kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gazi Ercel @ SABAH
 

Kamu borcu neden artıyor?

Kamunun iç ve dış toplam borcu 2004 yıl sonu itibariyle 332.1 katrilyon TL'na ulaştı. Son üç yıldaki artış 142.3 katrilyon TL. Artış oranı % 74.8. Bu veriler bize, son üç yılda brüt olarak kamu borcunun önemli miktarda artmakta olduğunu açıkça gösteriyor. Borcun milli gelire oranında ise düşüş gözlenmesine karşın, bu mutlak rakamlarda ortaya çıkmamış. Bunun nedenlerine bakalım.(*)
Önce şu saptamayı yapmalıyız. Kamu borcunun rakam olarak artmaması için faiz dahil kamu kesimi açığının sıfır olması gerekir. Bu şart gerçekleşmez ise borç mutlak değerlerle artar.
Bu açıdan Türkiye'ye bakalım. Son üç yılda, kamu açığının milli gelire oranı 2002'de % 11.9, 2003'de % 9.8, ve 2004 de ise 6.2 olarak gerçekleşmiş. Bunların toplamının rakamsal değeri 94.3 katrilyon TL. Demek ki, üç yıldaki 142.3 katrilyon TL kamu borcu artışının 94.3 katrilyon TL kamu kesiminin verdiği açıktan kaynaklanmış.

Borç dinamikleri
Konuyu bir de borç dinamiğinin işleyişi yönünden irdeleyelim. Burada bir formül var. Borçlara ödenen reel faizi
(r) reel büyüme hızından (g) çıkarıp, borçların milli gelire oranı (d) ile çarptığınızda bulacağınız oranın, faiz dışı fazlanın milli gelire oranından (ps) küçük olması lazım. (r-g) x d (pc) Bunu gerçekleştirirseniz borç dinamiğini durdurabilirsiniz.
Son üç yılda milli gelire oranla, % 17.3 fazla vermişiz. Ancak, bundan küçük olması gereken formülün sol tarafındaki sayı % 33.5 çıkıyor. Buradaki en önemli etken bu dönemde ödenen yüksek reel faizler. Yüksek büyüme ve faiz dışı fazla ne yazık ki yüksek reel faizlerin etkisini ancak azaltabilmiş. Formülün iki tarafındaki oran arasındaki farkın parasal değeri 57.1 katrilyon TL. Dolayısıyla, kamu borcunda üç yılda gözlenen 142.3 katrilyon TL artışın, 57.1 katrilyon TL'si, reel faizlerin yüksekliğinden kaynaklanan borç dinamiklerinden ortaya çıkmış.
Yukarıdaki hesaplar, kamu açığından ve borç dinamiğinden ortaya çıkan artışların, kamu borcunun yükseliş tutarından daha düşük olduğunu gösteriyor. Aradaki farkın döviz kuru etkisinden, 2002'deki borç değişim işlemlerinden veya batık bankaların yüklerinden kaynaklanma olasılığı fazla. Hazine Müsteşarlığı bu konuyu aydınlatırsa memnun olurum.

Borcun azalması zor
Bu hesaplar bizi, şu dört sonuca götürüyor.
1. Kamu kesiminin açığı sıfırlanmadıkça borç tutarı artar. Döviz fiyatlarındaki oynamalar ve banka yükleri gibi bazı dışsal faktörler de borcun miktarını değiştirebilir.
2. Yüksek oranda faiz dışı fazla vermek, büyümeyi hızlandırmak ve reel faizleri düşürmek borç dinamiğinin etkisini azaltmakla ilgilidir. Bunlar iyi kontrol edilirse kamu borcunun milli gelire oranı düşer.
3.Kamu borcumuzun büyüklüğünü ve kamu açığını sıfırlamanın olanaksızlığını dikkate aldığımızda, bu ağır borç yükü ile uzun yıllar yaşamamız gerektiği gerçeğini bir kez daha anlamalıyız. Ta ki, Avrupa Birliği gibi, bizim borcumuzun bir kısmını üstlenebilecek bir "partner" bulana kadar.
4.Bu yılın ilk 5 ayında kamu borcunun artış oranı azalmış. Toplam artış % 2.5 oranında gerçekleşmiş. Döviz fiyatlarında anormal bir oynama olmaz ise, 2005 yılında reel faiz % 9, büyümenin % 6 ve faiz dışı fazlanın % 6.5 olarak gerçekleştiği taktirde toplam borcun milli gelire oranının % 4'ler civarında düşmesi beklenebilir. Ancak, borcun mutlak değer olarak azalması anlamına gelmez. Borcun düşüp düşmeyeceği dışsal faktörlere de bağlıdır.
(*) Bu konuda Caroline Van Rijckergem'in "Turkish Debt 1990-2002: How Did We Get Here?" 2004 çalışması, Türkiye'nin borçlarının nasıl arttığına dair en kapsamlı araştırmalardan birisidir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sürdürülebilir büyüme ve kurumsallaşma   / 27-06-2005
 Bankaların denetimi ciddi bir iştir   / 25-06-2005
 Anayasa'nın krizlerdeki rolü   / 22-06-2005
 Yüzde 9-10'un altına inecek reel faiz gerekli ancak riskli   / 20-06-2005
 Rezervlerimizi 100 milyar dolara çıkarabilecek miyiz?   / 18-06-2005
 Yeterli rezerv biriktirmek   / 17-06-2005
 Afrika için yeni bir sayfa   / 15-06-2005
 Bu havaalanı 2 milyon dolara muhtaçtı...   / 13-06-2005
 Sorumlu bulundu: Avrupa Merkez Bankası   / 11-06-2005
 Euro'dan çıkış olabilir mi?   / 10-06-2005
YAVUZ SEMERCİ
Egebank'ı kim almış!
Ateş düştüğü yeri yakıyor. Süleyman...
GÜNTAY ŞİMŞEK
Ali Coşkun kimin bakanı?
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali...
GAZİ ERÇEL
Kamu borcu neden artıyor?
Kamunun iç ve dış toplam borcu...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Biz tasarruf sahiplerini mağdur ederken, şirketler...
Hormonlu çilek yedi ergenleşti
2.5 yaşındayken tabak tabak hormonlu çilek yiyen Yılgı'nın göğüsleri...
'Biz güzellik yarışmasına seçilmedik'
TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz'ün radyo spikerlerini korku filmi...
Bunlar Armani başörtü takanların hükümeti
Bunlar Armani başörtü takanların hükümeti
DYP Lideri Mehmet Ağar türbanı yeniden gündeme getiren hükümeti...
Bir lokma bir hırka imamlara yetmedi
Bir lokma bir hırka imamlara yetmedi
Diyanet'te imam olarak çalışan 1000 memur, şartları daha iyi olan...
IMKB
E: 26.811 D:% 0,80
DOLAR
S: 1,350 D:% -0,185
EURO
S: 1,632 D:% -0,700
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu