kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Avrupa'nın değerleri

Fransa'da peş peşe 15'inci anketten de "hayır" çıktığı saatlerde Cumhurbaşkanı Chirac, bir TV stüdyosunda 18-30 yaş arasındaki 83 genci karşısına aldı ve referandumda "evet"in açacağı nurlu ufukları anlattı.
"Avrupa Anayasası gibi uzun ve sıkıcı" bulunan programda -kaçınılmaz olarak- Türkiye de gündeme geldi, Chirac şöyle dedi:
"Türkiye'nin bugün değerleri, yaşam biçimi ve işleyişi bizim değerlerimizle bağdaşmıyor. Türkiye için sorun Avrupa değerlerine ulaşıp ulaşamayacağı. Çok çaba harcaması gerekecek. Türkler, Avrupalılar ile aynı değerleri paylaşırlarsa, o zaman evet."
Yine aynı saatlerde Başbakan Erdoğan da Chirac'ın sözünü ettiği değerlere ulaşma çabalarını köstekleyenlere yüklendi:
"AB'ye bizi teşvik edenler bile, şimdi yavaş yavaş engeller koyuyorlar. Uygulamaya geçince hazmedemez oldular. Hazmedeceksin arkadaş; lamı cimi yok. Demokrasi ve özgürlüklerde attığımız adımlar Türkiye'nin müktesep hakkı haline gelmiştir. Geri dönmemiz mümkün değildir."
Ve yine aşağı-yukarı aynı saatlerde AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Hans Jörg Kretschmer, "Sivil yetkililerce yapılması gereken siyasi açıklamaların askeri yetkililerce yapılmasını" eleştirdi ve ekledi: "AB standartlarına ulaşmak için hâlâ katedilecek mesafeniz var."

Evrensel
ve bölünmez
Peki, yukarıdaki üç alıntının ortak noktası olan "Avrupa değerleri" ne? Chirac'ın sorduğu gibi o değerlere ulaşabilecek miyiz? Anlatalım, yanıtını siz verin: Avrupa Anayasası'nda "Kurucu değerler" şöyle sıralanıyor:
"Birlik, insan onuru ve hakları, özgürlük, eşitlik ve dayanışmanın evrensel ve bölünmez değerleri üstünde yükselmekte, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine dayanmaktadır."
Bu tanımda "evrensel" ve "bölünmez" sözcükleri çok önemli.
"Evrensel" ile, sayılan değerleri AB'ye katılacak tüm ülkelerin benimsemeleri zorunluluğu vurgulanıyor. Farklı değerlerden, farklı kültürlerden gelseler de.
"Bölünmez" ile de değerlerin bir bölümünün kabul bir bölümünün reddedilemeyeceği anlatılıyor.

İçselleştirmenin
önemi
Yine "Dünyanın en ileri insan hakları sözleşmesi" diye nitelenen Avrupa Anayasası'nda "İnsan hakları ve özgürlüklerinin, AB'nin temel değer ve inanç sistemini oluşturduğu" hatırlatılıyor, "Hak ve özgürlüklerin en etkin biçimde korunduğu ve gözetildiği bir toplum düzeni yaratmanın hedeflendiği" belirtiliyor.
Bu soylu değerlere "evet" diyorsanız, o zaman gereğini yerine getireceksiniz.
Hiç kimseye dili, dini, cinsiyeti, yaşam biçimi nedeniyle ayrımcılık yapamayacaksınız. Örneğin eşcinsel evliliğini içinize sindireceksiniz.
İnsan haklarını yine hiçbir ayrım yapmadan herkese tanıyacaksınız. Örneğin AİHM'nin bazı kararlarını alkışlayıp, bazılarına veryansın etmeyeceksiniz.
Özgürlüklere kısıtlama ya da farklı yorumlar getirmeyeceksiniz. Örneğin beğenmediğiniz eleştiriye dava açmayacaksınız.
Diğer değerleri siz örnekleyin. Tüm bunlara hazırsak, AB'nin kapısı açık. Çünkü yine Avrupa Anayasası'nda deniyor ki:
"Birlik, halkları aynı değerleri paylaşan, bu değerlere saygı duyan ve bu değerleri birlikte destekleme yükümlülüğüne giren bütün Avrupa ülkelerine açıktır."

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sokaktaki muhalefet   / 15-04-2005
 Saydamlık zamanı   / 14-04-2005
 Şam'da bayram günü   / 13-04-2005
 Komşunun sosisleri   / 12-04-2005
 Kitaplardaki tohumlar   / 11-04-2005
 Demokrasi polenleri   / 10-04-2005
 "Casus belli" var mı, yok mu?   / 09-04-2005
 Bıçak ve kemik   / 08-04-2005
 Mam Celal'den sayın Başkan'a   / 07-04-2005
 Laik rejimde dini yas olur mu?   / 06-04-2005
ERDAL ŞAFAK
Avrupa'nın değerleri
Fransa'da peş peşe...
ALİ KIRCA
Bugün yapmanız gereken on şey!
Bugün cumartesi...
MEHMET ALTAN
Güle güle...
İçe kapanmacı, devletçi, orducu, uzlaşmaz...
30 yıllık Denktaş devri bitiyor
1976’dan bu yana Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Rauf Denktaş...
Berlusconi'nin koltuğu tehlikede
Başbakan Silvio Berlusconi yönetimindeki İtalya'nın en uzun...
1 taşla 5 kuş
1 taşla 5 kuş
Beşiktaş'ı yenmek F.Bahçe'de sadece üç puan anlamında değil. Başta...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu