  |
|
İstanbul Barcelona'dan önemli
Burgulu gökdelenlerle Arap sermayesinin Türkiye'ye yönelmesi, Sami Ofer'in Galataport ihalesini göğüsleyerek İstanbul'da kruvaziyer gemilerin yanaşacağ yeni bir liman için kollarını sıvaması, 'Nereye gidiyoruz?' tartışmalarını sıkı bir şekilde başlattı. İstanbul'un ne şekilde geçmişten geleceğe taşınacağı hususunda ise ciddi soru işaretleri var. Bir tarafta tarihi doku diğer tarafta modern plazalar, Burgulu yeni modeller ve şehrin kimliği.
Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan gibi iş adamlarımız ise yeni yatırımları destekleyerek, İstanbul'un Akdeniz havzasındaki diğer kruvaziyer liman şehirleriyle kıyaslanmasının doğru olmadığına dikkat çekiyor. Kalkavan ile denizcilik sektörüne yönelik yaptığımız sohbetin önemli bölümü mevcut tartışmalar sebebiyle İstanbul'a yönelik yeni projeler ekseninde geçti. Kalkavan, Barcelona ile sık sık kıyaslanan İstanbul'un O'ndan ve diğerlerinden daha önemli olduğuna inanıyor.
İstanbul'un bugünün imkanlarıyla buluşup geleceğe taşınması için sermayenin renkleriyle, ırklarıyla uğraşmak yerine projelerin özellikleriyle, kente yakışıp yakışmayacağı yönleriyle gündeme taşınması gerekiyor.
Mesela Boğaz'ı olmasına rağmen, ülkenin denizcilikte geri kalmış olmasının bir işareti olarak şehir ulaşımında denizin payı hâlâ çok gerilerde. Kalkavan, 2004 yılında denizcilik sektörünün finans olarak güçlendiğinin altını çizerken, biz de imaj olarak beklenen düzelmenin olmadığını söyledik. Gemi sanayi ilk defa milyar doları aşan sipariş almış ve Kalkavan'a göre önümüzdeki 2 yıl da üç kat büyümüş olacak.
Tabi bu esnada, Metin Kalkavan'ın öncülüğünde denizciler gurubunun olduğu Ataköy Marina'nın yerinde İstanbul'a hizmet edecek yeni bir kruvaziyer limanı da arzı endam etmeye başlayacak. Ve bu kuravizeyer limanı 4-5 adet gemi ağırlama kapasitesinde inşa edilecek.. Yani Galataport'un iki katı. Buna rağmen İstanbul'un yeni kruvaziyer limanlara ihtiyacı olacağı notunu düşmekte fayda var.
|
