İşte çimentoya hücumun arkasındaki tablo

Uzan Grubu'na ait çimento fabrikaları dünden itiberen satışa çıkarıldı. 9 çimento fabrikasından ilki olan Lalapaşa'ya biçilen 61 milyon dolar muhammen bedele karşılık fabrika, 166.5 milyon dolardan alıcı buldu. Bu ilk örnekte oluşan fiyata göre 9 fabrika için konulan 433 milyar dolarlık bedel rahatlıkla 1 milyar dolarlık satış gelirine dönüşebilir. Çünkü geride kalan fabrikalara da yoğun ilgi var. Çimento sektörü bu dönem cazip bir sektör.

Borsanın favorisi
Bu sektör borsanın da favori sektörleri arasında. Hatta çok popüler olan bankaları bile geçmiş durumda. Çimento sektörünün yer aldığı "Taş, Toprak Endeksi" 2004 başından itibaren yüzde 151'lik artışla borsa endeksleri arasında en çok prim yapan ikinci endeks. Gayrimenkul yatırım ortaklıkları da yüzde 135 ile üçüncü sırada yer alıyor. Aynı dönemde İMKB-100 Endeksi'nin artışı yüzde 78 düzeyinde. Banka Endeksi yüzde 134 artışla dördüncü sırada bulunuyor. Borsadaki fiyatlar da, gayrimenkulün cazebesini yansıtıyor.

Yüksek konut talebi
Çimento fabrikalarının niye bu kadar para ettiğinin yanıtı ise yukarıdaki küçük tabloda yatıyor. Kentlerde toplam konut ihtiyacı giderek artıyor. 2005'teki konut açığının 679 bin 600'e ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu rakam inşaat sektörünün son canlı yılı olan 1997'de 498 bin imiş. Konjonktürel bir eğilim gösteren inşaat sektörü 1997'de son bulan canlanmanın ardından 1999 depremini, 2001 krizini yaşadı ve canlanmaya 2004'te başlayabildi. 6 yıla varan bir durgunluk döneminin ardından gelen canlanmanın, biriken konut talebine göre de uzun sürmesi beklenebilir. Konut ihtiyacını azaltabilmek hemen mümkün olmayabilir. Arz talep dengeye gelene kadar inşaat sektörü canlılığını koruyabilir. Çimento ve diğer inşaat malzemeleri talebi artabilir.

Mortgage etkisi
Kaldi ki bu dönemde konut talebinin karşılanmasını kolaylaştıracak bir yapı değişikliğine gidiliyor. Bunun adı da mortgage: İpotekli konut finansman modeli. Faizlerin düşmesi ve vadenin uzaması yanında 2006'da yatırım araçları vergisinin eşitlenmesiyle özel sektör tahvilleri ve dolayısıyla konut kredileri menkul kıymetleştirilerek finansmanı kolaylaştırılacak.
Konut arzındaki bu artış aynı zamanda konut talebini karşılayacağı için, zaman içinde fahiş kira artışlarının da önüne geçecek en etkili yol. Genel enflasyonun neredeyse iki katı artış kaydeden kiraların Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) içindeki ağırlığı yüzde 17. Kiraları normal düzeylerde tutmanın tek yolu da konut üretmek.

Yıllarca sürebilir
İnşaat sektörü ve konut üretimindeki patlamanın devam etmesi için yeterince neden var. Sadece enflasyon için değil, büyümeyi sürdürmek ve istihdamı artırmak için de bu canlanmanın yıllarca devam etmesi gerekli.
Uzun yılların ardından yakalanan inşaat canlanmasını bu aşamadan sonra ancak genel bir kriz ortamı kesebilir.

Sonuç
"Fırsatlar çıkmadıkça yetenekler pek az işe yarar" Napolyon