En iyisi Hakan

Federasyon, maçların saati konusunda adaletli davranmıyor. İkinci Lig'de şampiyonluk ve düşme maçlarını aynı saatlere alıyor, Süper Lig'e gelince eyyamcı bir tavır sergiliyor. Fenerbahçe, Galatasaray hatta Trabzonspor, zirvede birbirlerini kovalıyor ama federasyon, maçları aynı saate alma konusunda kesin tavır sergilemiyor.
Fenerbahçe-Beşiktaş maçı Pazar günü oynandığına göre Fenerbahçe-Trabzon düellosu, haftanın maçı olmasına rağmen neden Pazar günü oynanmıyor? Düşünün Fenerbahçe kazanmış, Galatasaray, Malatya önüne 7 puan geride çıkıyor. Bu psikolojiyle bir futbolcu konsantre olabilir mi? Bence olamaz. Federasyon; F.Bahçe ve G.Saray'ın maçlarını gelecek haftadan itibaren aynı gün, aynı saatte oynatmalı.
G.Saraylı futbolcular 7 puan farklık psikoloji içinde Malatya önüne çıkarlarken 3 puanı kazanma konusunda iki nedenleri vardı: 1- Şampiyonluk yarışında ayakta kalmak. 2- Trabzon'un kaybetmesi nedeniyle Malatya'da kazanılacak üç puanla ikincilik yarışında büyük avantaj yakalamak.
Cihan'ın yerine Uğur'un oynaması, Ribery'nin yedek soyunması Hagi'nin sürprizleriydi. İlk yarım saatte Galatasaray, Mehter Takım görüntüsündeydi. Ayaklarında top tutamıyorlar, paslaşırken isabeti yakalayamıyorlar, hücuma çıkarken organize olamıyorlardı.
Defansı kalabalık tutan Malatya, ligdeki konumu gereği rahattı. Hücuma yürüyerek çıkıyorlar geriden uzun topları Osterc'in kafasına atıyorlardı. "Galatasaray futbol geleceğimi bitirdi" diyen Murat Erdoğan ile Macar Toth en istekli isimlerdi.
Galatasaray, kenarlardan hücuma çıkamayınca topları Hakan'ın kafasına şişiriyor, savunmadan dönen topları kimse kovalamaya gelmiyordu. Conceiçao-Ergün ikilisi savunmaya yakın oynadıklarından hücuma desteğe geç kalıyorlardı. Kaygan zeminde Necati çok top kaybı yapıyordu.
Galatasaray'ın en çalışkanı, en mücadeleci olanı yine rakiple boğuşan çapraz koşular yapan Hakan Şükür'dü. Galatasaray ilk ciddi atağında penaltı kazandı. Ergün'ün ilk vuruşu goldü. Serdar Tatlı ihlal nedeniyle penaltıyı iptal etti. İkinci vuruşta Ergün, topu direğe nişanladı. Ama Tatlı, ilkinden daha fazla ihlal olmasına rağmen penaltıyı tekrar ettirmedi. İlk yarı sonunda Hakan Şükür'e yapılan penaltıda yardımcı Cemal Gemici, pozisyonu süzemedi.
İkinci yarının ilk 10 dakikasında Galatasaray çok adamla önde bastı; rakip savunmanın dengesini bozup golü buldu. Necati'nin topu taşıyışı ve pası akıllıcaydı. Hakan'ın vuruşu da çok güzeldi. Eğer Hagi, gol sonrası Ribery'yi oyuna alsaydı Galatasaray farka gidebilirdi. Çünkü Malatya çok adamla gelmeye başlayınca savunmasında derin boşluklar bıraktı. Ribery de mükemmel toplar getirdi. Ama Cihan ve Hasan Kabze onun çabukluğuna yetişemediği gibi vurma konusunda da kararsız kaldı.