kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

Bütçesiz Cumhuriyet!..

Okuduğunuz bu gazetenin ve okumadığınız öteki gazetelerin birinci sayfaları hep aynıdır bugün...
Kırmızı-beyaz bayrak renginin egemenliğinde Atatürk fotoğrafları ve bayram kutlamaları...
Okuduğunuz bu gazetenin ve okumadığınız öteki gazetelerin sayfalarında başka haberler de benzerdir bugün...
Cumhuriyetin 82. yılında, Cumhuriyet Türkiyesi'nin "2006 Bütçesi"ne dair rakamlar...
On yıllardır büyüye büyüye gelen ve sayfalara sığmayan sıfırlarla... İthalat ve ihracat rakamlarıyla... Milyar dolarlarla...


Oysa bu gazeteyi 82 yıl önce okuyor olsaydınız, arasaydınız tarasaydınız, 1923 Bütçesi'ne dair rakamlar bulamayacaktınız büyük ihtimalle...
Çünkü, ekonomi o kadar "sıfır noktası"ndaydı ki, bütçe bile yapılamamıştı...
Kaynaklarda 1923'ün bütçesine ait rakamlara rastlanamamıştı o nedenle...
Nasıl mı gelinmişti oraya?
"Osmanlı Türkiyesi, 19. yüzyılın başından itibaren tam bir iktisadi çöküntü içindeydi. Türkiye, 18. yüzyıl sonlarında İngiltere'de başlayıp hızla Batı Avrupa'ya yayılan ve dünya iktisadi çehresini değiştiren büyük iktisadi hareketin tamamen dışında kalmıştı. Bu hareket, makinelerin icadı ve sanayide kullanılması hareketiydi.
Makinelere sahip olan memleketler, kendi ucuz ve çok miktardaki sanayi mamulleri ile; makineden mahrum memleketlerdeki mahalli sanayii süratle çökerttiler, bu memleketleri sanayisizleştirerek.
Osmanlı İmparatorluğu, bu yarı sömürge nizamının tamamen içindeydi. Bir taraftan kapitülasyonlar, borçlandırma yoluyla istismarlar, milli sanayiin çöküşü, neticede Türklerin gittikçe fakirleşmesi. Osmanlı Devleti'nin son yüz elli yıllık tarihinin en acıklı gelişmesidir." (Ş.S.Aydemir-Tek Adam)
Tablo şuydu:
Türkiye, savaşı zaferle bitirmişti ama, Yunanistan'dan savaş tazminatı alamamıştı. Tersine Osmanlı İmparatorluğu'nun borçlarını benimsemek zorunda kalmıştı.
Bu ağır ve büyük borç taksitlerle ödenecekti. Barış anlaşmasına göre, belli bir süre için gümrük tarifelerini de değiştiremezdi. Bir yandan devlet gelirlerinin artması yolları tıkanıyor, bir yandan devlet giderlerinin hacmi büyüyordu.
1923'te devletin ihracatı 85 milyon, ithalatı 145 milyondu. İhracatı ithalatın ancak yüzde 59'unu karşılayabiliyordu. Aradaki farkın doğurduğu açık 60 milyondu. Ayrıca ülke hızlı bir enflasyonun içine düşmüştü. Sterlin 3.81'den 7.63 liraya çıkmıştı üç yılda... Evet, bu tabloda bütçe bile yapılamıyordu...
Fabrikalar kapanmış, savaş toplumun bütün teknokratlarını öğütmüş, bilgili ve kültürlü insanlarını yok etmişti. 1923'te 12 milyon nüfuslu Türkiye'de sadece 39 mühendis vardı.
39 mühendis...
Yalnızca mühendisler mi? Zanaatkârlar bile eriyip gitmişti.
Çocukluğumuzun Cumhuriyet Bayramlarında zafer taklarının altında "demir döven sanatkar" gösterilerinin yapılması boşuna değildi... Yoktular çünkü...
Onları onurlandırmak için söylevler vermişti Cumhuriyetin kurucusu, Cumhuriyeti kurduktan sonra. Demişti ki:
"Efendiler, zanaatın en basiti en şereflisidir!"
En basiti bile yoktu çünkü...
Ve demişti ki Makine Kimya Sanayii'nin (İmalat-ı Harbiye'nin) açılışında:
"Burada zanaat öğrenen her evladımız, geleceğe ümidle bakmamızın dayanağıdır."
İmza: Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
Birileri, başka sayfalarda, Cumhuriyetin kuruluşunda, "büyük büyük" işlerle uğraşıldığını da yazıyordur belki de... Doğrudur o da, kim bilir...
Lakin, biliniz ki yola yokluktan çıkılmıştır.
Şimdilerde işten değildir milyar dolarlık bütçeler bağlamak...
Biliniz ki.. O gün zordu... Hiçbir şey yoktu... Yok!..
Bilemem bugünkü bütçenin borç kalemlerini... Ama bilirim ki; o gün ve bugün bizim "o"na borcumuz çoktur... Çok...
Ve bugün onun için bayramdır...
Kutlu olsun!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Okul günlüğü - 1   / 27-10-2005
 Emir subayından Barış Manço'nun son günleri..   / 25-10-2005
 Dinle Sulhi!   / 22-10-2005
 Şiirdir, şarkıdır, romandır onlar...   / 20-10-2005
 Derdim çoktur hangisine yanayım?   / 18-10-2005
 İslami Hip-hop?   / 15-10-2005
 Mahur beste   / 13-10-2005
 Unutmak!   / 11-10-2005
 Ramazan müzakereleri..   / 08-10-2005
 Özal ölüm duygusunu yaşamasaydı..   / 06-10-2005
YILMAZ ÖZDİL
İşkence serbest haber yasak...
Biz sadece kafalarının...
ALİ KIRCA
Bütçesiz Cumhuriyet!..
Okuduğunuz bu gazetenin ve...
FATİH ALTAYLI
Çocukları yazmayın beni yazın!
Başbakan Recep...
ERDAL ŞAFAK
Sadece önseziyle devrim yapılır mı?
Sezer'in Van Yüzüncü...
MEHMET ALTAN
"Batılılaşma İkinci Cumhuriyetçi olmayı...
'Bush artık geri çekilmeli'
CIA ajanının adının sızması krizinde Cheney'in sağ kolu "yalan...
Blair: İran'a askeri müdahaleye hazırız
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın "İsrail haritadan silinmeli"...
Mart'a kadar herkes sussun
Mart'a kadar herkes sussun
Galatasaraylılar'ın gözbebeği Abdürrahim Albayrak tribünlere...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu