kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Ertesi gün

Türkiye, İstanbul'un fethinin 552'nci yıldönümünü kutlarken, Avrupa ürkütücü bir sessizliğe gömüldü.
Zira 50 yıllık AB tarihinin en kritik günü yaşanıyor. Fransa'da ilk sonuçları geceyarısına doğru alınacak Avrupa Anayasası referandumunda sandıktan "hayır" çıkarsa ne olacağını kimse bilmiyor. Ancak 20 ve 21'inci yüzyılın bu en büyük projesinin temellerinden sarsılacağını herkes kabul ediyor.
"Hayırcılar nasıl aşırı sağın lideri JeanMarie Le Pen'den sosyalistlerin iki numaralı lideri Laurent Fabius'a ve komünistlere kadar uzanan bir cephe oluşturabildiler" sorusuna hâlâ yanıt bulamayan siyasal analizciler, "Tuhaf olan şu: ABD karşıtı Fransa, Avrupa Anayasası'nı reddederek ABD'ye tek süper güç olarak at koşturma şansını altın tepside sunuyor" diyorlar. Sonra da iç çekerek Fransızlar'ın "hayır"ı sonrası olabileceklerin uzun listesini okuyorlar:
* Avrupa'nın siyasal ve kültürel birlik hedefine yürüyüşü uzun bir süre için duracak.
* ABD tarafından ciddiye alınmayacak, 21'inci yüzyılın diğer süper güç adayı Çin'in gözünde ise önemini yitirecek.
* Uluslararası platform ve örgütlerde kimse ona kulak asmayacak.
* Eski ve yeni Avrupa arasında güven bunalımı doğacak. Çünkü anayasal, kurumsal ve finansal kriz yaşanacak. Bu krizler, başta Almanya'nın finanse ettiği tarım fonu olmak üzere 2007-2013 döneminde üyelere yardımların programlanmasını rafa kaldıracak.
Kısacası her ülke kendi derdine düşecek...

Boşanma ve yeni evlilik
Peki, bu kaostan ne doğacak? Bu soruya hemen tüm analizciler aynı yanıtı veriyor: Bugüne kadar AB'nin motoru olan Fransa-Almanya birliği parçalanacak. Yerini, hele bir de Almanya'da seçimleri HıristiyanDemokratlar kazanırsa Londra-Berlin evliliği alacak. Siyasal değil ekonomik birliği öne çıkaran, ABD ile ittifak yanlısı yeni bir çift.
Hatta deniyor ki, Nice Anlaşması ile elde ettikleri "oy ağırlıkları"nın Avrupa Anayasası'yla budanmasından aslında hiç de memnun olmayan birçok ülke, İngiltereAlmanya ittifakına üşüşecekler. Danimarka, İsveç ve başta Polonya olmak üzere geçen yıl AB'ye katılan 10 üyenin tümünün bu yeni oluşumda yer alacakları görüşü hayli yaygın. Böylece AB sadece vites değil vizyon da değiştirmiş olacak ve Blair'in (tabii ABD'nin de) Atlantik'ten Urallar'a kadar uzanan serbest ticaret bölgesi planlarının hayata geçirilmesi imkanı doğacak.
AB'yi kurucularının hayal ettiği AB olmaktan çıkaracak bu olasılık önlenebilir mi? Her şey Fransa'daki "hayırlar" ile "evetler" arasındaki farka bağlı. Fark küçük olursa, Anayasa'nın diğer ülkelerde onayı süreci devam ettirilecek. Tabii Fransa gibi AB'nin kurucularından olan Hollanda'daki referandumdan da "hayır" çıkmaması koşuluyla. (Çünkü ikinci "hayır", Anayasa'nın ölüm raporu olacak.) Ve süreç sadece bir eksikle tamamlanırsa, o zaman Fransa'dan ikinci referandum yapması talep edilecek. Ya da referandumdan vazgeçip parlamento onayıyla yetinmesi.
Fransa bu isteği reddederse veya referanduma gidip ikinci kez "hayır" sonucu çıkarsa tek seçenek kalacak önünde: AB'den ayrılmak.
Avrupa Anayasası, birlikten ayrılacak ülkeyle ilişkilerin nasıl düzenleneceğine ilişkin hükümler de (60'ıncı madde) içeriyor. Şöyle: Bir üye Avrupa Konseyi'ne yazılı olarak bildirerek birlikten ayrılabilir. O ülkeyle AB arasındaki ilişkiler yapılacak görüşmelerle belirlenir.
Ayrılacak üyenin AB'nin bazı kurumlarında yer almaya devam edebilmesi de öngörülüyor. Yani "özel statü". Yani "imtiyazlı ortaklık!"
Kadere bakın; Türkiye'ye "imtiyazlı ortaklık" isteyenler için ufukta "imtiyazlı ortaklık" olasılığı belirdi!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Börek ve çığlık   / 28-05-2005
 Ektiklerini biçmek   / 27-05-2005
 İstikrar güvencesi   / 26-05-2005
 Dayatma reform   / 25-05-2005
 Hayırda hayır aramak   / 24-05-2005
 Nasıl bir milliyetçilik?   / 23-05-2005
 İktidarın rekoru   / 22-05-2005
 Tehlike çanları   / 21-05-2005
 Bağdat'ta ölüm, Şam'da panik   / 20-05-2005
 Puzzle ve parçaları   / 19-05-2005
ERDAL ŞAFAK
Ertesi gün
Türkiye, İstanbul'un fethinin...
UMUR TALU
Diyelim ki, güvendik!
Başbakan, "Düşünceleri...
Sandıktan 550 milyon kişinin kaderi çıkacak
AB'nin 25 üyesi, Türkiye ve diğer iki aday ülke Fransa'daki...
Seçim malzemesi Türkiye olmasın
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkan Yardımcısı Günther Verheugen,...
Gidiyor
Gidiyor
Ve G.Saray'da beklenen oldu. Teknik direktör Hagi, Denizli maçının...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu