  |
|
Başkan ve kaptan
 Maçta açıkça görmüştüm.. Ömer Rıza ofsaytta değildi.. Çünkü tam hizada olmasam da, Denizli sahasının çimlerininin kesimi nedeniyle Ümit Özat'ın ofsaytı bozduğunun farkındaydım.. Ama Ümit farkında değildi.. Neden, diye düşündüm iki gün, neden?
Takım kaptanı.. Eski libero.. Saha içinde en sorumlu olması gereken kişi.. Üstelik önünde tutması gereken biri yok.. Kendi sahasında açık açık bir rakip ofsayta yakalanmak için duruyor.. Birkaç adım atsa Ömer Rıza ofsaytta.. Ama Ümit ofsaytı bozdu ve gol geldi..
Daha sonra düşündüm, gazetenin hemen yanında muhteşem kebap yapan mütevazi bir lokanta var.. Sahibi Hakan sıkı Fenerli.. "O goller nasıl yendi?" diyor.. Emre Aköz'le konuşuyoruz.. Bir teknik direktör gibi ikinci golün analizini yapıyor Emre.. Anelka topla üç oyuncunun arasında sıkışmışken kimse yardım etmiyor, herkes donmuş kalmış.. Sonra Ömer Rıza topu alıyor ve gol geliyor" yorumunu yapıyor..
Yine düşünüyorum ve küçük bir ayrıntıyı yakalıyorum maçtaki.. Şeytan ayrıntıda gizlidir derler ya.. Belki doğrudur, belki de değil.. Sizle paylaşmak istedim.. Maçın son bölümlerine doğru Protokol Tribünü'nün sol tarafından Aziz Yıldırım'a küfür ediliyor.. Yıldırım ayağa kalkıyor ve tartışmaya başlıyor.. Önce herkes ayağa fırlıyor.. Sonra ortalık sakinleşiyor ve tekrar koltuklara oturuluyor.. Bizim dikkatimiz de orada toplanmış durumda.. Tam bu anda Anelka topu alıyor.. seri hareketlerle iki-üç Denizlili'yi geçiyor ve düşüyor.. Yine yandan küfür ediliyor.. Aziz Yıldırım ayağa fırlıyor. Bu kez tek başına.. Hemen farkediliyor.. İlk anda gözüm onda.. sonra maça döönüyorum.. Döner dönmez topun Ömer Rıza'ya verildiğini görüyorum.. Ve sonrası malum..
İşte uzman sorusu: Acaba top Ömer Rıza'ya doğru gelirken kaptan Ümit'in kafası oyunda mıydı yoksa tribünde başkanın tartışmasına mı gözü takılmıştı?
Belki fazla komplo teorisi gibi gelecek ama, tribündeki herkes maçı bırakıp başkana baktığı için, Ümit gibi tecrübeli bir oyuncunun da ofsaytı bu nedenle bozmuş olması olasılığını güçlü hale getiriyor..
Her ne nedenle olursa olsun.. Kaptan kaptan gibi olmalı, başkan başkan gibi.. Aziz Yıldırım da, Ümit Özat da geçen yılki şampiyonlukta ve bu yılki başarılarda hep ön plandaydılar, hep alkışlandılar.. Ama önemli olan zor durumda soğukkanlılığını korumak değil midir? Liderler, bütün rakipler üstlerine gelirken karşı koydukları için lider değil midirler?
Küçük bir uyarı da sayın Yıldırım'a.. Sezonun ilk haftası deplasmanlara gitmeyeceğini söylemişti.
Bizce bu sözünü tutsa iyi olacak. Çünkü gittiği her statta gerilim yaşanıyor, bu da uçaktan, otele, sahadan tribüne yansıyor.. Sonunda takım etkileniyor..
Bizden uyarması..
|
