kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Almanya, Erdoğan ve dostluk

Türkiye ziyaretinde pek mutlu görünmeyen Schröder'in bir sıkıntısı Erdal Şafak'ın belirttiği gibi partisinin yaşadığı gerileme ise, diğeri de Ankara'ya karşı gizlenemeyecek bir ikiyüzlülüğe mahkum bulunuşudur. Zira Alman Başbakanı Türkiye'ye karşı iki zıt baskının arasında durmaktadır: Birinci baskı, Türkiye ile Almanya arasında mevcut hatırı sayılır boyutta karşılıklı iktisadi bağımlılığın yanı sıra ufukta görülebilen daha geniş ve büyük işbirliği imkanlarının cazibesinden kaynaklanmaktadır. Türkiye ile ortak çıkar açısından hiçbir AB ülkesi Almanya ile kıyaslanamaz.
İkinci baskı ise genel Avrupa gerçeklerinden, ' Türkiye karşıtlığı' gerektiren pek çok ' Germen gerekçesi' bulunmasından kaynaklanmaktadır. (Biz onlarla aynı cephede savaş arkadaşı iken bile, Kudüs ortak düşman İngiltere'nin eline geçtiğinde Alman askerleri kutlama töreni düzenliyordu.) Bu iki baskı yüzünden Alman Başbakanı Türkiye'ye karşı ' ne şiş yansın, ne kebap' siyaseti yürütmenin zorluğunu yaşamaktadır.
Oysa böyle siyasetlerle ancak devlet tecrübesinden yoksun ' küresel tombala' ürünü ülkeler kandırılabilir. Türkiye çeşitli bakımlardan elinin zayıflığı ve Atatürk sonrasının acıklı ' kahtı rical' sorunu yüzünden Almanya'nın ' ne şiş yansın, ne kebap' tavrını bile bile içine sindirecek görünmektedir. Özal çapında bir ' devlet tüccarı' bile 1986 Türkiye'sinin ' müktesep hakkı' olan ' serbest dolaşım'ı değerinden çok daha düşük fiyata sattığına göre birçok açıdan sıkıntılı durumdaki Erdoğan ne yapabilir? Alman medyasındaki yaygın Türkiye karşıtlığında en küçük bir gerileme görülmezken şimdi üstüne bir de başbakanımızla ilgili kampanya eklenmiştir:
-Erdoğan milliyetçiliğin liderliğini devraldı!
Schröder'in çok fazla şirinlik yapamamasını anlamak için Der Tagesspiegel gazetesinin yorumuna bir göz atmamız kafidir:
-Türkiye'nin Avrupa ölçütlerine en uzak olduğu konu dini özgürlüktür. Başbakan Schröder'in ziyaret etmek istediği İstanbul'daki patrikhane, bütün dünyadaki 330 milyon Ortodoks Hıristiyan'ın dini merkezi. Ancak bu merkez Türkiye'de bir futbol kulübünden daha az hakka sahip. Türkiye eğer AB'ye girmek istiyorsa, din ile devlet arasındaki ilişkileri yeniden düzenlemek zorunda... Erdoğan'ın yeni şartlar karşısında gergin olması anlaşılabilir. Ancak Başbakan acilen değişmesi gereken bir zihniyet sergiliyor. Türkiye'de geçtiğimiz haftalarda tırmanan milliyetçi histeri karşısında Erdoğan modern bir Avrupa devleti vizyonuyla karşı çıkması gerekirken önce sessiz kaldı, sonra ise milliyetçiliğin liderliğini üstlendi .
Bu noktada, Erdoğan'ın gerçekten milliyetçiliğin liderliğini üstlenip üstlenmediğini, ayrıca başka ülkelerin başbakanlarının ve bu arada Schröder'in gerçekte milliyetçi olup olmadığını, kimin ne kadar ve nasıl milliyetçilik yapabileceğine ilişkin evrensel bir ölçü bulunup bulunmadığını tartışacak değilim. Mesele ' AB yolunda bir numaralı destekçimiz' diye cömertçe dostluk payesi vermeye devam ettiğimiz Almanya'nın gerçek resmini görüp görememek meselesidir.
Elbette ' Almanlar da düşmanımız' demiyorum.
Adamlar, her aklı başında millet gibi kendi değerlerinin ve ülkülerinin ışığında Türkiye ile ilişkilere bakmaya çalışıyor. Bunun böyle olması, kendileri açısından en isabetli siyaseti izledikleri anlamına gelmez. Onlar da, bizim her zaman yaptığımızı arada sırada yaparak kendi çıkarları açısından saçmalıyor olabilirler.
Ayrıca Alman ahbaplarımız Erdoğan'ın gerginliğini ve bu gerginliğin doğurduğu sonuçları da doğru okuyamıyor.
Bazı yerli ahkamcılarımız da aynı yanlışa düşerek başbakanı milliyetçilerin zor durumda bıraktığını sanıyor. Oysa Erdoğan'ın şu andaki en büyük gerilim kaynakları kendi partisi içinde. Mesela Bülent Arınç, kendi çapına tam denk bir makamda bulunmadığı hissiyatı ile ikide bir gündem belirleme sevdasına kapıldıkça ortalık karışıyor. Yine mesela Kemal Unakıtan, hakkında çıkan onca dedikodu yanında oğlu ile ilgili vergi sorusunu basit bir teknik numarayla geçiştirerek adeta kendisiyle ilgili zan ve suçlama batağını daha da derinleştiriyor. Yine mesela üç kilometrelik bir yolun acilen yapılması için talimat verdiği İstanbul bürokratları dört ayda bir adım bile atmayabiliyor.
Bu ve benzeri bin türlü ' kara delik'ten sorumlu Erdoğan'ın bizzat seçtiği ve tayin ettiği yığınla ' dost'u varken başka düşmana iş kalmaz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Darbeci mayasıyla yargı devleti   / 03-05-2005
 Yüz elli yıllık atlatma haber   / 02-05-2005
 Anlayana sivrisinek   / 29-04-2005
 Baykal'a minnet   / 28-04-2005
 Batı'nın kendine ihaneti   / 26-04-2005
 Doğu ile Batı arasında   / 25-04-2005
 'Türkiye'nin Yirminci Yüzyılı'   / 22-04-2005
 Sivil akıl nerede?   / 21-04-2005
 Türkiye'nin yirminci yüzyılı   / 19-04-2005
 YÖK varsa gelecek yok   / 18-04-2005
ERDAL ŞAFAK
Unutmak Anlaşması
CHP'li Mustafa Gazalcı ve...
ALİ KIRCA
Son maçlara kadın hakemler!
Son günlerde hakemlerin...
ÖMER LÜTFİ METE
Almanya, Erdoğan ve dostluk
Türkiye ziyaretinde pek...
UMUR TALU
Allah yardımcı olsun!
İnsan şaşırmakla malul. Buna bir...
Yeni kabine göreve...
Yarım asır sonra seçimle göreve gelen hükümet 5 eksikle yemin etti.
...kanlı başladı: 60 ölü
Kuzey Irak yönetiminin merkezi Erbil kentinde, polis olmak için sıra...
Hırsız vaaar!
Hırsız vaaar!
Türkiye Ligi'nde büyük maçlarda topun oyunda kaldığı süre 40...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu