AB'li hayat ne yazık ki kuş gribi ile başladı TMSF satışlarına ilgi devam ediyor

AB'li hayat ne yazık ki kuş gribi ile başladı

Kuş gribi ile kalkıp kuş gribi ile yatmaya başladık. Sanki bu filmi daha önce Marmara depreminde görmüştük.
Marmara depreminden sonra hangi TV kanalını açsak karşınızda bir deprem profesörü arzı endam ediyordu. Üstelik her biri ayrı telden çalıyordu. İnsanlar kime inanacağını şaşırıyordu. Şimdi de benzer bir durum kuş gribinde ortaya çıktı. Haklı olarak insanlar bulaşıcı olup olmadığını merak ediyor ve TV kanallarının başından ayrılmıyorlar. Acaba bulaşıcı mı? İlaç kullanmak gerekli mi, gerekiyorsa hangisi? Tavuk ve yumurta yenilebilir mi? Yenilebilirse nasıl?
Bu sorularının cevabını arayan vatandaş TV karşısında pür dikkat dinlemede. Depremde yaşadığımız olayın aynısı. Bir uzman çıkıp diyor ki insanlara kesinlikle bulaşmaz. Bir diğeri diyor ki bulaşır. Biri çıkıyor diyor ki ilaç kullanmak gerekir, bir diğer asla diyor. Biri aşı gerekli derken diğeri aşı henüz yapılmadı diyor.
TV kanallarında arz-ı endam eden uzmanların dedikleri bununla kalmıyor. Biri diyor ki tavuk ettini iyi pişirerek rahatlıkla yiyebilirsiniz, bir başkası yenilmezse daha iyi olur diyor. Bir uzman diyor ki yumurtayı iyi pişirdikten sonra yiyebilirsiniz, bir başkası sakın ha diyor. Kafa karışma bunlarla sınırlı olsa bir derece. Devlet yetkililerinin birbirleri ile çelişen açıklamaları kafaları daha da karıştırmaya başladı.
Beyler,bu güne kadar buna benzer olaylara alışkındık. Bazı şeyler gizlenebilirdi. Ancak AB li Türkiye'de artık bunu yapamazsınız. AB Komisyonu konuyu inceler ve hemen gerçeği dünya kamuoyu ile paylaşır. Tıpkı,Türkiye'de kuş gribi öldürücüdür diye yaptığı açıklama.
AB li Türkiye artık değişmelidir.