kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

TCK ve Watergate

Tarihin olağanüstü bir rastlantısı mı demek gerekir, yoksa iktidara gönderilmiş ilahi işaret mi; takdiri size bırakıyoruz.
Sezer'in yeni Türk Ceza Kanunu'nu (TCK) mecburen onayladığı saatlerde, ABD'nin büyük sırlarından biri aydınlandı; "Derin Gırtlak"ın kimliği belli oldu.
Dünya basın tarihinin en gurur verici zaferlerinden biri olan Watergate Skandalı'nın aydınlanmasında, Washington Post'un acar, inatçı ve tuttuklarını koparan muhabirleri Bob Woodward ile Carl Bernstein'a soruşturma bilgilerini sızdıran, o dönemde FBI'ın iki numaralı ismi olan Mark Felt'miş.
Aradan 33 yıl geçti. Başkan Nixon'ın istifasına yol açan skandalı kısaca hatırlatalım.
17 Haziran 1972 gecesi Washington'da Potomac ırmağı kıyısındaki Watergate iş merkezinin bekçisi kilitli iki kapının zorla açılmış olduğunu fark etti. Polise haber verdi. Gelen ekipler Demokrat Parti lideri Larry O'Brien'in ofisinde 5 kişi yakaladı. Soyguncuya benzemiyorlardı. Üstlerinde 200 bin dolardan fazla para vardı ve de elektronik dinleme aygıtları.
Washington Post'ta şehir haberleri muhabiri olan Woodward ile Bernstein olayı kurcalamaya karar verdiler. Yüklü para dikkatlerini çekmişti.
Gazeteler tek sütunluk haberle geçiştirip, kızışmakta olan başkanlık seçimleri kampanyasına yönelirken, Woodward ve Bernstein, Genel Yayın Yönetmeni Ben Bradlee'nin onayıyla sadece bu konuya yoğunlaştılar. Her soru yeni soru doğuruyordu: O 5 kişiye 200 bin doları kim verdi? Demokrat Parti'nin seçim karargâhı olarak kullanılan büroya neden girdiler? Dinleme cihazları kimin işine yarayacaktı? Çalacakları belgeler kime gönderilecekti?
İmdatlarına onlarla temas kuran esrarengiz ama güvenilir bir haber kaynağı yetişti. Tüm soruların yanıtları ortaya çıkmaya başlamıştı.
Nixon "Beyaz Saray'ın bu olayla hiçbir ilgisi yok" açıklaması yaptı. Ardından 7 Kasım 1972'de Demokrat rakibi George McGovern'i hezimete uğratması kamuoyunun ilgisini soğuttu. Ama iki gazeteci hâlâ iz sürüyordu.
Ve 12'den vurdular: Dinleme cihazları yerleştirilmesi emrini Nixon'ın verdiğini belirlediler. Onu, Nixon'ın Beyaz Saray'daki tüm görüşmeleri gibi bu emri de banda kaydettiğini öğrenmeleri izledi. Kongre skandala el koydu.
Uzatmayalım; Nixon yığınla adamını feda ettikten sonra, çıkış yolu kalmadığını anladı ve görevden alınmaktansa istifayı tercih etti.

Ya şimdi bizde olsaydı?

Peki, yeni TCK döneminde Türkiye'de Watergate skandalı patlak verseydi, ne olurdu? Cevap: Gazeteciler ve haber kaynakları yığınla maddeyi ihlal etmekten yaka-paça mahkeme önüne çıkarılırdı. Sadece birkaçını sayalım:
Soruşturmanın gizliliğini alenen ihlal etmek, suç uydurmak, suçu yetkili makamlara bildirmemek, soruşturma evresinde kişilerin suçlu olarak damgalanmasını sağlayacak görüntüler yayınlamak, mahkemeyi etkileyecek beyanda bulunmak, devletin güvenliği veya siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken belgeleri temin edip kullanmak, haberleşme gizliliğini ihlal etmek, bir kimseye saygınlığını rencide edebilecek yakıştırmalarda bulunmak, devlet başkanına hakaret etmek.
Sonuç: O 5 sözde soyguncu sadece "Bir kimsenin konutuna zorla girmek"ten 2 yıla kadar hapis istemiyle yargılanırdı.
Gazeteciler ve kaynakları ise onlarca yıl hapse mahkûm edilirdi, üstelik bu suçları yayın yoluyla işledikleri için ceza katmerleşirdi.
"Her türlü kuşkunun üstünde" olan Başkan da ülkeyi yönetmeye devam ederdi.
Yeni TCK hayırlı olsun Türkiye!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir "tehlike" sindirildi   / 01-06-2005
 Siyaset dersi   / 31-05-2005
 Laisite ve sekülarizm   / 30-05-2005
 Ertesi gün   / 29-05-2005
 Börek ve çığlık   / 28-05-2005
 Ektiklerini biçmek   / 27-05-2005
 İstikrar güvencesi   / 26-05-2005
 Dayatma reform   / 25-05-2005
 Hayırda hayır aramak   / 24-05-2005
 Nasıl bir milliyetçilik?   / 23-05-2005
ERDAL ŞAFAK
TCK ve Watergate
Tarihin olağanüstü bir rastlantısı mı...
ALİ KIRCA
Altı yıl geçti, hâlâ yerdeyiz!
Okuduğunuz başlık ilk...
ÖMER LÜTFİ METE
Batı'da milliyetçi cilveler
AB Anayasasına 'hayır'...
UMUR TALU
Çözüm, iki gözüm!
Bugüne kadarki en iyi formülü, en...
YILMAZ ÖZDİL
Ayılana namaz bayılana mazot
Kasımpaşalı Başbakan, lafı...
ERGUN BABAHAN
Tirajda güven dönemi
ABC Türkiye, tirajları Uluslararası...
Terör korkusu 'ja' demeye yetmedi
Hollanda'da da AB anayasasına "hayır" dedi. Birçok AB uzmanına göre...
Polonyalı muslukçu!
Fransa'daki referandum, Türkiye'deki son genel seçimi andırıyor.
Türk gibi oyna!
Türk gibi oyna!
Mustafa Denizli, Yunanistan sınavını değerlendirdi: "Bu grupta...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu