Beyoğlu'nun En Güzel Abisi... (13)
* Soruşturma sırasında cinayete kurban giden Çetin'in ceketinin üzerinde iki tel kıl bulunur. Kerem'in salonundaki bıçaklar 'temiz' çıkmıştır. Çetin'in öldüğü gece son konuştuğu kişiyse Ekstazy Ekrem'dir.
Bizimkiler gitmeye hazırlanırken, telefonum çaldı. Kapıdaki memur arıyordu. Yanında genç bir hanım bulunan Sadi Klarnet adındaki bir şahısın benimle görüşmek istediğini söylüyordu. "Gelsinler" dedim. Telefonu kapatıp, bizimkilere döndüm. "Sen vazifenin başına dön Zeynepcim, sen biraz daha kal Ali." Zeynep çıkarken, kapıdan Sadi Klarnet'in esmer yüzü göründü. "Merhabayın Başkomserim, gelin demiştiniz..." "Gel, gel Sadi" dedim. Sadi içeri girdi, ardından başörtülü genç bir kadın geliyordu. "Şöyle karşıma oturun." Masamın önündeki iskemlelere iliştiler. Ali ayağa kalktı, onları uzaktan izlemeyi seçti. İskemlenin ucuna, iğreti olarak yerleşen Sadi ellerini dizlerinin üzerine koydu; yüzünde endişe, saygı karışımı bir ifade vardı. Çilem ise korkudan, üzüntüden çökmüş, yıkılmış gibiydi. Sanki karşımda genç bir kadın değil, bir siluet, bir gölge oturuyordu. Genç kadına bakarak sordum: "Siz Çilem Hanım olmalısınız?" Bir an başını kaldırıp bana baktı; yüzünün sol yanı mosmordu. "Evet, efendim" dedi fısıltıyı andıran bir sesle. "Benim adım Çilem." "Ne oldu senin yüzüne kızım?" Başını öne eğdi. Sadi uzanıp dokundu genç kadının eline. "Korkma" dedi. "Anlat ne olduysa. Nevzat Başkomserim yardım edecek sana." "O" diye fısıldadı. "O yaptı." Sesi o kadar cılızdı ki belli belirsiz duyulabiliyordu. "Kim?" diye sordum. "O... Çetin... Çetin yaptı..." "Ne zaman?" "Öldürüldüğü gece..." Bu ilginçti işte. "Saat kaçta?" diye sormak zorunda kaldım. "Ayrıntılı anlat kızım... Korkma, ne olduysa sakin sakin anlat." Çilem'in bakışları, sen anlat der gibi, yeniden Sadi'ye kaydı. Ama Sadi başını salladı. "Ben anlatırsam olmaz Çilem... Başkomserim senden duymak istiyor." Çilem oturduğu iskemlede sıkıntıyla kıpırdadı, yutkundu ama sonunda anlatmaya başladı:
|