Öfke ile kalkan...

Türk futbolunun lokomotifi sayılan dört büyüklerde yönetici-futbolcu-taraftar üçgeninde oluşan sıkıntılar kolay kolay çözüleceğe benzemiyor. G.Saray, haftalardır lider olmasına karşın, tribünlerin yönetime olan tepkisi bitmiyor. Hatta Denizli beraberliği sonrası bu, öfkeye dönüştü. Halbuki G.Saray, evinde 1-1'lik beraberlik aldı. Ne ezeli rakiplerinden birine yenildi, ne de lig sonuncusundan fark yedi.
Beşiktaş'ta bu tepki değişik boyutlara ulaştı. Öyle ki futbolcuların kendi statlarında oynamak istemedikleri haberleri bile çıktı. Trabzon'da son iki sezonda başarılı işler yapan yönetim, taraftarın hedefi haline geldi. Öfke, K.Erciyes maçında bir seyircinin sahaya girmesine kadar vardı. (Bu olay, yardımcı hakemin doğru bir kararına tepki gösteren Yattara'nın sarı kart görmesi sonrası gerçekleşti ve bu seyirci yardımcı hakeme doğru koştu.) F.Bahçe'de de zaman zaman takım içerisinde ve yönetimde sorunlar çıkıyor. Ancak son iki yıl üst üste gelen şampiyonluklar ve camianın istikrar isteği, bu sorunları bir şekilde bastırıyor ya da bitiriyor. F.Bahçe camiası, diğerleri kadar kırılgan değil şu anda...

SAKATA MI GELDİLER?
G.Saray, Beşiktaş ve Trabzon'da sezon başından beri çok ciddi sakatlıklar meydana geliyor. Ama F.Bahçe'de bunun sayısı bir hayli az. Beşiktaş'ta sezon başından beri 13 futbolcu sakatlık yüzünden maç kaçırdı. G.Saray'da bu sayı 10 . Trabzon'da toplam 6 futbolcu sakatlandı. F.Bahçe'de sakatlık yüzünden maç kaçıran futbolcu sayısı sadece 4 ve bunlar da kısa süreli sakatlıklar. Tabii burada akla takımların idman sistemleriyle ilgili farklılıklar geliyor. Bunlar teknik, hatta bilimsel konular. Ama rakamlar ilginç. Sakatlıklar yüzünden bir türlü tam takım olamayan Beşiktaş, Trabzon ve G.Saray açısından bir sorun var gibi gözüküyor. Eksiklerden Beşiktaş ve Trabzon bir hayli etkilendi ve şampiyonluk yarışında geriye düştüler. G.Saray için şu ana kadar pek bir sorun çıkmadı. Ama lig uzun bir maraton, etkilenebilirler. Bu durum, F.Bahçe için şampiyonluk yarışında artı bir etken olur.
Gelelim ligin dibine... Malatya'da hafta sonu hüzün ve protesto vardı. 3 sezon önce küme düşmesine kesin gözüyle bakılan Malatya, Ziya Doğan'ın gelişiyle ligde kalmıştı. Daha sonra da UEFA Kupası'na katılmaya hak kazanan bir takım haline gelmişti. Kamuoyu ve Malatya camiası, bu istikrarın sürmesini beklerken 10 maçta 3 puanlık performans ve lig sonunculuğuna demir atan bir takım oluştu. Malatya ligde en az gol atan iki ekipten biri. Mustafa Özkan'ın sadece 1 golü var. Bursa'da fırtınalar estiren Okan Yılmaz ve genç Bilal Kısa'nın ne gol, ne de asistleri var.
Ziya Doğan, Malatya'da ikinci "Kurtuluş Savaşı" nı başlattı. Rakipleri ise kolay lokma değil. Şu anki tabloda Denizli, D.Bakır, Samsun, Ç.Rize gibi lig deneyimi olan ekipleri geçmek zorunda. Eğer Malatya düşerse bunca yıllık ciddi yatırıma ve daha da önemlisi, futbolumuzun en beyefendi kişiliklerinden başkan Hikmet Tanrıverdi'ye yazık olacak.