|
|
|
|
|
|
|
Savaş çanları çalıyor
İran'ın nükleer çalışmalarına yeniden başlaması üzerine, BM eylüle kadar süre verdi. İsrailli yetkililer ise İran'ın nükleer santrallerini vurma planları yapıyor....
1- Nükleer çalışma başladı Dünya kamuoyunun ağır baskısı yüzünden 2003 yılında nükleer çalışmalarını durduran İran, yaklaşık bir hafta önce tüm dünya ülkelerini şok eden bir karar aldı. İki yılın ardından pazartesi İsfahan Nükleer Araştırma Merkezi'nde yeniden nükleer çalışmalarına start verdiğini açıkladı. Politik arenada Amerika ile aylardır bu konuda süren tüm gerilimlere rağmen İran başlarında Almanya, İngiltere ve Fransa olan Avrupa ülkelerinin bu konudaki tüm "orta yolu" bulma tekliflerini geri çevirdi. Ve amaçlarının "nükleer bomba yapmak değil, sivil amaçlı nükleer enerji kullanmak olduğunu" belirterek çalışmalara yeniden başlamaya hakları olduğunu öne sürdü. Bu olayın şoku henüz sürerken, İran'ın nükleer merkezde atom çalışmalarında kullanılan cihazlar üstüne Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEA) tarafından yerleştirilen kilitleri kırarak çalışmaya başladığı haberi geldi. İran devlet ajansı bu olayı "kilitlerin kırılmasıyla merkez tam olarak çalışmaya başlamış oluyor" diyerek duyurdu. ABD ve Avrupa'da İran'ın nükleer bomba konusunda çalışmalar yapacağı endişesi yeniden alevlendi. İsfahan'daki tesisler, İran'ın en büyük nükleer dönüştürme tesisi, Nükleer dönüştürmede ham uranyum işlenerek zenginleştiriliyor. Zengin uranyum ise nükleer yakıt olarak kullanılıyor.
2- BM'den İran'a bir ay süre Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEA) 35 ülkeden oluşan yönetim kurulu, İran'a tüm nükleer çalışmalarına bir son vermesi için 3 Eylül'e kadar süre tanıdı. Günler süren çalışmaların ardından İngiltere, Fransa ve Almanya'nın talebiyle hazırlanan raporun son hali kabul edilmiş oldu. Düzenlenen özel bir toplantıda alınan kararlarda İran'ın yeniden nükleer çalışmalarına başlamasından duyulan endişe dile getiriliyor. Bu durumun düzeltilmesinin önemli olduğu ve konu hakkında başka görüşmeler yapılmasının gerekliliği üzerinde duruluyor. Ayrıca UAEA Başkanı Muhammed El Baradey'den 3 Eylül'e kadar İran'ın güvenlik anlaşmalarına uyup uymadığına dair kapsamlı bir rapor hazırlanması da isteniyor. Ancak İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hamid Rıza Asefi, tasarının ABD baskısıyla kabul edildiğini ve geçersiz olduğunu söyledi. Başkan Bush ise BM toplantılarına katılmaları için diğer ülke temsilcilerine ülkeye giriş izni vermeye yükümlü olduklarını söyledi. Böylece 1979'daki büyükelçilik baskınına karışmakla suçlanan İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad'a vize verilebileceğini ima etti.
3- İsrail saldırı hazırlığında İsrail'in 1981 yılında Irak'ın Osirak Nükleer Reaktörünü vurduğu gibi, şimdi de İran'ı vurabileceği öne sürüldü. İngiliz Telegraph gazetesinde yer alan habere göre son günlerde yaşanan gerelim üzerine İsrail yıllardır var olan İran'ı vurma planlarını yeniden gözden geçirmeye başladı. Habere göre yetkililer İran'a operasyon düzenleyip düzenlenmeyeceğini tartışıyor. Ancak İran, Irak benzeri bir olayla karşılaşmamak için ilk günden beri önlemlerini alıyor. İran'ın Irak'a göre İsrail'den daha uzak olması ülke için büyük bir avantaj. İran 9 nükleer merkezini de birbirinden olabilecek en uzak noktalara inşa ettirdi. Bu yüzden İsrail'den kalkan bir F-15'in yakıtını tüketmeden tüm operasyonu tamamlayıp eve dönmesi imkansız. Öte yandan İran, tüm nükleer malzemelerini yerin metrelerce derinine gömüyor. Bu yüzden İsrail'in çok güçlü BLU- 109 füze başlıkları bile saldırı da başarılı olması için yeterli değil. İsrailli yetkililer Irak'ta olduğu gibi bu tarz bir operasyon düzenlemeleri halinde tek amaçlarının nükleer santralleri bir süre kullanılamaz hale getirmek olduğunu söylerken, Amerikan basını da İsrail'in İran'daki petrol rezervlerini de vurarak ülkeye maddi zarar vermeyi hedefleyebileceğini iddia etti.
|
|
|
|
|
|
|
|
|