kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Karanlıkta 'Kandil' yerine ıslık

Hem askerin, hem hükümetin ağzından PKK konusunda ABD'ye yönelik ' muaheze' nitelikli beyanlarda bulunuyoruz.
Muaheze, tam karşılığını yaratamadan terk ettiğimiz, hatta yok ettiğimiz bir kavram. Önemli incecik farklarla muahezeden ayrılan benzer kavramlar var ama bire bir karşıtı yok. Sitem
derseniz tam değil. Sitemde karşı tarafa en azından ' kusur' yöneltmeniz söz konusudur. Eleştiri zaten değil. Kınama hiç değil. Muaheze olsa olsa ' alınganlık belirtmek' sayılabilir. Bir şeylerden ötürü karşı tarafa alınıyorsunuz ama onu bir şekilde mazur da görüyorsunuz, kolay kolay kusur atfedemiyorsunuz.
Diplomaside başvurduğunuz takdirde muaheze, yakınacağınız taraf hakkında karnınızdan yüzüne karşı (!) konuşmaktır.
Neden karnınızdan? Bilinçaltınızdaki mantık gereğince bu yolla hem yakınmış olacaksınız, hem de ' yaptırım' zahmetinden sıyrılacaksınız.
Adam gibi yakınma, yakaya yapışmayı gerektirir. Gücümüz yetmiyorsa bari kalben hesap soracağız! Fakat ne yazık ki karnımızdan yakındığımız zaman, güya kendimizi bağlamadan bir iş yapmış olduğumuzu vehmediyoruz. O zaman da sadece kendimizi avutmakla kalıyoruz:
- Çakal tavukları parçaladı ama arkasından ağzıma geleni söyledim!
Karından yakınmak ile arkadan boşluğa şikâyet boşaltmak arasında fark yok. Bölücü şiddetle ilgili olarak ABD'ye yönelttiğimiz askeri ve siyasi
muahezeleri bu yüzden anlamlı bulamıyorum.
- ABD yönetimi maalesef PKK konusunda gerekli tavrı koymuyor. Koymuyor da biz halka yaptığımız bu şikâyetle ne sonuç alıyoruz? Türk oylarıyla Bush'un üçüncü defa (!!!) seçilmesini mi önlemiş oluyoruz?! Yoksa gizli servis kahpeliğine yönelik göndermeci bir söylemle ' PKK'yı desteklemekten ve bize karşı kullanmaktan vazgeç' mi demek istiyoruz? Hangisi olursa olsun; ' yaptırım kaçkınlarına yakışan' bu yakınmalarda hiçbir hikmet göremiyorum. Fakat dilerim askerlerimizin ve siyasetçilerimizin bu tür söylemlerinde aklımın ermediği esrarengiz hikmet cevherleri vardır! Bir de ' gerek görürsek sınır ötesi harekât yaparız' şeklindeki söylem var. Genelkurmay ve hükümet neredeyse bire bir aynı kelimelerle bu ihtimale vurguda bulundular. En sonunda Erdoğan bu ihtimalin uluslararası hukuktaki dayanaklarını da vurgulama ihtiyacı duydu.
- Şuna ve şuna istinaden gerek görürsem yaparım. Elbette gerek görürsek yaparız! İki kere iki eşittir dört! Bu ihtimalin söylemini fazla evirip çevirdiğimiz zaman karşı taraflarda ' Türkiye karanlıkta korkusundan ıslık çalıyor' duygusu uyandırmaz mıyız?
- Uyarı nitelikli bu açıklamalar neden o kadar ters etki yapsın? Neden yapmasın ki? Askeri teknik meselelerin pek çoğu da dahil, hemen her konuda ' önce itiraz eder gibi yapıp sonra ikna olmak' neredeyse ' Türkiye'ye özgü bir diplomatik şaşkınlık türü' diye uluslararası ilişkilerin ders kitaplarına girecek! (Bu şaşkınlık türünün hızlı tırmanışı 57. Hükümet'le başlamış, uzlaşmacılığın tarzı ve tanımı değişerek adeta ' önce tükürmek sonra yalamak' şeklini almıştı.) Böylece küresel oyunculara ' Türkiye'ye kabul ettirilemeyecek hiçbir şey yoktur' güvencesi verdik. Özellikle de, güya milli stratejik kayıtlar şeklinde ilan ettiğimiz ' kırmızı çizgiler' faslında yaşanan şaşkınlık neredeyse Türkiye'nin devlet olmaktan çıkışını tescil niteliği kazandı.
Böyle bir hengâmede ' sınır ötesi harekat'ın neye yarayacağı hususunda da tam anlamıyla cehalet içinde yüzdüğümü itiraf etmeliyim.
Şimdiye kadar tugay ölçeğini aşan güçlerle sınır ötesine defalarca geçen Türkiye'nin meraklı bir vatandaşı olarak PKK'nın kökünün neden kazınamadığını öğrenebilecek yetenekten yoksun bulunuyorum. Daha beteri var: Dağdaki terörist grubun, takip altında olduğu halde nasıl uçan kuştan haber alır gibi, filanca saatte, filanca askeri aracın, filanca yoldan geçeceğini öğrenip orada uzaktan kumandalı mayın patlattığını da hiçbir zaman idrak edemeyeceğim.
Bu yüzdendir ki komplo teorilerine (!) başvuran bir zavallı olarak PKK'nın son eylemlerinde mutlaka uzay destekli sistemlerle beslenen gizli servis parmağı arıyorum. Ne yaparsınız, cehalet ve çaresizlik işte! Onun için; karından konuşarak ' Kandil dağındaki teröristleri dağıtın' demeyi de, yapılacak şeye ABD izni ister gibi ' siz dağıtmazsanız ben dağıtacağım' diye vurguda bulunmayı da anlamaktan acizim.
Dilerim derin hikmetler, ilgililerin karnında gizli olsun!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ağlarda üç gol Kıbrıs'ı sayma   / 28-07-2005
 Kurmay zekâya paşa yarası   / 26-07-2005
 Eşkıya ile mücadelenin baba yasası   / 25-07-2005
 Türk'ün hain üretme şehveti   / 22-07-2005
 Orhun vadisinde Türkiye birliği   / 21-07-2005
 Rusya ile 'doğalfay' hattı   / 19-07-2005
 Soçi'den sömürgeci kültürün ötesine   / 18-07-2005
 Şiddet mi ihraç edeydik?   / 15-07-2005
 Terörün küresel efendileri   / 14-07-2005
 Srebrenitsa dersi   / 12-07-2005
ERDAL ŞAFAK
Stratejik işletmeler
Yabancı sermaye, parayı...
ÖMER LÜTFİ METE
Karanlıkta 'Kandil' yerine ıslık
Hem askerin, hem...
UMUR TALU
Mayın kahpeliktir!
Oyun değil maalesef.
Haberler...
YILMAZ ÖZDİL
Rus salatası...
Önce şu üç gelişmeyi alt alta...
'Sabrımızın sınırı var'
İngiltere ziyaretinde Times gazetesine konuşan Başbakan, Kuzey...
Rum lider: İmza tanıma değil...
Kıbrıs Rum kesimi lideri Tasos Papadolupos, çark etti...
Fulya siyah mı beyaz mı?
Fulya siyah mı beyaz mı?
Beşiktaş Kulübü için çok önemli Fulya Projesi'nde düğmeye basıldı.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu