Kurumlar vergisinde yüzde 30'luk oranın 2006 yılı başından itibaren aşağı çekilmesi ve kurumlar için ''ikili'' bir tarifeye geçilmesi düşünülüyor..
Gelir İdaresi Başkanlığı ile Vergi Konseyi'nin Gelir, Kurumlar ve Vergi Usul Kanunlarının yeniden yazımına dönük çalışmaları sürüyor. A.A muhabirinin edindiği bilgiye göre, temel vergi kanunlarının yeniden düzenlenerek, daha basit ve güncel hale getirilmesini amaçlayan bu çalışmalarda önce Kurumlar Vergisi Kanunu değişecek. Halen üzerinde çalışılan Kurumlar Vergisi Kanunu Taslağının ay sonuna kadar tamamlanması ve ilgili kuruluşların görüşünün alınmasının ardından yeniden gözden geçirilerek, Başbakanlığa sevkedilmesi planlanıyor. Maliye
Bakanlığı, yeni Kurumlar Vergisi Kanununun yıl sonuna kadar yasalaştırılarak, 1 Ocak 2006 tarihinde yürürlüğe girmesini hedefliyor.
ORANLAR İNECEK
Yürütülen çalışmalara göre, yeni vergi düzenlemeleri sırasında vergi oranlarında da indirime gidilecek. Bu çerçevede kurum vergisinde halen yüzde 30 olarak uygulanan vergi oranı da aşağı çekilecek. Taslağın yazımı sırasında Vergi Konseyi, gelir vergisinde olduğu gibi kurumlar vergisinde de iki oranlı tarife önerdi. Konseyin önerisinde, vergi matrahı 1 milyon YTL'ye kadar olan kurumlardan yüzde 15, bunun üzerindekilerden de yüzde 30 vergi alınması istendi. Bu öneri yapılan toplantılarda, ''KOBİ'ler için bir tanımlamaya gidilsin ve kurumlar vergisi oranı, KOBİ'ler için yüzde 15, büyük işletmeler için de yüzde 30 olsun'' şeklinde değiştirildi. Çalışmalarda, kurumlar vergisindeki üst oranın da yüzde 30'dan 27'ye kadar çekilmesi gündeme geldi. Gelir İdaresi Başkanlığı ise vergi kaybına yol açacağı gerekçesiyle kurumlar vergisinde ikili tarifeye önce itiraz etti. Ardından da ''ikili tarife olacaksa bunun 100 bin YTL'ye kadar olan kurum kazançları için yüzde 15, üstündeki kurum kazançları için de yüzde 30 ya da yüzde 27 olarak uygulanması'' alternatifini sundu. Vergi Konseyi de ilk orana uygulanacak 100 milyar lirayı kabul edilemeyecek kadar düşük buldu. Vergi Konseyi, son olarak kurumlar vergisinde yüzde 18-19 gibi temel bir oran belirlenmesi seçeneğini gündeme getirdi. Bu seçenekte 2006 yılı başında ikili tarifeye geçilmesi, ancak 3-4 yıllık süreçte üst vergi oranının her yıl 2'şer 3'er puan indirilerek alt ve üst vergi oranının dönem sonunda yüzde 18-19'da birleşmesi ve yeniden tek oranlı tarifeye dönülmesi istendi. Kurumlar vergisinde tarife yapısı ile bunlara ilişkin oran ve matrahın ay sonuna doğru kesinleşeceği belirtildi.
BÖLGE VE SEKTÖRLERE GÖRE YATIRIM İNDİRİMİ
Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu ile birlikte yatırım indirimi de yeni esaslara bağlanacak.
Vergi Konseyi, halen yüzde 40 olarak uygulanan yatırım indiriminde standart oran yerine, bölgeler ve sektörler için farklı yatırım indirimi önerdi. Konsey, 500 milyon doları aşan büyük yatırımlara ise anlaşmalı mükellefiyet benzeri ek bir yatırım indirimi verilmesini talep etti. Büyük yatırımlara ayrıcalıklı yatırım indiriminin vergi kaybı yaratacağını düşünen Gelir İdaresi, yatırım indiriminin bölge ve sektörler itibariyle farklı uygulanması önerisine ise sıcak bakıyor. Ancak yatırım indiriminde bölgesel ve sektörel farklılığın kurumlar vergisi kaybına neden olacağı endişesi taşıyan IMF'nin bunun için ikna edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Halen 2. gözden geçirme için Ankara'da temaslarda bulunan IMF heyeti ile bu konunun tartışılacağı ifade ediliyor.
VERGİ KAYBI KORKUSU
Kurumlar Vergisi yeniden düzenlenirken, yabancı sermayenin önünü görmesini sağlayacak değişikliklere de gidilecek.
Örtülü sermaye ve transfer fiyatlaması yeni Kanunda daha net bir şekilde tanımlanacak ve OECD kriterlerine göre düzenlenecek. Örtülü sermayede emsal kavramı açık hale gelecek, emsal bulmaya da belirgin ölçüler getirilecek. Aynı şekilde ortaklık ilişkileri de daha net şekilde ortaya konacak.
Transfer fiyatlamasında da emsal bedel açık bir şekilde kanunda yer alacak. OECD'nin getirdiği standartlar, fiyatlamanın da esasını teşkil edecek.
Bu arada çalışmalarda, Kurumlar Vergisi Kanununda yer verilmesi düşünülen ve yabancı şirket gelirlerinin vergilendirmesini yeni bir sisteme bağlayacak olan kontrol edilmiş yabancı şirket müessesesi (CFC) ise vergi kaybına neden olacağı gerekçesiyle taslak dışına çıkarıldı.
GELİR VERGİSİ
Gelir İdaresi ile Vergi Konseyi, Gelir Vergisi Kanunu'nun yeniden yazımı için de çalışıyor. Ancak Gelir Vergisi Kanunu'nun çok kapsamlı olması, ticari, zirai ve mesleki kazançların yanı sıra faiz gelirleri, kira gelirleri gibi değişik gelir unsurlarını içermesi yüzünden çalışmaların yıl sonuna yetişmeyebileceği kaydediliyor.
Yürütülen çalışmalarda oran indirimi, Gelir Vergisi Kanunu'nda da temel değişikliklerden birisini oluşturacak.
Gelir vergisinde ilk oran ücretliler için yüzde 15'den, diğer mükellefler için de yüzde 20'den başlıyor.
Daha önce gelir vergisinde tek tarifenin uygulamaya konulacağını açıklayan Maliye Bakanlığı, şimdi bunun için formül arıyor. Gelir vergisinde ilk oranın yüzde 15'in üstüne çıkarılmasının ücretlilerin tepkisine yol açacağı düşünülüyor. Diğer mükelleflere uygulanan yüzde 20'lik oranın yüzde 15'e indirilmesinin ise büyük vergi kaybına yol açacağı hesaplanıyor.
Çift tarife uygulamasının bu nedenle bir süre daha devam edebileceğini söyleyen Maliye yetkilileri, tek tarifeye geçilmesi halinde de ücretlinin vergi yükünü düşürecek asgari geçim indirimi benzeri bir müesseseye gerek olduğuna dikkat çekiyorlar. Vergi Usul Kanunu'nun yeniden yazımını üstlenen komisyonların çalışmalarının da 2006 yılı içinde tamamlanacağı ve bu Kanunun da yeni haliyle 2007 başında uygulamaya konulabileceği bildiriliyor. Maliye Bakanlığı yetkilileri, her 3 kanunun yeniden yazılmış ve güncellenmiş haliyle yasalaşmasıyla halinde Türk Vergi Sisteminin yepyeni bir yapıya kavuşturulacağını savunuyorlar.