Avrupa Birliği Komisyonu'nun yaptırdığı kamuoyu araştırmasına göre, Türkiye'nin yüzde 35 ile AB'ye üyeliği en az desteklenen ülke konumunda bulunduğu bildirildi.
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), haftalık bülteninde, 18 Temmuz 2005 tarihinde açıklanan, AB'ye üye ve aday ülkelerdeki vatandaşların, AB üyeliği, genişleme, AB Anayasası, siyasal birlik, AB'de demokrasi ve birliğin öncelikleri gibi konulara ilişkin güncel düşünce, beklenti ve endişelerini ele alan 2005 İlkbahar Eurobarometre Raporu'nun geniş bir özetine yer verdi.
Genişleme,
Anayasa'nın üye ülkelerde oylamaya sunulması, Fransa ve Hollanda'da yapılan referandumların olumsuz sonuçlanması gibi önemli gelişmeler kamuoyu araştırmasının sonuçlarına yansıdı.
AB üyesi ve aday ülke vatandaşlarına yaşamlarını nasıl değerlendirdikleri sorulduğunda, katılanların yüzde 80'lik bir bölümü yaşamlarından memnun olduklarını belirtti.
Geleceğe yönelik beklentilerde, genel olarak yaşam şartlarının kötüleşeceğini düşünenlerin oranı yüzde 11'de kaldı. Hanelerin ekonomik durumu ve çalışma hayatlarının geleceği ile ilgili sorularda ise vatandaşların yarısı durumlarının değişmeyeceğini düşündüklerini bildirdiler.
Ulusal ekonomik durum ve genel işsizlik konularındaki olumsuz beklentilerin 2004 sonuna göre azaldığı göze çarpmakla birlikte, bu oranların halen yüzde 42 ve yüzde 37 gibi yüksek seviyelerde seyrettiği ortaya çıktı.
Katılımcıların kaygı verici bulduğu konular sıralamasında işsizlik ilk sıradaki yerini korudu. Avrupalıların yüzde 50'si bunu en büyük kaygı olarak tanımladı. İşsizliği, ekonomik durum ve genel güvensizlik takip ederken, genişleme sadece yüzde 5'lik bir kesim tarafından endişe kaynağı olarak görülüyor. AB ÜYELİĞİ
AB vatandaşlarının yüzde 54'nün AB üyeliği hakkında olumlu düşündükleri belirlendi. Araştırma sonucu, 2004 sonunda yapılan araştırmaya oranla yüzde 1'lik bir düşüş olduğunu gösterdi.
AB üyeliği Euro bölgesindeki ülkelerde en olumlu tepkiyi aldı. AB'ye yeni katılan 10 ülkedeki sonuçlar ise tarafsızların daha yoğunlukta olduğunu ortaya koydu.
Son bir yılda AB'nin yararlı olduğunu düşünenlerin oranı, Avrupa genelinde yüzde 47'den yüzde 55'e kadar çıktı. Sonuçlar, bu fikrin İrlanda'da en yaygın olduğunu gösterdi. Bunun yanında, AB Anayasası'nı kabul etmeyen Fransa'da (yüzde 53) ve Hollanda'da (yüzde 67) da bu fikrin olumlu olması, Anayasa'nın reddinin AB'ye karşı bir tepki olarak görülmemesi gerektiği şeklinde değerlendirildi.
2005 itibariyle ''AB'nin imajı olumlu'' diyenlerin oranı Avrupa çapında yüzde 47 düzeyinde bulunuyor. Ülke bazındaki sonuçlar ise, yüzde 68 (İrlanda) ila yüzde 28 (İngiltere) arasında değişiyor.
TÜRKİYE'DE AB İMAJI OLUMLU
Aday ülkeler arasında, AB'nin imajının en olumlu olduğu ülkelerin Türkiye (yüzde 61) ve Romanya (yüzde 66) olduğu görüldü. Hırvatistan'da ise (yüzde 28), müzakerelerin başlangıç tarihinin ertelenmesi sebebiyle, AB'nin imajı olumsuz yönde değişti.
Katılanlardan, AB hakkındaki bilgi seviyelerini derecelendirmeleri istendiğinde çoğunluğun (yüzde 51) kendilerini 10 üzerinden 3-5 arası bir seviyede gördükleri tespit edildi. AB hakkındaki en geniş bilgi kaynağı televizyon (yüzde 70) olarak belirtildi. Radyo ve yazılı basın gibi geleneksel iletişim araçlarının ise bilgi kaynağı olarak değer yitirdiği gözlenirken, özellikle internetin önem kazandığı dikkat çekti.
AB KURUMLARINA GÜVEN AZALDI
AB vatandaşlarının, 2004 yılında Avrupa Birliği Komisyonu'na duydukları rekor seviyedeki güven, yüzde 6'lık bir düşüşle 2005 ilkbaharında yüzde 46 seviyesine geriledi. Güven duymayanların oranı yüzde 4'lük bir artışla yüzde 31'e çıktı.
Komisyon'a duyulan güven kaybı kadar olmasa da Avrupa Parlamentosu'na da vatandaşların güvenini yitirdiği görüldü. 2005 Haziran ayında Parlamento'ya güvendiklerini belirtenlerin oranı, 2004 sonbaharda Avrupa genelinde yapılan seçimlerin hemen ardından gerçekleştirilen araştırmaya kıyasla yüzde 5'lik bir düşüşle, yüzde 52 olarak belirlendi.
