Cevap Ve Düzeltme Metni
Gazetenizin 11.02.2005 tarihli "Hıncal'ın Yeri" köşesinde yayınlanan "Çırağan'a boykot! Kempinski'ye çağrı" başlıklı yazıda, müvekkilimin şahsiyet haklarına saldırıda bulunulmuştur. Bu yazı ile kamuoyunda sanki Çırağan Sarayı ve müvekkilim Türk düşmanıymış gibi gösterilmeye çalışılmış, hakkında yanlış kanı ve inanışlara yol açabilecek asılsız ve hiçbir dayanağı olmayan iddialarda bulunulmuştur. Bu iddialar kesinlikle doğru değildir. Bu nedenle aşağıdaki açıklamalar yapılmak zorunda kalınmıştır. Yayınlanan haberde müvekkilime hakaret edilmekte ve müvekkilim Türk düşmanı olarak gösterilmektedir. Bu yazılanların hiçbiri doğru olmayıp; müvekkilim, Genel Müdürü olduğu şirketin haklarını savunmak ve şirketin ve otelin saygınlığının devamını sağlamak için mücadele vermektedir. Yazınızda sözünü ettiğiniz ve Türk halkını kendisine karşı boykota davet ettiğiniz müvekkilim ve Çırağan Sarayı, yaklaşık 500.000 USD borcu bulunan bir kiracıya, Q Jazz Bar'a karşı, haklarını sadece hukuk yoluyla savunmaya ve korumaya çalışmaktadır. Türkleri sevmdeğini, sevemediğini, her fırsatta aşağıladığını, yasal, yasadışı her türlü eyleme girişerek Q'yu yıllardan beri yok etmeye çalıştığını iddia ettiğiniz müvekkilim, kira sözleşmelerini ihlal etmeyi alışkanlık haline getirmiş, yaklaşık üç yıldan beri kira borçlarını ödemeyen ve bu nedenle de aleyhine tahliye ve akdin feshi davalarını açmak zorunda kalan, ve bu suretle de Türk Hukukuna sığınan, Türk Hukukunun adaletine güvenen ve inanan şahıstır. Kendisine karşı her türlü hukuksuzluğun ve haksızlığın sergilendiği müvekkilim, tüm bunlara rağmen yargı organlarının vereceği karar doğrultusunda hareket etmeyi benimsemiş, haklılığını bu suretle kanıtlama yolunu tercih etmiştir. Ki açılan tüm davalarda da haklılığını kanıtlamış, verdiği mücadelenin karşılığını hukuk ve hakkın kazanması olarak elde etmiştir. Dolayısıyla verilen kararlar neticesinde gerçekleştirilen tahliye işlemleri, yasa dışı eylemler olmayıp; tam tersine her biri hukukun sınırları dahilinde kalınarak yapılmış, gerçekleştirilmiş işlemlerdir. Haksızlık varsa bu kesinlikle, müvekkilimin 3 yılı aşkın bir süredir haksız, hukuk dışı yollarla zarara uğratılıyor olması, otelin saygınlığının hiçbir çekinceleri olmaksızın Q tarafından zedeleniyor olmasıdır. Müvekkilimin şahsiyet haklarına ve mesleki itibarına, bu yazı ile pek çok kereler saldırıda bulunulmuş; "dağdan gelen", "Türkleri uşak ve sömürgesi gören", "Türkleri sevmeyen, nefret eden, aşağılayan", "Türkleri hakir gören" şeklindeki ağır sözlerle, hakaret edilmiştir. Belirtmek gerekir ki; yine Hıncal Uluç'un haksız ve asılsız iddialarla dolu yazısı nedeniyle, önceden açılmış olan ceza davası neticesinde, Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2003/746 E. sayılı dosyası ile suçu sabit görülmüş ve 09.03.2005 tarihinde hakkında cezaya hükmedilmiştir. Müvekkilim Türkleri düşman gibi gören, onlardan nefret eden ya da "bağdakini kovmaya çalışan" bir kişi olsaydı eğer; uzun senelerden beri Türkiye'de böyle saygın bir mesleği sürdürmez, Türkiye'yi kendi ülkesi gibi benimsemezdi. Müvekkilimin Türklerle ya da Türkiye ile hiçbir problemi yoktur. Müvekkilim sadece, haksız hukuk dışı yollarla kira sözleşmesini ihlal eden kiracısına karşı, hukukun tanıdığı imkanlarla savaş veren, hakkını arayan ve hatta bu haklılığını yargı mercileri kararları ile de kanıtlayan bir kişi olup; Türk Hukukunun adaletine ve doğruluğuna güvenmeyi, her durumda da Türk Hukukuna sığınmayı benimsemiş bir kişidir. Bu nedenle de anılan yazıda yer alan ifadeler ve haksız isnatların kabul edilme imkanı olmayıp; doğruluk payı bulunmamaktadır.
Düzeltme Talebinde bulunan Richard Bayard Vekili Av. Dr. Mehmet Köksal
|