kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Pazar felsefesi

Felsefeden hoşlanmayan, "felsefe yapma lan" diyenin bile nihayetinde bir felsefesi var. İyi eğitimlerden geçmiş, iyi mevkilere gelmiş birilerinin haydi haydi.
Çünkü, insanlar, insanlığın düşünce, duygu ve vicdan birikiminin zengin çeşitliliği olan "Felsefe"ye, filozoflara karşı ilgisiz, bilgisiz kalsalar da...
Edinebildikleri eğitim, içindeki yüzdükleri dünyaya dair "bilgi", inançlar, fırsatlar, çıkarlar vesaire bir "hayat görüşü" oluşturur.
Eh bu da, "Felsefe" alınmasın ama, pekala "felsefe"dir.


Büyük harfli "Felsefe", genellikle, hakim, baskın düşünce, gelenek ve inançların çizdiği sınırların dışında dolaşarak...
Evrenin, yeryüzünün, insanlığın...
Ve insan düşünceleri, söylemleri, eylemleri, çelişkileri, mücadeleleri, çakışmaları, manaları, inançları, kurumları, hiyerarşilerine dair meraklar, sorgulamalar, tavırlar, münafık ve muhaliflikler üreterek yol alır.
Elbette, "filozof" vardır; görevi, aklı, fikri, menfaati yahut hakikaten samimi inancı, o sırada "güçlü, geçerli, hakim olan" yanındadır; onun hizmetindedir.
Ancak, "Felsefe" genellikle, dayatılandan, tahakkümden hoşlanmayan ruhun, vicdanın ve aklın özgürlük peşindeki koşusunun yatağıdır.


Büyük bir gazetenin yönetmeni de, ülkesi Türkiye'de, ABD-İngiliz işgalini yargılayan sembolik bir mahkemenin kurulmasını alkışlamak zorunda değil.
Bir takım düşünürlerin orada "savaşın, işgalin, gücün felsefesi"ni yapmalarını, üstelik bununla yetinmeyerek "yargı kararı" vermelerini doğru da bulmayabilir.
Çünkü onun da bir "felsefesi" var.
Bu felsefenin, sembolik değil, gerçek hukuka, gerçek mahkemelere olan inanç, sadece onları meşru görmek şeklindeki ifadesine saygı da duyulabilir.
Tabii, misal, bir savaş, istila, işgal için "uluslararası hukuk"u da şart koşmuş, ille de onu aramış ama ABD öyle bir hukuka sırt çevirince tepki duymuş bir "felsefe" ise bu.
Fakat asıl önemlisi, "felsefe"nin kendini ele verdiği, saf bir içtenlikle kendisini tanıttığı yerdir.


"Yönetici-yazar", İstanbul'da toplanan "Irak mahkemesi"ne bir takım "ilkesel" görünen itirazlar sıraladıktan sonra sadede gelir ve asıl "ilke ve felsefe"sini duyurur:
AB hedefinden şaşmamak... ABD ile iyi geçinmek... Rusya ile iyi ilişki!
İşte "Felsefe" asla bu "felsefe"yi anlayamaz.
Ne pahasına olursa olsun, bir güçlü ile o sadece güçlü diye "iyi geçinmek" ve asla papaz olmamak, bu yüzden de "biat etmek" felsefesini anlayamaz.
İnsanlığın bu uzun ve belki de kısa tarihinde, düşünen, taşınan, daha iyisini, daha doğrusunu, daha insanisini, daha adilini arayan...
Onca ırk, etnisite, millet, din, inanç, inançsızlık, fikir, isyan, devrim ve barış ve hukuktan bugüne, bize kalanın bu kadar "gerçekçi bir süflilik"...
Bu kadar basit bir "boyun eğme" felsefesi olmasını anlayamaz.
Hele hele, bu güçlüler bir güçsüze boyun eğdirirken dahi, o güçsüzün adı misal Latin, Arap, Kafkas olduğunda, ses çıkarmama felsefesini anlayamaz.
Anlar, kabul edemez.
Bu "felsefe"; diplomasi, küresel gerçekçilik diye giydirilen o felsefe, aslında gündelik hayatın her anına sızar.
Bizzat taşıyıcılarını da törpüleyen, örseleyen, eğeleyen, eğip büken bir boyun eğme-eğdirme, biat etmeettirme, güce tapmagücüne tapınma, iktidarının hayranı ve iktidar hayranı olma felsefesidir.
En güçlü, en baba, en iktidar, en hakim anında bile; insanlığın o dik başlı mirasını paylaşamadığı için, "Felsefe" olamaz.
Kendi ülkesinden küresel düzene, işyerinden toplumsal hayata kadar, "dayatma silsileleri"ne yaslanarak aradığı konforu; hukuk, insanlık, demokrasi, özgürlük sanmak gibi büyük bir yanılgısı vardır!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ne mutlu size!   / 24-06-2005
 Madem karşıydınız..   / 23-06-2005
 Şeytan diyor ki!   / 22-06-2005
 Siz yine de sahip çıkın   / 21-06-2005
 Toplu mezar   / 20-06-2005
 İyi yolculuklar çocuklar   / 19-06-2005
 Yüreğinize bir davet   / 17-06-2005
 Efelerin efesi!   / 16-06-2005
 Mesela adı Eda olsun   / 15-06-2005
 Yürekle, emekle...   / 14-06-2005
ERDAL ŞAFAK
Mehdi gelir mi?
İran'da cumhurbaşkanlığı...
UMUR TALU
Pazar felsefesi
Felsefeden hoşlanmayan, "felsefe...
İran'da yeni lider Ahmedinecad
İran Cumhurbaşkanlığı muhafazakar aday Ahmedinecad kazandı. Belediye...
Kuzene 'kıyak elçilik'
Önce İtalya'ya, sonra da İngiltere'ye seçim kampanyasına yüksek bağış...
Speedy (hızlı) Gonzalez
Speedy (hızlı) Gonzalez
G.Saray, Ferrari'den daha hızlı bir isim buldu. Arjantinli Kily...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu