|
 |
 |
 |
Tamer benim öbür yarım gibidir
Tüm Türkiye'nin Tamer Karadağlı'nın eşi olarak tanıdığı Arzu Balkan, yıllardır seslendirme yapan genç bir oyuncu. Eşini çok sevdiğini ve her şeye rağmen affedici olduğunu söyleyen Balkan, Hülya dergisinin son sayısına ilginç açıklamalarda bulundu.
Onu herkes Tamer Karadağlı'yla evlendikten sonra tanımıştı; oysa Arzu Balkan, oyunculuğa yıllarını vermiş ve birçok yabancı filmde seslendirme yapmış bir isim. ODTÜ'de başladığı eğitimine Bilkent Üniversitesi'nde aldığı Psikolojik Danışmanlık eğitimiyle devam eden Balkan, seslendirme yapmaya TRT kökenli anne ve babasının teşvikiyle 6 yaşında başladığını söylerken, bu işte ne kadar usta olduğunu da bir anlamda ortaya koymuş oluyor. Balkan'ın bir diğer önemli yanıysa oyunculuğu. Büyük ilgi toplayan 'En Son Babalar Duyar' adlı dizideki performansıyla çok konuşulan 33 yaşındaki oyuncu, en büyük hayallerinden birinin bir sinema filminde rol almak olduğunu söylüyor. Tamer Karadağlı'yla zaman zaman inişli çıkışlı da olsa mutlu bir evliliği olan Balkan, eşini çok sevdiğini ve sert görünmesine rağmen, Tamer Karadağlı'nın aslında uyumlu bir eş olduğunu her fırsatta dile getiriyor.
* Birol Güven, 'En Son Babalar Duyar' projesinde benim rol almamı istediğini söyledi. Önce biraz tereddüt  ettim ama beni ikna etti. Seslendirme bu arada biraz ikinci plana düştü. Herkes gibi ben de bir sinema filminde rol almak isterim. Çünkü sinema bir sanat.
'ONA YUKARIDAN BAKTIM'
* Biz 1994 yılından beri birlikteyiz, ondan önce de aramızda bir dostluk vardı. Tamer'le seslendirme stüdyosunda tanıştık. Ben çok küçük yaştan beri seslendirme yaptığım için o dönemde artık profesyonel olmuştum ve filmlerde başrolleri seslendiriyordum. Tamer de Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nde öğrenciydi ve seslendirme yapmak üzere stüdyoya geldi. Ama o zaman figürasyon konuşuyordu, benim için çömezdi yani. Önceleri kıdemli olduğum için ona yukarıdan baktım, itiraf ediyorum. Sonra boynuz kulağı geçti. Anlayacağınız biraz itiş-kakışla arkadaşlık etmeye başladık ve çok iyi dost olduk. Birlikte çok dertleşirdik. Sonra bir baktık ki çıkıyoruz. Çok uzun süre birlikte olduk ama dostluğumuz hep ön planda oldu. Tamer benim öbür yarım gibi.
* Biz Tamer'le  çok ayrılıp barıştık. Önemli olan özür dilemeyi bilmek ve geri döndüğünde kaldığın yerden devam edebilmektir. Eğer edebiliyorsan işte o zaman sağlamlaşır ilişki. Biz hep birbirimizi çok sevdik. Aslında "Ben" diyeyim. Ben hep çok sevdim Tamer'i. Onun ne hissettiğini ona sormanız lazım. Tamer'in de beni sevdiğine çok inanıyorum.
* Evin idaresiyle ben ilgileniyorum. Mesela Tamer'in ne giyeceğine karışmam ama dolabında ütüsüz gömlek asla olmaz. Tamer'in şöyle bir şeyi vardır, bir sürü kitap okur, kitaplar üst üste yığılır ve onları okuduğu sürece olduğu yerde durmasını ister. Ama ben bazen onları orada istemeyebiliyorum. Tamer evden çok, mutfakla ilgilenir.
* Çocuk sahibi olmayı biraz zamana bıraktım, "Ne zaman olursa..." diye düşünüyorum. Böyle şeylerin planlı olmasını istemiyorum hayatımda. Bazı şeyler görev olmamalı. Çocuk geleceği zamanı bilir. Anneliğin çok zor bir şey olduğunu biliyorum, ama bebek gelince anneler hazır oluyorlar bir şekilde.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
