Evlilikte denge
Sevgili okurlar, bu salı da evlilikte denge konusunu işleyelim. Denge yalnız evlilikte değil, her konuda çok önemli bir faktördür. En basitinden yürüyüş, konuşma, davranış, öfke, hareket, düşünce ve daha akla gelebilecek hemen her konuda dengeli olmak başlı başına öneme haizdir. "Akli dengesi yok", "Hareketleri dengesiz", "Öfkesini kontrol edemiyor", "Konuşmasında denge yok", "Ruhi dengesi yok", "Dengesizin teki" tarzında bir sürü şey duyarız.
ÖNCE DENGE Birisinin dengeli oluşu, bizim için öncelikli olarak göz önüne alınır. Dengesiz kişilerden rahatsız oluruz. Hareketlerini, sözlerini, ses tonunu, öfkesini, sevincini dengeleyemeyen insanlardan uzak olmaya çalışırız. Peki ya böyle biriyle evliysek ne yapacağız. Tabii normalde "Zaten baştan istemeyiz" diyeceksiniz. Diyelim ki görücü usulü ile evlendiniz, tanıma imkanınız olmadı; yahut da yeterli değerlendiremediniz; evlendikten sonra, nerede ne yapacağı belli olmayan bu eş ile ne yapacağız? Bir de iyi tarafları varsa; sevimli ve sempatikse, diğer yönleri iyi ise... Dikkat ederseniz burada ruhsal dengeden bahsediyoruz. Akli dengesi olmayan kişiler bizi aşar. Huzurlu bir kişilik çok önemli. Böyle insanlar çevresine de bunu yayar. Dengesiz davranışlar bir yerde aşırılıktır. Olması gerekeni yapacağına, bekleneni, normali değil, olmayacak bir reaksiyonu vermektedir. Bu gerek kişiyi, gerek yanındakini çok zor duruma düşürür. Ne yapacağımızı şaşırır, panikleriz. Nasıl bastıracağımızı, nasıl tevil edeceğimizi bilemeyiz. Öyle ya, öfkesini kontrol edemeyen bir kişilik nerede susacağını, nerede ne yapması gerektiğini kestiremeyen bir yapı; eş olsun, arkadaş olsun, ebeveyn olsun, karşı tarafı çok zorlar. Mahçup oluruz, şaşırırız, kızarız ama karşımızda bunu anlamaktan çok uzak bir kişi vardır. Alttan alırız, cevap vermeyiz, gözüne görünmemeye çalışır, onun olduğu yerlerde olmamaya gayret gösteririz. Biz nasıl kendimizi düzenleyeceğiz? Karşımızdakinin mantık, usul, adap, terbiye, insanlık hudutlarını zorlayan davranışları ile nasıl baş edeceğiz? Biz kendi dengemizi, sağlığımızı, saygı ve sevgimizi kaybetmeden, bunu nasıl ayarlayacağız? Çok zor. Arada çocuk da varsa kolay değil bu hayatı sürdürebilmek. Ortada yamuk bir durum vardır. Karşımızdaki ile aynı paralelde değiliz demektir. Biz 'A' derken o 'Z' diyorsa; biz normal bakarken o olayları şaşı izliyor demektir. Şakaları, tavırları, reaksiyonları değişik; algılamaları garip, değerlendirmeleri bize göre anlamsızdır. Ağlama veya kahkahaları sınırları zorlar; çok uzatırlar veya gereken önemi göstermezler. Şimdi, eşiniz böyleyse ne yapacağız? Üstelik arada çocuk da var... Kendimiz baş edemedik, dengeyi bulamadık, velhasıl baskı dahil her şeyi denedik, olmadı. Etraf da, bizi korumak için, "Ayrıl" diye baskı yapıyor. Ne de olsa eşimiz, sevgimiz var; sempatik ya da seksi ve güzel. En önemlisi onu öyle terk edemeyiz, acıyoruz, "Ona kim bakar" diyoruz. Aşağısı sakal, yukarısı bıyık; atsan atamayız, satsan satamayız. Müthiş huzursuzuz. Tabii bu her şeyimizi etkiliyor. Bizi bedbin, kötümser, karamsar, hayattan zevk almayan, yılgın bir kişi yapıyor. Biz de huzursuz, korkak, ne zaman ne olacağı meçhul; arada normal bir iletişimin olmadığı; karşımızdakinin suyuna gitmekten başka çaresi olmayan bir insan oluyoruz. Ne yapacağız? İçimizden feryat figan çığlıklar atıp duruyoruz.
YARDIM ALMALI Bence tek çare düzgün bir karar verebilmek için evlilik terapisi almaktır. Evlilik terapisti, karşınızdaki kişinin iyi taraflarını, sizin ve onun hangi noktalarda buluşabileceğinizi, ne zaman hangi durumlarda denge bozukluğu ortaya çıkıyorsa, haklarınız yenmeden bununla nasıl baş edeceğinizi sizinle paylaşır, sizi düşündürür; en azından rahatlatır. Evliliğinizin MR'ını birlikte çekersiniz. Dengeli, sıhhatli, güzel, huzur dolu günler dileği ile.
Konuşalım, soralım, öğrenelim, birlikte çözelim, sorunları paylaşalım, rahatlayalım! Psikolojik Danışman Evlilik ve Aile Terapisti Selin Özkök Karacehennem'e ulaşmak için tel: (0212) 352 52 25-26 e-mail: evliliksanati@yahoo.com
Selin Özkök Karacehennem
|