kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Bazı diyaloglar, monolog kadar tek taraflıdır
Ha İstanbul, ha Tahran değil mi yani?
ŞAKA

Bazı diyaloglar, monolog kadar tek taraflıdır

Kamuya dönük mesleklerde ve tabii politikacılıkta da "Diyalog" ile "Monolog" sıkça karıştırılır.
Örneğin siyasi parti lideri meydan mitinginde otobüsün üzerine çıkıp nutuk atar. Dinleyen kalabalığa sorular sorup bunların cevabını da kendisi verir.
Sonra çevresine, "Halkla diyalog kurdum, rahatladım" der.
Ya da üst dereceli bürokrat kendisine bağlı memurları toplayıp onlara talimat verir ve bunu da, "Kadromla diyaloğa girdim " şeklinde anlatır kendi amirlerine.
Aslında monologları diyalog zannetmek kadar yanlış bir yaklaşım da, diyaloğun taraflardan birini susmak zorunda bırakmasıdır.
Vatan gazetesi yazarları Başbakan Erdoğan'la diyaloğa girmişler. Ona sorular sorup, aldıkları cevapları da yayınlamışlar. Bu arada TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı'nın Kadınlar Günü'ndeki polisin davranışlarını eleştiren açıklamasına ve buna karşı Başbakan'ın gösterdiği tepkiye de değinilmiş. Vatancılar şu soruyu sormuşlar:
- Siz iltifat toplamada en talihli başbakanlardan birisiniz. Son günlerde başta medya olmak üzere bazı çevreleri oldukça ağır şekilde eleştiriyorsunuz. Ne oldu, görüntünün arkasında bir şeyler var?
Başbakan'ın bu soruya cevabı da özetle şöyle:
- Aslında eleştiriye tahammülsüzlüğüm diye bir şey yok. Eleştiri belden aşağı olduğu zaman, bundan rahatsızım. Mesela TÜSİAD. Ben bunları medya aracılığıyla Ömer Bey'le (Sabancı) konuşmak istemem ama ben Ömer Bey'e kapımı açmış bir insanım. İstediği zaman telefon edip, benimle görüşebilen biriyken, kalkıp da ben yurtdışındayken yapmış olduğu bu açıklama sıkıntılı bir açıklamadır.
Bu cevabı alan Vatancılar Ömer Sabancı'yı hafif harcayıp sorularını yinelemişler:
- Sizin tabanınız olduğu gibi onun da tabanı var... Ona da hak verebilirsiniz...
Başbakan da bunu doğru kabullenip diyaloğunu sürdürmüş:
- Olmaz. Ben bugüne kadar tabanıma göre politika yapmadım. Benim farklılığım politikada biraz da buradan. Büyüklük neyi gerektiriyorsa, ülkenin gerçekleri neyi gerektiriyorsa bunu yapmak durumundayım. Eğer bunu yapmazsak bugüne kadar Türkiye'nin ödediği bedelleri ödemeye devam ederiz.
Bütün bunları okuduktan sonra TÜSİAD Başkanı'nın veya herhangi bir sivil toplum örgütü sözcüsünün, ne yapması gerekir?
Eğer Başbakan'ın kapısı ona açıksa ve telefon ettiği zaman Başbakan'la görüşebiliyorsa, hiçbir konuda kamuoyuna açıklama yapmamalı ve derdini sadece Başbakan'a anlatmalıdır. Bu şekilde elde edilen diyalog imkanı, sonunda TÜSİAD Başkanı'nı suskunluğa mahkum edecektir.
Ama aynı durum Başbakan'ı da bumerang gibi vurmaz mı?
Mesela Başbakan Cumhurbaşkanı ile konuşabiliyor ve bu yüzden de farklı düşündüğü konularda, kamuoyu önünde susması gerekiyor.
Görebildiğim kadarı ile Başbakan Erdoğan çok seslilik ve sivil toplum örgütlerinin katılımı meselesini bir kez daha gözden geçirmelidir. Başbakan'la konuşabilenler kamuoyu önünde suskun kalırlarsa, o zaman sadece Başbakan'ın konuşma hakkının bulunduğu bir ortam doğmaz mı?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kırgızistan'ın istikrarı bizi doğrudan ilgilendiriyor   / 26-03-2005
 Bayrak yakma olayı ve okur görüşleri   / 25-03-2005
 Türkiye yine köşeye mi sıkıştırılıyor?   / 24-03-2005
 Türk bayrağını yakan akılsız zavallılara..   / 23-03-2005
 Sorun Edelman'da değil Türk-Amerikan ilişkilerinde..   / 22-03-2005
 Gideceğim gurbet eldir, ya bulunur ya bulunmaz..   / 21-03-2005
 Anmak kadar anlamak da önemlidir   / 20-03-2005
 Türkiye'de "Mobber" nüfusu herhalde çok fazla?   / 19-03-2005
 Gölge boksu yönetim boşluğu doğurmaz ki..   / 18-03-2005
 'Ya Ecevit düşerse'den, 'Ya Erdoğan sinirlenirse'ye mi?   / 17-03-2005
REHA MUHTAR
Aşkın süresi
Aşklar neden bir süre...
ALTAN TANRIKULU
Taksici
Perşembe akşamı Sabah Spor Ödülleri'ne...
MEHMET BARLAS
Bazı diyaloglar, monolog kadar tek taraflıdır
Kamuya...
MAHMUT ÖVÜR
Beykozlu Orhan Veli
Beykoz Belediyesi, sadece kente...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Dekan öksürürse... Cemaat ne yapar?
İşte, bu olmadı...
REFİK DURBAŞ
Beyaz Şov'da asıl gaf
Beyaz Şov'a konuk olan...
SAVAŞ AY
Pırıltılı beyin ve altın emek sahibi mühendisler üvey evlat...
EMRE AKÖZ
Öfkeyle kalkan, zararla oturur
Okurlar genellikle tek...
Çarşamba'nın gelişi
Çarşamba'nın gelişi
2006 elemelerinde Arnavutluk'u şipşak devirdik. İlk beş dakikadaki...
Taraftar muhteşem
Taraftar muhteşem
Yanal, çok önemli bir galibiyet aldıklarını belirterek, "Oyun için...
Eğitimde çağa yetişmeliyiz
İstanbul'da Kadir Has Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin...
Talat: Görüşmeleri yürütmek için cumhurbaşkanı adayıyım
Denktaş'ı eleştiren Talat, "Misyonu bitti, savunduğu politikalar...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu