Son sözü yerlinin söylediği 'Garanti' modeli örnek olabilir
Bir süre önce Doğuş Grubu'nun ve Garanti Bankası'nın sahibi FeritŞahenk bu satırların konuğu olmuştu. Garanti Bankası'nın üçüncü kez satışının gündeme gelmesiyle ilgili olarak "Bizfinanssektöründençıkmakistemiyoruz.Buişisevdik.Bankanınbirbölümünüsatsakbileartıkbuazınlıkhisseleriolur.Çoğunlukbizdekalır" demişti. Dün yapılan açıklama Garanti Bankası'nın yabancıya satışını değil, yabancı sermaye ile evliliği şeklinde gerçekleştiğini gösterdi. Dünyanın en büyük şirketlerinden biri, çok daha küçük bir şirketle "süresizeşitortaklığa" razı oldu. * Çünkü halka açık hisseler dışında kalan sermaye yüzde 25.5 oranıyla iki eşit parçaya bölünürken Banka Yönetim Kurulu'nun 9 kişiden 5'inin Doğuş, 4'ünün yabancı ortak tarafından atanması öngörülmüş. Yani yerli taraf yönetim kurulunda bir sayıyla çoğunlukta kalacak. Üstelik Yönetim Kurulu Başkanı yerli taraftan bankanın patronu Ferit Şahenk olacak. ErgunÖzen de genel müdürlüğü sürdürecek. Yerli ile yabancının eşit hisse dağılımına rağmen yönetimde yerlilerin bir adım önde olması Garanti Bankası'nı "yabancı" kategorisine girmekten alıkoyuyor. * Bu durumda Doğuş Grubu veya Ferit Şahenk bankacılığa yabancı ortak alarak devam ediyor. Üstelik daha güçlenmiş olarak. Dünyanın en büyük ikinci şirketinin gücünü yanına alarak. Şahenk, banka sahipliğini devam ettirirken büyümesini yabancı ortakla daha hızlandırabilecek. * Garanti Bankası'nın yüzde 25.5'ine 1.6 milyar dolar ödeyecek olan dünyanın en büyük şirketlerinden General Elektrik'in iştiraki GE Consumer Finance, aynı zamanda halka açık hisselere de çağrıda bulunacak. Bu da Türkiye sermaye piyasası için çok önemli. Çünkü şirketin yönetimi yerli kalırken bunu yapıyor. Çağrı sonunda belki de ödeyeceği bedel biraz daha yükselebilecek. Çünkü bankanın borsadaki 5.8 milyar dolar olan toplam piyasa değeri, satın alma değeri olan 6.1 milyar dolara çok yakın. Ancak bu çağrı olayı bir kaç ayı alabilir. Bu sırada da piyasada fiyatlar değişebilir. Yabancı alıcı böyle bir riski üzerine almış durumda. Çağrıda yeni hisselerin alınması halinde bile, örneğin yüzde 25.5 oranı yüzde 50'nin üzerine çıksa bile, yönetim kurulunda üye sayısını artıramıyor. * En az 1.8 milyar dolarla yüzde 25.5 hisse almaya, yönetimde azınlık olarak kalmaya razı olan herhangi bir şirket değil. Dünyanın en büyük şirketlerinden ABD'li General Electric. Bu şirketin böyle bir açılımı Türkiye'ye gelmeyi düşünlere de düşünmeyenlere de yeni bir ivme verebilir. Garanti'nin satışındaki en önemli yanlarından biri de bu. * Yabancı ortak bankanın tümünü de satın alabilirdi. Ya da Garanti Bankası'nın doğrudan bankacılık yapan başka büyük alıcıları da vardı. Pekala bankanın tamamı onlara da satılabilirdi. Üstelik daha yüksek bir fiyata. Ama burada satıcı bir tercih yapmış. Belki daha düşük bir bedele razı olarak bankanın yönetimini elinde bulundurmuş, yabancı ortağa "süresizeşitortaklığı" kabul ettirmiş. Garanti'nin bu azınlık hissesi satışı geride kalan bankalara da iyi bir örnek oluşturabilir. TEB'de, Koçbank'ta, Yapı Kredi'de yabancıyla yarı yarıya ortaklık ve yönetimin tam bölüşülmesi yöntemi, Garanti örneğinde iyice olgunlaştırılmış ve Türkiye'nin ve yerlilerin lehine uyarlanmış. Nihaisözünyerlitarafındansöylenebileceğiyabancıylayarıyarıyasüresizortaklıkförmülü,belkideTürkiye'dekiyabancılaşmafuryasınıneniyiilacıolacak. Ne dersiniz? Sonuç "Yüzünügüneşedön,gölgelerarkandakalsın" Yeni Zelanda Atasözü