Basel II ile gelişmiş risk ölçümleri sonucunda kayıt dışı çalışan riskli şirketler daha fazla faiz ödeyecek.
Bankalar KOBİ'lere kredi verirken artık cimri davranmıyor. Tek sorun ise faiz oranı haline geldi. Bu yüzden bankacılara düşük faizle kredi almanın yollarını sorduk. Öncelikle banka hala sağlam ipotekler istiyor ancak bu da şart değil. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bankaların kredi departmanları risk değerlendirmesini şirketlerin yönetimlerine bakarak da veriyorlar. Piyasadan edindiğimiz izlenim risk oranlarına göre kredi faiz oranlarının yıllık bileşik yüzde 16 ile 25 arasında değiştiği yolunda. Bankacılar, yüzde 16 ile (Aylık yüzde 1.25) kredi almanın koşullarını güçlü sermayenin yanı sıra satışların kayıt altında olması öncelikleriyle sıralıyorlar. İlginç olan bir başka koşul ise şirketin yönetimiyle ilgili. Çünkü banka eğer şirket sahibinin yerine geçecek işle ilgili bir çocuğunun olmasını riski azaltan bir etken olarak görülüyor. Çünkü kurumsallaşamayan küçük şirketlerde yönetimde aile fertlerinden birisinin işe yatkın olması aynı zamanda o kişinin vafatı durumunda yerine geçip o işi yürütecek birisinin varlığının da kanıtı. Örneğin 80 yaşındaki bir işletme sahibinin aynı zamanda daha genç bir oğlunun işin içinde olması o işletme sahibinin verdiği kefaleti anlamlı kılıyor bankacılar için. Faiz oranının belirlenmesinde bir başka etken firma büyüklüğü. Büyük cirolarla iş yapan firmalar daha güvenilir görülüyor. Aynı firma bir de işlemleri için o bankayla çalışacaksa faiz oranı daha da iniyor.
BASEL II'YE DİKKAT Batık oranının çok yüksek olduğu küçük işletme kredilerinde firma işlemlerinin kayıtlı hale gelmesi ise önümüzdeki yıl için çok önemli. Çünkü Bankacılık düzenleme ve denetleme Kurulu (BDDK) 2006'dan başlayarak firma bazlı kredi riskinin ölçüleceği Basel II'nin uygulaması için startı verecek. Gelişmiş yöntemlerle ölçülecek risk değerlendirmeleri ile kayıtdışı çalışan şirketler daha pahalı borçlanmak zorunda kalacak.