kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Diplomatik poker

Fransa Başbakanı Villepin'in -Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın da desteklediği belirtilen- Kıbrıs çıkışı bizi hiç etkilemedi... Avrupa Birliği'nin oyunun ortasında kuralların değişmesine izin vermeyeceğini, böyle bir şeyin kestirilemeyecek sonuçlarını göze alamayacağını biliyoruz....

Pokerde olduğu gibi diplomaside de kartlar son ana kadar açılmaz, elin sağlamlığından emin olmadıkça rest çekilmez. Yapılıyorsa, bilin ki karşınızda blöfçü var.
Dışişleri diplomatik pokerin bu altın kuralı çerçevesinde dün Fransa'ya Villepin'in açıklamalarının ne anlama geldiğini sordu. Yani, "Türkiye, Kıbrıs'ı tanımazsa müzakereler düşünülemez" derken gerçekten rest mi çekiyor, masadan kaçırmak için blöf mü yapıyor? Biz yazıyı kaleme alırken Fransa'dan "henüz" açıklama gelmemişti. Gelmeyecek de.
Bu çıkışın iki amacı, daha doğrusu hedef kitlesi var: Fransız kamuoyu ve İngiltere Başbakanı Tony Blair.
Başbakan Villepin 2007 cumhurbaşkanlığı seçiminde iktidar partisinin adaylığı için İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy ile bilek güreşine tutuştu. Son kamuoyu araştırmalarında halk desteğinin artmaya başladığını görünce iyice umutlandı. Sarkozy'nin elinden Türkiye kozunu almaya çalışıyor. Kişisel inancının tersine Sarkozy'den daha hızlı Türkiye karşıtı görünmeye çalışarak, seçmenin sempatisini kazanmayı hesaplıyor.
Chirac'ın 17 Aralık 2004 kararlarının altındaki imzasına ve daha sonra Erdoğan'a verdiği güvenceye rağmen Villepin'e destek çıkmasının nedeni ise hem içerde iyice daralan tabanını genişletmeyi ummak, hem de 16-17 Haziran'daki AB zirvesinde bileğini büken Blair'i çelmelemek. Malum; Blair, Türkiye ile 3 Ekim'de müzakerelerin açılmasını AB Dönem Başkanlığı'nın iki önceliğinden biri (diğeri AB bütçesinde reform) yaptı.

Masada sürpriz olabilir mi?
Fransa'nın Kıbrıs Rum yönetiminin tanınmasını yeni bir önkoşul olarak dayatma girişimi sonuç vermeyecek. Alman muhalefetinin, Avusturya, Hollanda, Rum yönetimi, Yunanistan, Danimarka ve Lüksemburg'un da destekledikleri iddiaları doğru olsa bile.
Çünkü oyunun tek kuralı var: Kopenhag Kriterleri. Türkiye, 17 Aralık kararlarında sıralanan koşulları (Başta TCK olmak üzere 6 yasayı çıkarıp yürürlüğe sokması ve gümrük birliği kapsamına yeni 10 üyeyi de alması) yerine getirip, Kopenhag Kriterleri'ni tamamladı. AB Komisyonu'na da bunu onaylattı.
Uzun sözün kısası, 3 Ekim'de törenle masaya oturulacak.
Ancak AB sözcülerinin bu güvenceyi tekrar tekrar vurguladıkları açıklamalarındaki bir cümleye dikkat etmek gerekiyor: "Müzakereler açılacak ama süreç zorlu geçecek."
Ne demek bu? Anlatalım. AB ile müzakereler, müktesebatın toplandığı 36 başlık üstünden yapılacak. Onlardan biri de gümrük birliği. Ankara'da bugüne kadar "1996'dan beri AB ile gümrük birliği ilişkisi içindeyiz. Bizim için en kolay başlık bu" rahatlığı vardı. Ancak Ek Protokol ve deklarasyonla bu en kolay başlık en zorlardan birine dönüştü.
AB, tarama sürecinin ardından "Müzakerelere gümrük birliği başlığıyla başlayalım" derse ne olacak? Ortalık karışacak. Zira o zaman Rum gemileri ile uçaklarına limanları ve havaalanlarını açmak zorundasınız. Kaçarı yok.
Aksi gibi, İngiltere dönem başkanlığını tarama süreciyle geçirip, asıl müzakereleri halefine devretmek niyetinde.
İngiltere'den sonra dönem başkanı kim dersiniz? Avusturya! Bir numaralı Türkiye karşıtı!
Bu ince oyunlara karşı şimdiden hazırlık yapıldığını umuyoruz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yamani düğünde piyasa panikte   / 04-08-2005
 Dışişleri inanamıyor   / 03-08-2005
 Kral öldü yaşasın kral   / 02-08-2005
 Türkiye kurtuldu ya KKTC?   / 01-08-2005
 Devlet garantili Ek Protokol   / 31-07-2005
 Öymen'i seçmek, Ecevit'i atmak   / 30-07-2005
 Stratejik işletmeler   / 29-07-2005
 Laçkalığın daniskası   / 28-07-2005
 İmam-cemaat   / 26-07-2005
 En güçlü toplumsal silah   / 25-07-2005
YILMAZ ÖZDİL
Bebek...
Önce Edirne, sonra Manisa, ardından...
ÖMER LÜTFİ METE
Kapitalizmin 1984'ü (2)
Medyanın bir parça ilgilendiği...
UMUR TALU
Prematüre
En masumlarımızın adı "prematüre"...
FATİH ALTAYLI
ATM'ler YSL veriyor
Sabah'ın manşeti, hepimizin günlük...
ERDAL ŞAFAK
Diplomatik poker
Fransa Başbakanı Villepin'in...
Kürt 'devleti' için yeşil ışık
Kürtler kendi kaderlerini tayin etmek için Irak anayasasında...
İsrail'de otobüsü tarayan askeri Araplar linç etti
Arap kenti Şfaram'da bir İsrail askeri, otobüste beş kişiyi öldürdü.
I Love this game (Bu oyunu seviyorum)
I Love this game (Bu oyunu seviyorum)
Futbolda hasret bitiyor. Süper Lig'de 2005-06 sezonu bugün başlıyor.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu