kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Prof. Dr. Bengi Semerci @ SABAH
 

Karne alıyoruz

Yarın karne alıyoruz. Koca bir öğretim yılı bitti. Sınavlar, sevinçler, üzüntüler, çalışmalar, çalışmamalar ve o yüzden olan tartışmalar. Hepsi bir sonraki öğretim yılına kadar bir kenara konulacak. Ama önce hepsinin sonucu olan karneler bu cuma eve gelecekler. Aslında bugünden karnelerde yazanlar belli. Ama birçok evde, son bir ümütle karne bekleniyor. Tehditler yapıldı: "Karnende zayıf gelsin, görürsün sen." Ödüller vaad edildi ve bekleme başladı. "Karne korkusu yüzünden evden kaçan K.'dan haber alınamıyor. Perişan olan anne babası karnenin önemli olmadığını, çok merak ettiklerini ve görenlerin insanlık namına haber vermelerini istedi." "Kendini asan M., karnesinde 4 zayıfı olması nedeniyle ailesinden çekindiği için bunu yaptığını ve onlarrın yüzüne bakamayacağını bildiren bir not bıraktı" Bu haberler, hiç kimseye yabancı gelmemiştir. Hemen her karne döneminden sonra benzer haberleri basından izliyoruz. Cuma günü bazı ailelere mutluluk getirecekken, bazıları için üzüntü ve kızgınlık günü olacaktır. Zayıflara kızılacak, tehditler yapılacak, cezalar verilecek. Anne babalar iyi okul seçtikleri, çalışmaları için gerekli herşeyi aldıkları, her istediğini yaptıkları için çocuklarının zayıfsız karne getirmeleri gerektiğini düşünecek ve emeklerinin boşa gittiği hissiyle kızgınlıkları artacak.

KARNE KİMİN?
Oysa, Cuma günü eve gelecek olan karneler sadece çocuklarımızın karneleri değil, onlar bizlerin de karneleri. Yani annelerin, babaların, okulların ve hatta eğitim sistemimizin karneleri. Zayıf olan karnelere kızmadan önce bir düşünmemiz gerek. Anne baba olarak, en başından çocuğumuzu yetiştirirken kendi sorumluluğunu bilecek, ödevini, dersini sahiplenecek bir çocuk olması için gerekli temeli onlara verdik mi? Onlar için en iyi şeyleri istediğimiz kesindir. Ama, okullarını seçerken onların özelliklerini, yeterliliklerini değerlendirdik mi? Yoksa kendi hırslarımızın kurbanı mı olduk? Başarılı, iyi gelecekleri olsun diye uygun olduğunu, daha iyi gelecek sağlayacağını düşündüğümüz eğitim sistemin, okulu, öğretmeni mi seçtik? Seçimi bu şekilde yaptıysak, çocuğumuzun gelişim düzeyini, algılamasını, ruhsal yapısını dikkate almadan, başarılı olması zor olanı, mutsuz olacağını hiç hesaba katmadıysak gelen zayıfları paylaşmamız gerekir. Hatta zayıfların sorumluluğunu almamız gerekir. Yıl boyu okulla, çocuğumuzun sorunlarıyla ilgilendik mi? Çocuğumuzun başarısız olma nedenlerini araştırıp, ona yardımcı olmaya çalıştık mı? Baş edemediğimiz durumlarda uzmanlardan yardım aldık mı? Yoksa bunları hiç düşünmeden sadece "ders çalış" demekle mi yetindik? Öğretmen tutup, kızıp, faaliyetlerini yasaklayıp, ama sorunu görmezden gelerek suçlayarak beklediysek, şimdi karnedeki payımızı ayırma zamanıdır.

OKUL VE ÖĞRETMEN
Karne verdiğiniz öğrencilerinizden bir kısmı başarısız oldu. Bu başarısızlık onların öğrenemediği gerçeği kadar, sizin de öğretemediğiniz gerçeğini gösteriyor. Bir sisteminiz var. Ama o sisteme uyum sağlayamayan, o sistemle anlatılanları anlayamayan çocuklar da var. Öğretim yılı boyunca bu çocukları fark edebildiniz mi? Fark edemediyseniz sisteminizi ve kendi bilgilerinizi yeniden değerlendirme zamanıdır. Fark ettiyseniz kendinize neler yaptığınızı sorun. Aile ile işbirliği, bir uzmana yönlendirmek çözüm olabilir miydi? Bunun yerine çocuğa kızmayı ve aileyi suçlamayı seçtiyseniz hata yapmış olabilir misiniz? Sadece ailenin haberdar olması, hatta uzmana gitmek sorunu çözmeyebilir. Okul içinde çocuğa karşı davranışları, beklentileri iyi ayarlamak gerekir. Onun başarılı olduğu alanları saptayıp, desteklemek, başarısız olduğu alanlar da ise daha iyi olabilmesi için farklı yöntemler denemek gerekir. Hangi sınav türünde daha başarılı olabileceğini, hangi anlatım şekliyle daha iyi anlayabileceğini belirleyip, uygulamak iyi eğitimci olmanın birinci ilkesi olmalıdır. Eğer bunları yaptıysanız iyi okul ve öğretmeniz deme hakkınız var. Yoksa, cuma günü vereceğiniz karnedeki zayıflar size de ait demektir.

NE YAPALIM?
Karne iyise hep birlikte mutlu olacağız. Ama kötüyse henüz geç değil. Yapılanları, yapılamayanları ve yapılması gerekenleri düşünüp, tatili planlama zamanıdır.
Aile olarak, okul olarak, öğretmen olarak saydığımız şeyler için gönlümüz rahat "Hepsini denedik" diyemiyorsak bizim de zayıflarımız çok fazla demektir. "Evet yaptım" diyorsak o zaman kızma değil, bu durumu nasıl değiştirebilirizi hep birlikte düşünme zamanıdır. Unutmayın ki umursamaz davransa da, suçu başkalarına atsa da, belli etmese de çocuğunuz üzgündür ve sizi hayal kırıklığına uğrattığının farkındadır. Ben cuma gününün sadece hep birlikte karne alma ve bir yılı tamamlama günü olmasını istiyorum. Çaresiz ve korkmuş çocukların baş edemedikleri için evden kaçma ya da canlarına kıyma mevsiminin başlangıcı değil. "Karnelerimiz" hepimize hayırlı olsun.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Psikiyatri kongresi çocuklar ve Atlanta   / 06-06-2005
 Bağımlı kişilik ve bağımlı ilişkiler   / 04-06-2005
 Alkol bağımlılığı   / 02-06-2005
 Alkol kullanmak ne zaman sorundur?   / 30-05-2005
 Nikotin bağımlılığı tedavisi: Sigarayı bırakalım!   / 28-05-2005
 Nikotin bağımlılığı ya da kısaca sigara   / 26-05-2005
 Bağımlı çocuk   / 23-05-2005
 Bağımlılık   / 21-05-2005
 Gençlik ve Spor Bayramı   / 19-05-2005
 Çoğul gebelikler, sonuçları ve onları büyütmek   / 16-05-2005
RAHŞAN GÜLŞAN
Karbondioksit tedavisi birazcık acıtıyor
Hatırlarsanız...
AYŞE TÜTER
Keyifle Pişirin, Afiyetle Yiyin
(10 kişilik)
* 6...
Prof. Dr. BENGİ SEMERCİ
Karne alıyoruz
Yarın karne alıyoruz. Koca bir öğretim...
HAKAN & UTKU
Rüyalarda buluşuruz
Rumuz: Kırpık Bıyık...
Meyve çeşidinin artışından faydalanın
Meyve çeşidinin artışından faydalanın
Havaların ısınmasıyla beslenme alışkanlıkları da değişmeli. Memorial...
Kokusu çıkan çıkana
Kokusu çıkan çıkana
İspanyol şarkıcı Enrique Iglesias, Tommy Hilfiger'in 'True Star Men'...
Ünlü olmak için bir şey yapmadım
Ünlü olmak için bir şey yapmadım
Türkiye'ye geldiği yıllarda müzikte yakalayamadığı popülariteyi Selo...
Cennet Mahallesi ekibi yılın yorgunluğunu attı
Cennet Mahallesi ekibi yılın yorgunluğunu attı
Tatile giren Cennet Mahallesi ekibi, geçen akşam La Pergola'da yılın...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.