Anayasa 66...
Tam 4 yıl önce de üzerinde benzer tartışmalar yapılmıştı; Bugün yine hortladı. Buna neden, AKP'deki Anayasa değişiklik çalışmalarının hemen ardından, Başbakan'ın "Kürt Sorunu" söyleminin eklenmesi. Tartışmanın temeli "Türk" ve "Türkiyelilik" kavramı üzerine oturuyor. Yani, Anayasa'nın 66'ncı maddesinde kendini bulan hüküm... Maddenin ilk paragrafı şöyle diyor; "Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür..." Başta da belirttiğimiz gibi, 4 yıl önce benzer tartışma yine aynı kişilerce gündeme taşındı. "66'ya bağlanmaya" çalışıldı. Sonuçta, 3 Ekim 2001'de, AB'ye uyum çerçevesinde gerçekleşen Anayasa değişikliğinde, tartışmalar sonucunda, 66'ncı maddenin ikinci paragrafında yer alan şu hüküm metinden çıkarıldı; "Türk babanın veya Türk annenin çocuğu Türk'tür..." Oysa, maddenin ruhuna bakıldığında buradaki asıl amacın okunduğunda bıraktığı ilk izlenimle aynı olmadığı anlaşılıyordu. Amaç, Türk anne veya babadan doğan bir çocuğun, herhangi bir kanuni işleme gerek olmaksızın Türk nüfusuna doğrudan geçirilmesini emreden hükümdü. Yani, Türk anneden veya babadan olmayan birinin Türk vatandaşlığını engelleyen hüküm içermiyordu. Ancak, farklı yorumlara çekildiği için, o dönemdeki AB yetkililerinin de bastırması sonucu paragraf metinden çıkarıldı. O dönemde, maddenin ilk cümlesinin son kelimesinin de değiştirilmesi üzerinde yoğun tartışma yapıldı. "...vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür" yerine, "Türkiyelidir" ibaresi konulmak istendi. Sonuçta bu huruç harekatında bulunanlar başarı sağlayamadı, ilk paragraf korundu. Bugün 66'ncı maddede değişiklik talepleri yeniden gündeme taşındı. Ortaya atılan görüş yine aynı: "Tek bayrak ve devlete itiraz yok, ama tek millet Kürt halkının inkarıdır..." Eğer bu iddiayı doğru kabul edersek, maddenin kök hücresini oluşturan, Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözüne ne denilecek: "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir..."
Ticari ortaklık değil Adalet Bakanı Cemil Çiçek de sohbetimizde benzer bir yaklaşım gösterdi. Çiçek, Anayasa'nın 66'ncı maddesi üzerinde yaratılan tartışmalara dikkat çekti ve ekledi: "Türkiye Cumhuriyeti ticari ortaklık değil. Türkiye Cumhuriyeti üniter bir devlettir. Devletin ortakları değil, Anayasa'nın 66'ncı maddesine göre saygın vatandaşları vardır." Bakan Çiçek, Anayasa'nın bu maddesinde herhangi bir değişiklik düşünmediklerini de şu güçlü sözlerle kayda geçirdi: "Anayasa'nın değiştirilemez ilk üç maddesi ne ise 66'ncı maddesi de bizim için aynıdır..."
Irki değil, hukuki TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu da hazırladıkları 50 maddelik Anayasa değişiklik paketinin içinde 66'ncı maddenin yer almadığını bildirdi. Kuzu, Anayasa'nın 66'ncı maddesi ile 10'uncu maddesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğinin de altını çizip ekledi: "Irk, dil, din, cinsiyet ayrımı yapılamaz. Türkiye Cumhuriyeti'nde vatandaşlık dışında ırki bir bağ yoktur. Atatürk de bunu aynı şekilde yorumlamıştır. Alman Anayasası'nda ırkçılık bulursunuz, ama Anayasamızda bulamazsınız. Irk denen sosyolojik bir realite ile siyasi ve hukuki realiteyi karıştırmamak lazım. O zaman 32 alt kültürle karşı karşıya kalınır ki, bu üniter yapıyı bozar. Buna da kimse müsaade edemez." Özetle, AKP de Anayasa'nın 66'ncı maddesindeki değişikliğe kapalı... Buna rağmen, tartışmanın bitmeyeceği de açıkça görülüyor. Geçmişte bazı siyasilerin, nereye gideceğini bilmeden PKK terörünü önlemek için "Bask modeli" önerip anında çark etmesine benzer siyasi sözler de söylenmeye devam edilecek.
|