Artık İMKB-100'e değil İMKB-30 Endeksi'ne bak
Yatırım araçlarında son dört yıldır devam eden olumlu trend sonunda şişme olup olmadığı taştışılmaya başlandı. Özellikle piyasalar açısından önemli bir eşik olan 3 Ekim yaklaştıkça bazı kâr realizasyonlarının beklenmesi tartışmanın kaynağı. Bu kadar uzun süreyle kazanıyorsan, fiyatlar da olgunluk düzeyine gelmiş veya yaklaşmışsa, sonrasında da güçlü beklentiler zayıflayacaksa, piyasalarda belli satışlar olabilir. Bunun tartışması da bir yana.
Kriz döneminde gıda önde Bugün sadece hisse senedi piyasası üzerinde duracağız. Bunu yaparken de, 17 Ocak 2000 tarihindeki en yüksek endeks rakamları bazımız olacak. Dün birinci seans itibariyle ulaşılan endeks değerlerinin 2000'deki değerlerine ne kadar yakınında olduğu hem TL bazında hem dolar bazında bitişikte yer alıyor. * Hemen belirtelim ki, doğrudan yabancı sermayenin en gözde sektörü bankacılık ilk sırada değil. İlk sırada kriz dönemlerinden en az etkilenen "gıda, içecek" sektörü var. Bu sektörün dolar bazındaki endeksi 2000 seviyisinin üzerine çıkan tek endeks. Yüzde 6 düzeyinde artış kaydetmiş. Diğer tüm sektör endeksleri 2000'deki tepe noktasının hâlâ gerisinde. * İnşaatın son dönemlerin en canlı sektörü olmasından dolayı "Taştoprak" yani çimento sektörü aradan geçen 5.5 yıllık dönemin en primli ikinci sektörü. * Bankacılık ise 2000 yılının tepe noktasının yüzde 9.63 gerisinde ve prim yönünde üçüncü sırada yer alıyor. * Tekstilderi sektörü en düşük endeks değerine sahip. Gelen türist sayısı bakımından rekor kırmamıza karşılık borsadaki "turizm sektör endeksi" de düşük bir seyir izliyor.
AB ile yeni fiyat platosu 17 Ocak 2000 değerini baz almamızın nedeni, fiyatların içine Avrupa ve geleceğe yönelik mükemmel beklentilerin girmiş olmasından. Bu nedenledir ki zaten beşinci büyük yükselişinde İMKB Endeksi 2.16 centlik düzeyinin bile yüzde 56 üzerine çıkmış ve 3.81 cente yükselmişti. 2000'deki fiyat hareketi bize, borsada fiyatların yeni plato içine girdiğini, bu platonun borsa endeksi olarak üst sınırının 4 cent'e yaklaştığının işaretlerini veriyor. İşte bu yüzden, 2001 sonbaharında başlayan altıncı büyük yükselişinde borsanın gidebileceği yerin 2000'deki seviye yakın olabileceğini tahmin ediyorduk. Endeksin 3 centi geçmesi ve uygun ortamın bulunmasıyla yabancıların güçlü kâr realizasyonlarına gidebileceğini öngörüyorduk. Dün itibariyle İMKB-100 Endeksi'nin 2.41 cente çıktı. Bu düzeyden bakınca borsanın hâlâ alabileceği yol olduğu sonucu çıkarılabilir. Ayrıca 2000'deki fiyat düzeyi de kutsanmış bir rakam değil. Aşağısında kalır, üstüne çıkar, bu biraz da gelişmelere bağlı.
Gösterge değişti Ancak bizim burada dikkat çekeceğimiz başka değişim var. O da 2000 yılına kadarki dönemde yabancıların payı daha azken sonraki dönemde arttı ve son olarak İMKB'deki hisse senetlerinin yüzde 65'ine vardı. Bu hiçbir zaman görülmeyen bir oran. Ağırlığı artan yabancılar özellikle büyük ve derin kağıtlara giriyor, İMKB-30 senetlerinde yer alıyorlar. Borsanın yabancılar tarafından yönlendirildiğini kabul ediyorsak, o zaman piyasanın asıl göstergesinin de İMKB-100 Endeksi değil İMKB-30 Endeksi olduğunu kabullenmeliyiz. Zaten işlem hacminin yüzde 80'ine yakını İMKB30 Endeksi'nde gerçekleşiyor. İşte bu endeksin değeri dün itibariyle 3.11 cent düzeyine gelmiş. Yani piyasanın asıl göstergesi 2000'de 3.81 iken, şimdi 3.11'e çıkmış. Buna karşılık yabancıların 2000 yılında olduğu rahat kâr realizasyonu imkanları yok. Çünkü karşılarında güçlü bir yerli yatırımcı grubu bulunmuyor. Dolayısıyla hisseleri birbirlerine satmaları gerekiyor. Bundan da bize ne diyebiliriz.
Sonuç "Her dezavantajın bir avantajı vardır" Ukrayna Atasözü
|