kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
 

Şaka yapayım derken...

Pankart olayına değinen dünkü yazımdan sonra Fenerbahçe taraftarlarından çok sayıda mesaj aldım. Bazıları, "İyi ama onlar da bize küfrediyor,
Aziz Yıldırım'a küfrediyor... Bunu niye yazmıyorsunuz" diyor.
Bu cümlelerdeki hiçbir fikre katılmıyorum:
1) Toplu halde küfür edilmesine daima karşı çıktım. Mesela ilk devre, Galatasaray maçında Aziz Yıldırım'a küfür edilmişti... Cimbomlular'a hitaben, " Galip gelmenin keyfini sürsenize, niye küfür ediyorsunuz " demiştim. Ben küfürden değil, ' tribün şovu'ndan yanayım. Küfürlerimizi değil, zekâlarımızı yarıştıralım. Yaratıcı sloganlarla, esprili pankartlarla rekabet edelim.
2)' Kötü örnek, örnek değildir!' Yani rakip seyircinin terbiyesizliği biz F.Bahçeliler'e örnek olamaz. Onlar küfrediyor diye, biz de küfredemeyiz. Gelin önce F.Bahçe seyircisi küfre son versin (ki bu büyük ölçüde başarıldı). Bırakın diğerleri seviyesizliklerini sürdürsün. Eminim bir süre sonra onlar da, aynı şekilde karşılık almadıkları için, küfre son verecektir.


Pankart konusunda gelen mesajların bir tanesi farklıydı. Bir okurumuz şöyle diyor: "Bu eski bir espridir. Beşiktaş'a ilk geldiği zaman takım arkadaşları tarafından Rıza Çalımbay'a takılan bir yakıştırmaydı. Yıllar önce Donanma Kupası
için F.Bahçe stadına geldiğinde de böyle bir şakalaşma olmuştu. O pankartı hazırlayanlar, 30 senedir numaralı tribünde oturan insanlar. Bu bir şakadır. Rıza Çalımbay'ı veya babasını aşağılamak için söylenmiş bir şey değildir. Olayı dejenere eden sizsiniz."


Bu yaklaşımla hesaplaşmak gerekiyor. Başlayalım...
Herkes bilir: Özellikle yatılı erkek okullarında hemen her öğrencinin bir lakabı vardır: Sıpa Ahmet, Maymun Necati, Karga Serdar gibi...
Bu lakaplar dost ortamlarında kullanılır. Mesela yıllar sonra bir araya gelen mezunlar, birbirlerine o eski lakaplarıyla hitap eder. Şakalar yapılır, geçer gider... Ancak bu lakaplar uluorta kullanılmaz.
Askeri okuldan bir sınıf arkadaşı, kayınpederime, benim vasıtamla ulaşmaya çalışırken şöyle demişti: "Belki ismimi hatırlamaz; ' Hoşaf' aradı dersiniz..." Şimdi bu kişinin Genelkurmay Başkanı olduğunu ve maça gittiğini farz edin. ' Hoşgeldin Hoşaf Paşa' diye pankart açılması doğru olur mu? Olmaz! Niye? Çünkü kendisi bozulmasa dahi, insanlar kızar. Bunun bir hakaret olduğunu, terbiyesizlik yapıldığını düşünür.
Rıza Çalımbay'a takım arkadaşları bir zamanlar 'Kapıcı' demiş olabilir. Kim bilir Çalımbay da onlara neler diyordu! Takımlar maço, kaba, sert, acımasız ve nispeten kapalı ortamlardır. Tribünler ise, hele TV çağında, toplumsal alanlardır. Bir tribünde açılan küçük bir pankartı belki karşı tribündekiler okuyamaz ama ' zoom' yapan TV aracılığıyla milyonlar görür.
Ben bu pankartı 'hakaret' olarak algıladım... Medyadaki birçok yorumcu böyle algıladı... Maçtan hemen sonra Erman Toroğlu bu konuyu sorduğunda, Rıza Çalımbay, o eski şakadan söz etmedi... F.Bahçe Kulübü bu pankartı 'resmen' eleştirdi... O halde ' şaka' olmuş ' kaka'.
Pankartı açan F.Bahçeli seyircelere, Ali Saydam'ın yeni çıkan ' Algılama Yönetimi' adlı kitabını ( Rota Yayınları ) tavsiye ederim.
Okuduklarında görecekler: Önemli olan, senin mesajınla hangi fikri iletmeye çalıştığın değil, karşı tarafın bu mesajdan ne anladığıdır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kapıcı çocuğu!   / 19-04-2005
 Çok önemli bir buluş: PPM   / 18-04-2005
 Süper bir oyuncu!   / 16-04-2005
 Küçük hayaller görkemli sesler   / 13-04-2005
 Yerel işçi, küresel işçi   / 12-04-2005
 Uykusuz Başbakan   / 11-04-2005
 İşte kara haber!   / 10-04-2005
 Kaybedenlerin saldırısı   / 08-04-2005
 'Kepek' öldüren şampuan   / 08-04-2005
 Askere eziyet   / 07-04-2005
MANSUR FORUTAN
Mutsuzluktan yırtmak için...
Öğrenciyken kırk yılın...
MEHMET BARLAS
Türk-Amerikan ilişkileri eldivensiz tartışılırsa
ABD...
İLKER SARIER
"Kapıcılık" muhabbeti
Basın açıklamalarına karşı...
MAHMUT ÖVÜR
İbrahim Selçuk'un İSKİ merakı!
Daha önce 'Şehir...
SAVAŞ AY
Aziz Yıldırım'la yemiş içmişliğimiz var...
REFİK DURBAŞ
Bush nasıl yargılanacak?
Küresel Barış ve...
SAİT GÜRSOY
Her öğretmene bir dizüstü bilgisayar
MEB'in kampanyası...
HINCAL ULUÇ
Hukuk önünde kadınlarla eşit miyiz?..
Başlıktaki soruya...
EMRE AKÖZ
Şaka yapayım derken...
Pankart olayına değinen dünkü...
Yıldırım çarptı
Yıldırım çarptı
Beşiktaş'a: "Yarın kendi başkanlarına küfür ederler. Birine yaptılar...
Zevkten 4 köşe
Zevkten 4 köşe
Fenerbahçe önünde alınan 4-3'lük tarihi galibiyet, Beşiktaş'a bahar...
Parti kararıyla istifa
Adı enerji davasına karışan ve hakkında fezleke hazırlanan AKP Ağrı...
Başbakan: CHP, AB'yi desteklemiyor mu yoksa
Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP'nin AB'yle ilişkileri "kopuyor" gibi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu