kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Prof. Dr. Bengi Semerci @ SABAH
 

Medya ve psikiyatri

Uzun yıllar psikiyatrinin, hastalıkların ve özellikle psikiyatri doktorlarının gizemli olması gerektiği savunuldu. Sonra yavaş yavaş birileri bunun dışına çıkmaya başladı. İnsanların bilgilendirilmesi gerektiğini söylemeye başladılar. Onların ilklerinden biri, canım hocam Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu'ydu. Birçoğumuz onun önerileriyle, verdiği bilgilerle doğru büyüdük, doğru çocuklar yetiştirdik. Onu diğerleri takip etti. Kendi meslektaşları arasında kimi zaman övüldüler, kimi zaman eleştirildiler. Bazen kırıcılığa varan bu eleştirilere rağmen devam ettiler. Onları yenileri izledi. Ama insanlar psikiyatrinin ne olduğunu, ne yapmaya çalıştığını öğrenmeye başladılar. Yaşadıkları ve gizlemeye çalıştıkları bazı sorunların çaresi olduğunu, başkalarının da benzer yakınmaları olabileceğini, gitmeleri gereken yerin bir uzman olduğunu fark ettiler. Bunların hepsi toplum sağlığı açısından önemliydi. Bu arada olumsuzluklar olmadı mı? Oldu, hem de önemli şeyler oldu. Bazı uzmanlar, bu süreci eğitim ve bilgi vermek değil, kendi reklamları olarak gördüler. Çoğu kısa sürede yok oldu, ilk anda ilgi çekseler de, insanlar asıl amacı gördü ve umursamadı. Medya ise, bazen ipin ucunu kaçırdı ve psikiyatrinin her kapıyı açan bir anahtar olduğu düşüncesine kapılıp, ilgisiz şeylerde psikiyatriden çözüm istemeye, fark etmeden gereksiz, hatta zarar verici yöntemlerin reklamını yapmaya başladı. Yıllarca hangisinin doğru olduğunu düşündüm. İlk kez televizyona Atalay Hocam göndermişti. Ama başka hocalarım ve arkadaşlarım 'gitme' diyordu. Sonra fark ettim ki, bazı şeylerin aktarılması gerekiyordu, sen aktarmadığında başkaları, hatta bazen konuyla ilgisiz kişiler yanlış bilgiler veriyordu. O zaman bu da işinin bir parçası olmalıydı. Koruyucu ve bilgilendirici çalışmalar hekimliğin önemli bir bölümüydü. Zaman zaman meslektaşlarımdan övgüler almaya başladım, zaman zaman hafif alaycı bir şekilde 'medyatik' olmakla suçlandım. Dışarıdan insanların, dinleyenlerin gerek duydukları, yararlandıkları yolundaki geri bildirimleri ise hep güç verdi ve devam ettim. En sonunda bu yazılara geldik. Son Atlanta Kongresi'nde Psikiyatri ve Medya isimli dört oturum olduğunu görünce merak ettim. Doğrusu buradan oluşturulan ön yargıyla, medyanın psikiyatriye verdiği zararların anlatılacağı, 'medyatik' meslektaşların yerileceği toplantılar beklerken bambaşka bir gündemle karşılaştım.

MEDYADA YER ALACAKLAR
Bir çalışma grubunun tümü katılımcılara, Tv, radyo ve gazete gibi değişik medya formatlarının, psikiyatrinin koruyucu ve bilimsel tarafını nasıl ortaya koyacağını ve nasıl hazırlık yapacağını öğretmeye ayrılmıştı. Medya çalışanları ve medyada görünen deneyimli psikiyatristler tartışmacıydı. Mesajın insanlara etkili ve doğru olarak aktarılmasının yolları anlatıldı, deneyimler paylaşıldı. Genç psikiyatristlere medya önünde etkili olabilmenin önemi ve bunun için bilmeleri gerekenler öğretilmeye çalışıldı. Bir başka oturum ise, pratiğe yönelikti. 'Medya önünde başarılı röportaj nasıl yapılır?'ın eğitimi verildi. Kamera önünde heyacanla başetme, bilgilerini akıcı bir şekilde aktarma uygulamalı olarak gösterildi. Diğer pratik eğitim ise, radyo yayınlarına yönelikti. Radyoda deneyimli psikiyatristler, yerli ve uluslararası radyolarda konuşmanın tekniklerini öğrettiler. Bu teknikler dinlenme oranlarını artırmaya yönelikti. Ayrıca, bu konuda ilerlemek isteyen psikiyatristler için eğitim olanakları konuşuldu.

PROBLEMLER VE ÇÖZÜMLER
Son oturum medya önünde yaşanan problemlerin hem psikiyatristlerin, hem de medya çalışanlarının bakış açısından tartışılmasıydı. Yanıt aranan iki önemli soru: "Psikiyatristlerin medya önünde yaptıkları ortak yanlışlar nedir? Ve hem yazılı hem de görsel basınla iletişimi geliştirmek için neler yapılmalıdır?" oldu. Oturumda medya temsilcileri, psikitristlerin medya gözüyle nasıl göründüğünü tartıştılar. Ayrıca, psikiyatri hastalarının yazılı basındaki açıklamaları, uluslararası medyada çıkan haberler değerlendirilerek incelendi. Gerçekten bilgilenme, psikiyatrinin tanınması, hastalara ve hastalıklara doğru yaklaşım için, medyayla ilişki çok önemli. Ama her ilişkinin olduğu gibi, bu ilişkinin de düzgün ve kurallara uygun yapılması gerekiyor. Bize düşen görevler belli. Bu bir hekimlik çalışmasıdır ve hekimlik uygulamasında uyulması gereken, etik kurallar, doğruluk, zarar vermeme ilkeleri geçerlidir. Bu ilişkide medyaya düşen görev, doğru seçimleri yapmak, kendini şarlatanlıklar için reklam aracı olarak kullandırmamak, hasta ve hastalıkları rencide edici haberler yerine halkı bilgilendirici, uyarıcı bir yayın yapmaktır.

DAHA İYİYİ BULABİLİRİZ
Ve halk... Son yapılan bir çalışma, özellikle gençlerin sağlık bilgilerini medyadan edindiklerini ortaya koyuyor. Bu bizim verilen her şeyi almamızı gerektirmiyor. Seçmek, değerlendirmek ve geri bildirimde bulunmak zorundayız. Halkın okuyucu köşelerine yollayacakları geri bildirimler, medya ve uzmanlar için yol gösterici olacaktır. Halk doğru seçim yapar, tepkisini kızmak ve kendi kendine söylenmek yerine, medyaya, uzmanlara bildirirse, onlar da kendilerini eğitecektir. Daha iyiyi, daha doğruyu yapmaya çalışacaktır. Ben yazmaya devam edeceğim. Sizlerin de bana olan sorularınızla birlikte, gazete okuyucu temsilcilerine, yöneticilerine, olumlu ya da olumsuz geri bildirimlerinizi bekliyoruz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sünnet mevsimi   / 20-06-2005
 Unutulan adam: BABA   / 18-06-2005
 Histrionik kişilik   / 16-06-2005
 Yaz tatili başladı! Çocuklar ne olacak?   / 13-06-2005
 Dostunuz var mı?   / 11-06-2005
 Karne alıyoruz   / 09-06-2005
 Psikiyatri kongresi çocuklar ve Atlanta   / 06-06-2005
 Bağımlı kişilik ve bağımlı ilişkiler   / 04-06-2005
 Alkol bağımlılığı   / 02-06-2005
 Alkol kullanmak ne zaman sorundur?   / 30-05-2005
HAKAN & UTKU
Uykusuz her gece
Efendim, bu köşeyi sürekli takip...
AYŞE TÜTER
Lezzet Güneşi
Körili Piliç Çorbası
Etleri kaynar...
Prof. Dr. BENGİ SEMERCİ
Medya ve psikiyatri
Uzun yıllar psikiyatrinin,...
Televizyon, çocukları obez yapıyor
Televizyon, çocukları obez yapıyor
Avustralya'da yapılan bir araştırmaya göre çocuklar televizyonun...
Sünnet olan çocuğun idrar yolu enfeksiyonu riski 20 kat azalıyor
Sünnet olan çocuğun idrar yolu enfeksiyonu riski 20 kat azalıyor
Uzmanlar sünnetin erkek sağlığı açısından son derece önemli ve...
Sergen'den misilleme!
Sergen'den misilleme!
Müzmin aşıklar Aslı Sarı ile Sergen Yalçın'ın ayrılığı bu kez...
Başı bağlandı
Başı bağlandı
Osman-Zeynep Çarmıklı çiftinin tam bir hanımefendi olan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.