu büyük konseri. Hem bu kampanyanın bir parçası olmak hem de deli gibi dinlediğimiz ama bir türlü izleme şansımızın olmadığı grupları, yıldızları görmek için. Kampanya başladığı 1985 yılından bu güne kadar tam 144 milyon dolar topladı ve Afrika'da açlıktan ve sağlıksız yaşam koşullarından etkilenen 30 milyon insana ulaştırıldı.
Yirmi yıl sonra bu tarihi günün DVD'si çıktı. Nihayet! Bendeniz de seçkin bir müzik marketten beğenime sunulan bu eseri hatırı sayılır bir para karşılığında aldı.
Hatırı sayılır para = 120 YTL. Gelir gene aynı amaca hizmet edecek.
Dört DVD'den oluşan bu setin içeriğini toplamak çok zor olmuş. Çünkü nedendir bilinmez, Bob Geldof konserlerin kaydedilip satılması fikrine karşı çıkmış. "Bir kez olacak ve insanların belleklerine kazınacak.." Yıllar sonra BBC'nin depolarında unutulmuş, MTV arşivlerinde bölük pörçük ve etiketlenmeden duran onlarca bant bir araya getirilip, ayıklanıp, tam on saatlik bir müzik şölenine dönüştürüldü.
Bob Dylan, Queen, Hall&Oats, Duran Duran, Black Sabbath, Joan Baez, U2, Mick Jagger, Sade, Sting, Elton John ve elli bomba daha...
Müziğin tarihi değiştirdiği gün olarak bakabilirsiniz bu muhteşem kampanyaya. Hatta daha da ileri götürüp en büyük kitlesel hareketlerden biri diyelim. Müziğin, isyanın, kültürün ve politikanın aynı olduğu gündü 13 Temmuz 1985..
Yirmi yıl önce o bölük pörçük görüntüleri izlediğimde bir şeylerin değiştiğini hissetmiştim.
Yirmi yıl sonra kaybetmeye başladığım kimi değerlerimin kıçını başını toparlamak adına işe yaradığını söyleyebilirim.