Üst düzey bürokratın aile dramı, Aksoy'u kurtarmış

Hatırlayacaksınız, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun İktisat Bankası ile yine Erol Aksoy'a ait Trade Deposit Bank'ın birleşmesi olayını araştıran raporu, kamuoyunda büyük yankı uyardırmıştı. Dün raporun devamı olan bilgiye ulaştım. Bilgi, Erol Aksoy'un devletin sırtına yüz milyonlarca dolarlık yük bindirmesinde, bir aile acısının etkili olduğunu gösteriyordu. Bürokrasinin nasıl aciz kaldığını ispat ediyordu. Hani insanın "bu nasıl kader" diyerek hayıflandığı anlardan biri yaşanmış. O an yaşanırken, Eski Hazine Müsteşar Yardımcısı dönemin İktisat Bankası yöneticisi Cüneyt Sel ile Erol Aksoy, devleti zarara uğratacak operasyonu bitiriyordu, maalesef.
Kahramanımızın adı M. Uluğşad Gürbüzler. Bu isim Teftiş Kurulu raporunda (kısaltma ve özetlemeyi ben yaptım) şöyle geçiyordu: "Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) 30-11-2000'de, İktisat Bankası'na veto yetkisine sahip Yalçın Amanvermez'i atamıştır. Kurul Özel Büro Müdürü Uluğşad Gürbüzler, Amanvermez'e bu görevi 14 gün sonra tebliğ etmiştir. Bu arada İktisat Bankası yöneticileri kötü niyetli işlemlerini (devlete 300 milyon dolar yük bindiren iki bankanın birleştirilmesi) gerçekleştirmiştir. Bu nedenle Gürbüzler (TCK'nın 230'uncu maddesine göre) görevi ihmal suçu işlemiştir." Raporda devamla, bu kişi hakkında soruşturma başlatmak için BDDK'nın izni isteniyor.
Bu rapor basına sızdığında pek çok BDDK yöneticisi gibi Gürbüzler de kamuoyu nezdinde mahk olmuştu.
Gelelim elime ulaşan belgeye. Belge, BDDK Başkanı Tevfik Bilgin ve ikinci Başkan Ahmet Şirin'in imzasını taşıyor. Bir komisyon toplanmış ve Uluğşad Gürbüzler'i sorgulamış. Bakın çıkan sonuca:
"Gürbüzler'in babasının 24/11/2000'de kalp krizi geçirdiği anlaşılmıştır. Bu tarihte resmi izne çıkmıştır. Babası 04.12.2000'de vefat edince bir süre daha mazeret izni kullanmıştır. Bu nedenle şahsın, BBDK'nın 28.11.2000'de alınan kararlardan haberi olmasının mümkün olamayacağı anlaşılmıştır. Gürbüzler'e bu konuda bir sorumluluk atfında bulunulması uygun değildir ve hakkında soruşturma izni verilmesi gerektirir bir husus yoktur."
Acı tesadüfe bakın. O tarihte Gürbüzler'in babası vefat etmeseydi, talimatı işleme koyup, 30.11.2000'de, İktisat Bankası'na, veto yetkisine sahip kurul üyesinin ataması gerçekleşecekti. Böylece, Erol Aksoy, 1.12.2000'de İktisat Bankası ile Trade Deposit Bank'ı yangından mal kaçırır gibi birleştiremeyecekti.
Böylece devlete 250 milyon doların üzerinde yük binmeyecekti.
Böylece, dönemin BDDK Başkanı Zekeriya Temizel, bu zarara yol açan idari kararlardan dolayı mahkemelerde sürünmeyecekti. Böylece off-shore bankasında mevduat açan şirketler bunun riskini üstlenmek zorunda kalacak, devletten paralarını alamayacaktı. Böylece yetim hakkı kaptırılmayacaktı. Devam edeyim mi?