AB'nin bir anayasaya ihtiyacı olduğunu savunanların oranı, 2004 sonbaharına kıyasla yüzde 7 azalmakla birlikte, halen yüzde 61 gibi yüksek bir oranda seyrediyor. Anayasa fikrinin en çok destek gördüğü ülkeler arasında, Birliğe yeni katılan 10 üye ile eski üyelerden Belçika, İtalya ve Almanya yer alıyor. Muhaliflerin en kuvvetli olduğu ülkeler ise, Finlandiya (yüzde 41), İsveç (yüzde 35), Danimarka (yüzde 37) ve Hollanda (yüzde 38) oldu.
Avrupa genelinde genişlemeye olumlu bakanların oranı yüzde 50 olarak gözüküyor. Eski 15 üyedeki genişleme destekçileri toplumun yüzde 45'ini teşkil etti. Bu grupta genişlemeyi en fazla destekleyen ülkeler Yunanistan (yüzde 60) ve İtalya (yüzde 59), genişleme destekçilerinin en zayıf olduğu AB-15 ülkesi ise yüzde 31 ile Avusturya oldu. AB-10'un genişlemeye verdiği destek yüzde 72 gibi çok yüksek bir seviyede seyrediyor. Bu oran Türkiye'de yüzde 66 oldu.
ÜYELİĞİ EN AZ DESTEKLENEN ÜLKE TÜRKİYE
Başta EFTA ülkeleri Norveç, İsviçre ve İzlanda olmak üzere, Hırvatistan ve Bulgaristan'ın AB'ye katılımı Avrupa çapında büyük destek görüyor. Diğer Balkan ülkeleri ve Ukrayna'nın katılımı Avrupa çapında yüzde 40-50 oranında desteklenirken, Türkiye yüzde 35 ile AB'ye üyeliği en az desteklenen ülke konumunda bulunuyor.
Ortak güvenlik ve savunma politikası, AB vatandaşlarının yüzde 77'si tarafından destekleniyor. Türk vatandaşlarının bu konudaki desteği ise yüzde 63 seviyesinde.Ortak dış politika, AB vatandaşlarının yüzde 67'si tarafından desteklenirken, Türkiye'nin bu konudaki desteği yüzde 62 düzeyinde oldu.
AB'nin siyasal bir birliğe doğru yol almasını isteyenlerin oranı AB çapında ortalama yüzde 58 civarında seyrederken, özellikle İskandinav ülkelerinde, Avusturya'da ve İngiltere'de bu oranlar yüzde 34 ila 46 arasında değişiyor. Türkiye'de ise yüzde 61 oranında destekleniyor.
TÜRKLERİN DEMOKRASİYE GÜVENİ YÜKSEK
AB vatandaşlarının yüzde 53'ü AB'ye seslerini duyuramadıklarını düşünüyor. Bunun yanında, AB vatandaşlarının ortalama yüzde 53'ü kendi ülkelerindeki demokrasiye güven duyuyor. Ülke bazındaki sonuçlar ise yüzde 92 (Danimarka) ve yüzde 24 (Litvanya) arasında değişiyor.
Altı çizilmesi gereken bir diğer veri, AB-10 ülkelerindeki demokrasiye duyulan güven oranının AB ortalamasının çok altında (yüzde 33) seyretmesi oldu.
Türk vatandaşlarının kendi ülkelerindeki demokrasiye olan güvenleri yüzde 56 seviyesinde bulunuyor. AB demokrasisine duyulan güven yüzde 49 ile tarihi bir rekor kırdı. Türkiye'de AB demokrasisine duyulan güven ise, yüzde 59'luk bir oranla AB ortalamasının üzerinde belirlendi.
AVRO'YA DESTEK
Parasal Birlik ve ortak para birimi avro, 2004 yılının sonundan bu yana azalmış olmakla birlikte, yüzde 59'luk bir oranla halen büyük ölçüde destekleniyor. Özellikle İngiltere (yüzde 28) ve İsveç (yüzde 48) gibi ortak para birimine muhalif ülkelerde avroya destek en alt seviyelerde iken, avro grubundaki en zayıf avro destekçisi Yunanistan (yüzde 49) oldu. Avroya verdikleri olumlu destekle ön plana çıkan Belçika (yüzde 84), Lüksemburg (yüzde 87) ve İrlanda (yüzde 86) ile beraber, avroya üye olmamasına rağmen Slovenya da yüzde 83'lük bir oranla avro ve Parasal Birliğe olumlu yaklaştı. Türkiye'de bu konudaki kamuoyu desteği yüzde 46 civarında seyrediyor.
AB vatandaşlarının yüzde 31'i bütçe içinde, idari harcamaların en büyük paya sahip olduğunu düşünüyor. Bunun yanında, tarımın en büyük harcama alanı olduğunu söyleyenlerin oranı sadece yüzde 17 düzeyinde kaldı.
İşsizlik, yoksulluk ve sosyal dışlanmayla mücadele AB'nin öncelikle çözmesi gereken sorunlar olarak vurgulandı. Yeni üyelerin Birliğe katılımı ise öncelikler listesinde en alt sırada yer aldı.
AB'de en az desteklenen Türkiye
