kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Unutmamak

Ölümü kutsayanlar, bir kez daha sıradan, savunmasız insanları öldürdü. Bu eylemi ve işinde gücünde kadın ve erkekleri katletmenin meşru gösterilmesi mümkün değil. Bu eylemde kendini gösteren kötülük, başka kötülüklerin cevabıdır diye ya da onlara istinaden kabul de edilemez, "sui misal emsal olmaz".
Perşembe sabahı yaşanan kötülük ve ölüme tapınma eylemi tam 10 yıl önce gerçekleşen bir başka kötülüğün anılmasının ise önüne geçmemeli. 8 Temmuz 1995'te başlattıkları iyi tasarlanmış ve Birleşmiş Milletler sisteminin tüm zaaflarından yararlanan bir harekat sonucu General Mladiç komutasındaki düzenli Bosna-Sırp ordusu ve Sırp çeteleri Srebrenitsa kentini ele geçirmişti.
11 Temmuz gününden itibaren Birleşmiş Milletler'in koruma altında olduğunu ilan ettiği Srebrenitsa kentine sığınmış yedi binin üzerinde Boşnak erkeği, ailelerinden koparılarak belirli noktalarda toplanmaya zorlandı. Bu erkekler sorguya çekildikten, işkence gördükten sonra ayakkabılarını çıkarmaları istenip katledildi.
Savaş öncesinde 37 bin kişilik nüfusunun yüzde 75'i Boşnaklar'dan oluşan, gümüş madeni, inanılmaz güzellikteki doğası ve şifalı sularıyla ünlü Srebrenitsa, 1992-1993 yılında saldırıya uğradığında gerçek bir savunma destanı yazmıştı. Bosna direnişinin simgesiydi, şarkılarda kutlanmıştı. Savaş bittiğinde BosnaHersek'in parçası olan Sırp Cumhuriyeti sınırları içinde kalan kentte ise artık Boşnak yoktu.
Bu katliamın gerçekleşmesi bölgeyi korumaktan sorumlu Hollandalı birliğin çaresizliğine, Birleşmiş Milletler sisteminin sakilliğine, Bosna liderliğinin değerlendirme hatalarına, Avrupa devletleriyle ABD'nin ikiyüzlü siyasetlerine bağlanabilir. Ancak son tahlilde bu kötülüğün mimarları etnik açıdan saf bir Sırbistan peşindeki Sırp milliyetçileriydi.

Yaşama
azmiyle bedel ödetmek
Aradan on yıl geçtikten sonra Bosna Sırpları'nın lideri Karadziç'in, katliamın komutanı Mladiç'in hâlâ yakalanmamış olmaları, geniş bir Sırp çıkar şebekesi tarafından korunmaları ise uluslararası sistemin adaleti açısından bir yüzkarasıdır. Sırplar'ın Bosna'da ve genelde Yugoslavya'da milliyetçi hayalleri nedeniyle yarattığı felaketin sorumluluğunu taşımamaları, katliamları inkârları ve başlarına gelen herşeyi Batı dünyasının kendilerine yönelik bir komplosu olarak görmeleri ise bir başka ibretlik olgudur.
Bosna'da yaşanan ve insanın yüreğini yakan facia sırasında insanı insanlığından utanmaktan alıkoyan belki de yegâne unsur Bosnalılar'ın tavrıydı. Boşnaklar, Saraybosnalı Hırvat ve Sırplar'ın bir kısmı çok etnili bir Bosna'yı yaşatmak için mücadele etmişler, çağdaş insani değerlere sahip çıkmışlardı. Başlarında gerçek bir bilge olan ve her zaman rahmetle anılacak Aliya İzzetbegoviç'in olması da kuşkusuz bunun önemli sebeplerinden biriydi...
Daha önemlisi maruz kaldıkları zulme rağmen Boşnaklar asla ölümün siyasetini yaşamın siyasetine tercih etmedi. Tıpkı kocası Ahmed, o meşum günde Sırplar'ca götürülen Kamile Omanoviç gibi... Genç kadın, işkence ve tecavüze maruz kalmamak için intihara teşebbüs etmiş. İki delikanlı tarafından kurtarılmış. Katliamdan 10 yıl sonra, nüfusun yüzde 40'ını yeniden Boşnaklar'ın oluşturduğu Srebrenitsa'ya dönmüş... İntihar etmeye çalıştığı fabrikada muhasebeci olarak çalışıyor. DNA testiyle kimliği tespit edilen kocasının mezarını ziyaret ederek huzur arıyor.
Kamile hanım ve onun gibi şehirlerine dönenlerin öyküsü, aslında hayatı ölümün önüne koyabilenlerin öyküsü... Yaşadıkları acı ve haksızlıkları, şiddetin cazibesiyle değil yaşama iradesiyle ödetmek isteyenlerin öyküsü... Londra'da onlarca cana kıyan ölüm sevdalılarından çok farklı bir öykü yani...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yeniden yapılanma   / 07-07-2005
 Sürecin meyveleri   / 03-07-2005
 Yola devam   / 30-06-2005
 Kitlelerin isyanı   / 26-06-2005
 Ortadoğu'da demokrasi mi?   / 23-06-2005
 Tarzan zor durumda   / 19-06-2005
 Bezirganın dönüşü   / 16-06-2005
 Bundan sonrası   / 12-06-2005
 Türkiye'ye rağmen olmaz   / 09-06-2005
 Tufandan sonra   / 05-06-2005
SOLİ ÖZEL
Unutmamak
Ölümü kutsayanlar, bir kez daha sıradan,...
Onun etiketi yeter: 1-0
Onun etiketi yeter: 1-0
Galatasaray ilk ciddi provasında Alman Ligi'nin 7'ncisi Borussia...
Alex'ten bile daha iyidir
Alex'ten bile daha iyidir
Fenerbahçe'nin unutulmaz futbolcularından Antiç, Galatasaray'ın...
Erdoğanlar, Putin'in yazlık sarayına gidiyor
Erdoğanlar, Putin'in yazlık sarayına gidiyor
Başbakan ve eşini Soçi'deki yazlık sarayında ağırlayacak olan Putin,...
Ameliyatlar patladı
Hastanelerde 1.5 yıldır süren performansa dayalı döner sermaye...
Yaz Kuran kursunda kur sistemi başlıyor
Diyanet İşleri Başkanı, Yaz Kuran Kursu müfredatının ayrıntılarını...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu