Hesap sorulacaklar...

"Geçmişte bunu sattırmayanlardan hesap sormak gerekir..."
Telekom'un geçen haftaki satışından sonra, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere, kabinenin ilgili bakanlarının ağzından bu söz bir şekilde duyuldu.
Hesap sorulmasını istedikleri kişiler de belliydi; Telekom'un görücüye çıkarıldığı, 1994 ve 2000 yıllarında satışını engelleyenler...
Hoş, kimleri kastettiklerine açıklık getirmediler. Herhangi bir kişi ismi de vermediler...
"Kim engellediyse, kamuoyu onları biliyor" demekle yetindiler.
İsim verilmese de ima yoluyla hedefteki isimin kim olduğu anlaşılıyordu; Dönemin DSP Milletvekili Prof. Dr. Mümtaz Soysal...
Şimdi, "Hesap sorulması gereken" diğer isimleri belirlemek için zaman tünelinden geçip, o dönemin belgelerine bakalım; Yıl 1994'ün yaz ayları; Telekom'un yüzde 49'luk payını satmak için DYP-SHP koalisyon hükümeti yasa çıkarmış.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın üç gün önce söylediği gibi; "o dönemde Telekom'un içinde bugünkü gibi bir çok unsur da henüz yok..."

İptal gerekçesi
Telekomünikasyon A.Ş'nin kurulmasına ilişkin yasa Meclis'ten çıkınca, muhalefet toplanıp Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapmış.
İptal istemine ilişkin dava dilekçesinin gerekçesi şöyle:
"Mondros mütearekesiyle, Osmanlı devletinin bütün haberleşme birimlerine el konulması, 4 yıllık yenilgiyle biten bir savaştan sonra ve ancak işgal kuvvetlerinin fiili müsaderesiyle olmuşken, bugün bu yetkiyi altın tepsi içinde sunma anlamı taşıyan bir düzenleme, ulusal bağımsızlıktan bile bile vazgeçme ve sömürgeleşmeyi kabul etme anlamına gelir..."
Dava başvurusunun bir diğer bölümü:
"Türk milletinin bağımsızlığını korumakla görevli olanların, devletin ekonomik bağımsızlığını sağlamak üzere kurulmuş devlet tekellerini satmasının, Türkiye'yi ekonomik dolayısıyla siyasal açıdan bağımlılaştıracağı ortadadır..."
Anayasa Mahkemesi'ne 2 Ağustos 1994 tarihinde yapılan başvurunun gerekçesinde bunlar sıralanıyor.
İptal davası başvurusu için gerekli olan 90 milletvekilinin imzası da sıralanmış.

İmza sahipleri
Gelelim, "Hesap sorulması gerekir" denilen 90 imza sahibine;
İlk imza DSP milletvekili Prof. Dr. Nami Çağan'a ait... Prof. Dr. Mümtaz Soysal'ın imzası sekizinci sırada...
DSP lideri Bülent Ecevit 17, RP lideri Necmettin Erbakan ise 24'üncü sırada imza atmış...
Gelelim diğer imzalara;
O dönemde de milletvekili olan, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in imzası 26'ıncı sırada... AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz ise 35'inci imza sahibi olarak yer alıyor...
Yine o dönemde milletvekili olan Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ise 50'inci sırada imza koymuş.
En sona, yani 90'ıncı ve sonuncu kişi olarak CHP lideri Deniz Baykal imza atmış...
Daha kimler yok ki!..

Tek suçlu hoca mı?
DYP Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ercan, dün sohbet ederken o döneme ilişkin şu bilgileri aktardı:
"Telekom satışına ilişkin hazırlıklara, Grup Başkanvekili olarak katılmıştım. O tarihte 18,5 milyar Dolar dış borcumuz vardı. Bugünkü gibi Telekom'un yüzde 51'i de değil, yüzde 49'u satılacaktı. Karşılığında dış borcun iki katı kadar, yani 36-38 milyar dolar elde edilecekti..."
Ercan önce, "Tek suçlu Mümtaz Hoca mıydı?" sorusunu yöneltti.
Ardından, Soysal'dan fazla karşı çıkanların olduğunu belirtip ekledi:
"Abdüllatif Şener iptal için çok çaba gösterdi. Şener'in konuşma tutanakları Meclis'te, mücadelesi de hala hafızamda..."
Ercan'ın ardından, DYP lideri Mehmet Ağar ile sohbet ederken, şunları söyledi:
"Milletin hafızası yok gibi davranıp, birilerine suçu atarak işin içinden çıkmak istiyorlar. Hesap vermeyecek tek biz varız, şimdi hepsi hesabını versin bakalım..."
Evet, muhalefetin tepkisi böyle...
Hesap için ne dersiniz; alınsın mı, ertelensin mi? Yoksa, "geçmişte yaptığımız hataydı" diyebilecek cesarette bir özür mü?...